Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Yeni Düşün Adamları

Bryan Magee

Yeni Düşün Adamları Sözleri ve Alıntıları

Yeni Düşün Adamları sözleri ve alıntılarını, Yeni Düşün Adamları kitap alıntılarını, Yeni Düşün Adamları en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Etik ve Estetik Değerler ile Geleneksel Felsefe
Dil değer üzerine konuşamaz,çünkü değer,dünyanın bir parçası değildir.Öyleyse,ahlaki ve estetik değer yargıları,dilin sahici,anlamlı kullanımları sayılmazlar.Wittgenstein bunların Ne oldukları konusunda olumlu bir açıklama getirmez.Bunun peşinden de,dünyayı bir bütün olarak ele alıp onun üzerine konuşmaya çalışan türden,geleneksel felsefe olanaksızdır.Dünya üzerine konuşmanın tek olanaklı yolu,onu oluşturan tek tek olguları betimlemektir.
Sayfa 154Kitabı okudu
Felsefe her tür kavram ve etkinliği çözümlemeye,açıklığa kavuşturmaya yöneliktir.Bu nedenle,Wittgenstein felsefeyi bir doktrin olarak değil,bir etkinlik biçimi olarak değerlendirmiştir.Doğal olarak,felsefi etkinliğin kendisi de felsefi incelemeye tabi.Gerçekte,bu tür inceleme felsefeciler arasında sürekli olarak yapılan bir şey.Ama ilginç olanları,felsefeden başka,insan yaşamını derinden ilgilendiren etkinlikler.Felsefecilerin bu etkinlikleri dar bir kapsam içinde ele aldıklarını da belirtmem gerek.İncelediğiniz en ilginç kavramlar ister günlük hayattan alınmış olsun,ister özel bir düşün veya etkinlik alanı ile ilgili olsun,temel kavramlardır.Bu tür irdelemelerde felsefecilerin amacı düşüncenin altdayanaklarına kadar inmek,bunları incelemek,aydınlığa,açıklığa çıkartmak,aynı zamanda bu temel deyimlerimiz arkasında saklı varsayımları ortaya koymak,kullanış biçimimizle ilgili olan bu deyimlerin nasıl vardığımız sonuçları,yani edim ve inançlarımızı etkilediğini göstermek.
Reklam
Gelecek
Gelecek,Heidegger’de ağır basan bir kiptir,çünkü o insani temelde açık ve sürüp giden bir yaratık olarak görür.Saate bağlı zaman düşüncesini kurmamızın,saatler ve başka zaman-ölçerler yapmamızın asıl nedeni,zamanımızı kullanmayı tasarlamamızdandır.Kendimizi geleceğe yansıtmaktayız.Şimdi,olabilecek bir geleceğe açıldığı ölçüde bizim için bir anlam taşır.
Sayfa 116Kitabı okudu
Heidegger’e göre,durumumuzu gerçekten anlamak istiyorsak,başka bir deyişle,gerçekliği gerçekten anlamak istiyorsak,kendimizi gerçekliğe kabul ettirmemiz değil,ona boyun eğmemiz gerekir.
Sayfa 123Kitabı okudu
Yaşamı anlamlandırmak ya da ölümle karşı karşıya gelmek üzere nasıl bir karar alırsak alalım,önemli olan,insanlık durumumuzla şu ya da bu biçimde yüzyüze gelmek zorunda olduğumuzdur.Heidegger,felsefenin tümünün ölüm sorusuna bir yanıt olduğunu dile getirmemekle birlikte,sezdirir bize.
Sayfa 115Kitabı okudu
Bir şeyi yapmanın yolu yöntemi yoksa,yapabildiğini yapıyor insan,merak edip duruyor.”Her şeyin bir amacı var mıdır?” diye sorduğumuzda ne tür bir soru sormuş oluyoruz? “Ne tür bir cevap arıyorum?” “Ne tür bir kanıt beni verilen yanıtın doğru veya yanlış,hatta dikkate değer olduğuna inandırabilir?” İşte felsefe bütün bu sorularla ilgili.Sanırım E. M. Forster bir kez “Her şey başka bir şeye benziyor:bu neye benziyor?” diye sormuştur.Felsefi sorular söz konusu olduğunda insan böyle bir soruyla işe başlıyor.
Reklam
Kaygı
Kaygı,insan olma durumunun bir parçasından başka bir şey değildir.Gerçekten de Heidegger bir yerde şöyle der: “Kaygının türlü türlü biçimleri vardır:kimi biçimlerinde kaygı,yaratıcı bir özlemin dinginliğini taşır.” Bir başka deyişle,kaygı duymasaydık,hiçbir zaman yaratıcı olamazdık.
Sayfa 117Kitabı okudu
Çağımızda varoluşçuluk,gerçekte Fransa’da değil,Almanya’da ve 2. Dünya Savaşını değil, 1. Dünya Savaşını izleyen dönemde başlamıştır.Düşünsel terimlerle dile getirildikte,bu akımın en önemli kişisi Sartre değil Heidegger’dir.Yani,modern varoluşçuluğun ciddi öğrencileri,Sartre’dan zamanca da önce gelen Heidegger’in daha büyük ve daha özgün bir düşünür olduğunda,neredeyse oybirliği ile karar kılmışlardır.
Sayfa 104Kitabı okudu
Felsefi soruların en belirgin niteliği şu:yanıtı nerede,nasıl bulabileceğinizi bilmiyorsunuz. “Adalet nedir?” “Her olay kendinden önceki olay tarafından belirlenir mi?” “Yaşamın amacı nedir?” “Mutluluk mu daha önemlidir,yoksa,mutluluğa götürmese bile,toplumsal eşitlik mi,adalet mi,dinsel inançlar mı veya bilgi mi? Bu tür sorular yanıtları nerede aramamız konusunda şaşkınlık yaratıyor.Bu soruları kendine yönelten birçok sıradan kişi bir süre sonra zihinsel felce uğruyor,bu tür soruları sormaktan vazgeçiyor.
Sözcükler yalnızca sözcük olmaktan,bir dil oyunundan ibaret değil.Sözcükler düşünceleri temsil ediyorlar.Dil,yaşantımızı hem temsil eder, hem de dönüştürür. Berlin
69 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.