Milli Mücadele yıllarını anlatan pek çok eser yazılmıştır. Bu eserlerdeki gayrimüslimler -genelde- vaziyetten istifade ederek Anadolu yağmasına katılırken görülür. Aslında bu çok da asılsız bir iddia değildir. Yine de yüzlerce yıldır birlikte yaşayan farklı din ve milletten insanların, savaş veya afet gibi olağanüstü durumlarda birbirine komşuluk hatrı ve insaniyet nâmına sıkı sıkıya sarıldığını gördüğümüz romanlar da mevcut. Yeşil Çeşme bunlardan biri işte. Üstelik Türk Ocaklı bir yazarın kaleminden çıkma bu eserin ikinci bölümü, kanayan yaramız olan terör belasına uzanıyor. Bilinç akışı tekniğinin ustalıkla kullanıldığı Yeşil Çeşme aslında bir uzun hikaye. Tarih ile kurgunun, hayal ile hakikatin ve geçmiş ile günümüzün harmanlandığı nefis bir eser okumak isteyenlere ilaç gibi bir kitap.