Serinin ikinci kitabında Anne artık büyümüş 16-17 yaşına gelmiş; büyük bir fedakarlık yaparak üniversite hayallerini erteleyerek çok sevdiği Green Gables'ta kalarak öğretmenlik yapmaya başlar. Öğretmenliği, yetişkinliğe evrimi, hayalleri, arkadaşları ve öğrencileri ile birlikte onun yepyeni bir dönemini okuyoruz.
İkinci kitabını ilk kitabından daha çok severek okudum. Bunda en etkili sebeb Anne'in artık büyümesiyle beraber konuşma çokluğunun da bir tık azalmasının etkili olduğunu söyleyebilirim. Bu kitapla birlikte yeni karakterler dahil oluyor Anne'in hayatına. Ve tabi hikayeleri ile birlikte... Okurken bir kez daha anladım çocukların sevgiye ve ilgiye olan o sevecen düşkünlüklerinin ne kadar onlar için önemli olduğunu. Onlara değer verilmesi çocukları o kadar mutlu ediyor ki, böylece daha mutlu, daha hayat ve sevgi doku bireyler olmaya başlıyorlar.
Ayrıca ben bu kitabın bir yaş sınırlamasının olduğunu düşünmüyorum. Çocuk, genç, yetişkin, yaşlı herkesin rahatlıkla okuyabileceği konusunun haricinde sade ve akıcı bir anlatıma sahip. Sevgi, neşe, hayat dolu ama aynı zamanda yer yer hüzünlü ve yüreğinizi burkan taraflara da sahip bir kitap. Tıpkı hayat gibi...
Umarım serinin diğer kitaplarını da severek okuyarak Anne'in maceralarına kaldığım yerden devam ederim.
