Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Yerim Seni ÖSS

Erdal Demirkıran

Yerim Seni ÖSS Gönderileri

Yerim Seni ÖSS kitaplarını, Yerim Seni ÖSS sözleri ve alıntılarını, Yerim Seni ÖSS yazarlarını, Yerim Seni ÖSS yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bu Ay Nasibime Düşen Okumalarım
Dersler ve dertler sebebiyle çok kısıtlı bir zamanda okumaları yapmış olduğum için bu görseli sizlerle paylaşmaktan mutluluk duyuyorum. Vallahi Yasin Sûresi gibi bir okuma ayıydı (bilvesile sizde mealini okumuş olun 😁) dini, bilimsel, tarihi, gönle dokunan cinsten bir okuma planıydı, hamd olsun. Daha nice güzel, verimli, bol kitaplı aylar var olsun inşAllah :)
Yerim Seni ÖSS
Yerim Seni ÖSS
| 7/10
Bir Kedi, Bir Adam, Bir Ölüm
Bir Kedi, Bir Adam, Bir Ölüm
| 7/10 (kitabı online okuduğum için Livaneli’nin farklı bir kitabını yerine koydum)
Psikoloji Tarihi
Psikoloji Tarihi
| 7/10
Ateş Semazenleri
Ateş Semazenleri
| 10/10
Müpteladır Gemiler Benim Denizlerime
Müpteladır Gemiler Benim Denizlerime
| 9/10
Öğrenmenin Bilimsel Temelleri
Öğrenmenin Bilimsel Temelleri
| 10/10
En Güzel Örneğin En Güzel Örnekleri Sahabe İklimi 4
En Güzel Örneğin En Güzel Örnekleri Sahabe İklimi 4
| 10/10
Yüzyıllardır 'adam' denilen şeyin binlerce tarifi yapıldı; ama benim aklıma 'adam' denilince gelen tek tarif şudur: 'Verdiği sözü tutan, tutamayacağı sözü vermeyen kişi...'
Reklam
İnsan hayatını kelimeler yönetiyor ve insan, sadece kelimelerle bile suyun tüm moleküler yapısını altüst edebilecek muhteşem bir donanıma sahip. Dünyanın üçte ikisinin su olduğunu düşünürsek insan belki de patavatsızca kurduğu bir cümleyle yeri yerinden oynatabilir.
Adamın biri, bir sirke iş başvurusu yapmaya gitti. Sirkin sahibine: Efendim, ben çok iyi kuş taklidi yapabiliyorum! dedi. Sirk sahibi gülmeye başladı: - Bunu herkes yapabilir. Beni meşgul etme delikanlı... dedi. Genç adam, zamanını aldığı adamdan 'özür' diledi. Camı açtı ve uçarak sirki terk etti
Delinin biri kuyuya bir taş atar, sonra 50 akıllı birleşip çıkaramaz o taşı; çünkü hiçbir akıllı, ötekini dinlemeyi akıl etmez. Buna rağmen yine de bir deli, 50 akıllıyı düşünmeye sevk ettiği için çoğu zaman 50 akıla hükmetmeyi başarır. Belki taşı atan, bunu da hesap edecek kadar akıllıdır.
Bu oyun her yüzyılda bir, 6 milyar insan için yeniden düzenleniyor ve herkes kendi oyununa bir isim verip, yalnız oynuyor oyununu. Ben kendi oyunuma 'savaşları durdurmaca oyunu' demişim mesela. Bir başkası 'büyük adam olmaca oyunu', bir başkası ise 'benden bir şey olmamaca oyunu...' diyebilir. Şimdi bir karar ver, sen bu oyunda var mısın, yok musun? 'Varım' diyorsan hemen oyununa bir isim tak ve başla... 'Yokum' diyorsan, hoop! Bu oyundan asla kaçamazsın. Diyelim ki oyunbozanlık yaptın da kaçtın, o zaman sen artık oyununa bir isim verme hakkını da kaybedeceksin demektir ki bu durumda diğer oyuncular senin oyununun adını 'jeton saklamaca' olarak belirleyeceklerdir.
Reklam
Bir defa dershane okuldaki öğretmenin utanç duyması gereken bir şeydir. Öğrenci soruyor: - Hocam hangi dershaneye gideyim? Öğretmen gururla cevap veriyor: - Falan dershanesine git yavrum. Bu, neredeyse bütün öğretmenlerin ortak cevabıdır. Aslında bu cevabın altında başka bir anlam daha saklıdır. Bak şimdi! - Hocam hangi dershaneye gideyim? - Ben iyi bir öğretmen değilim yavrum, sana bunca yıldır hiçbir şey veremedim. Sen en iyisi falan dershaneye git de kendini kurtar...
Kazanmak vicdan azabıyla yoğrulmuş bir mecburiyet olur çocuk için.
Çocuk üniversiteyi bir kazansın, bir dakika bile dur mam ben İstanbul'da. Bunu söyleyen babanın psikolojisini bir düşünsene. Eğer çocuğu üniversiteyi kazanamazsa, istemediği halde yerinde çakılıp kalacaktır. Bu beklentiler çocuğun önünde aşikar serilir ortaya. Ve çocuğun karnındaki ağrıyı büyütür bu tavır;
Özetle, okulun birinci gününün akşamı, her anne baba, çocuğuyla beraber bir de hayal getiriyor eve... - Benim kızım büyüyünce mimar olacak! - Benim oğlum büyüyünce doktor olacak! - Benim kızım avukat olacak! - Benim oğlum mühendis olacak!... beklentilerinin çıkış günüdür o gün ve aynı gündür çocuğun milletin içinde babasını ya da annesini gaza getiren o cümleyi söylediği gün. - Ben doktor olacağım!
Canavarı öldürdüm!' dedi çocuk, elindeki minik lekeyi göstererek. Sonra anladılar, meğer karanlık köşkün açık unutulan lambasının önüne bir sivrisinek dadanmış, duvara yansıyan da onun kanatlanymış. Üzgünüm! Bazen canavar sandıkların, üçüncü sınıf bir lambanın önüne gelmiş dikilmiş topal bir sivrisinekten ibaret olabiliyor. Bazen bu sivrisinekler çok özel de olabiliyor. Ve insan daha doğar doğmaz bu sivrisineğin etkisine girip yıllarca çıkamayabilir
Reklam
Sonuçta dünyada çok insan yaşamıyor. Birkaç kişi yaşıyor, geri kalanlar sadece söylentilerle bu birkaç kişiyi yaşatıyor.
Anlatılanlar her zaman doğru değildir; ama anlatan kişiler hep doğru zannedildiği için söylediklerini çoğu kez ciddiye alır insan. Hatta çoğu zaman kendini reddeder; bildikleriyle değil, anlatılanlarla yaşar.
303 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.