Yokuşa Akan Sular kitaplarını, Yokuşa Akan Sular sözleri ve alıntılarını, Yokuşa Akan Sular yazarlarını, Yokuşa Akan Sular yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Mustafa Kutlu'nun okuduğum ilk kitabı oldu "Yokuşa Akan Sular." Okumam bittiğinde hem yazarın üslubundan hem de kitabın sonundan oldukça etkilendim. Kitap önce Mukaddime ile başlıyor ve yazarın doğallığa olan sevgisi ile şehirleşmeye olan nefretine tanık oluyoruz. Öyle bir anlatım var ki, okurken yavaş yavaş ben de soğumaya
Mustafa Kutlu Kitabın başı sizi içine çekiyor ve çok akıcı bi şekilde okutuyor kendini. Bican adındaki karakterin köyden şehre gelip yabancılık çekmesinden, para kazanmak zorunda olmasından, sağ sol çatışmalarına maruz kalmasından bahsediyor genel olarak. Yarısından sonra çok anladım diyemem çünkü araya bambaşka bi kurgu ve kimin ağzından yazıldığını anlamadığım sahneler girdi. O kısımlar hariç genel olarak şehirleşmeye çalışanın çektiği zorluklara güzel değinmiş yazar.
Yokuşa Akan SularMustafa Kutlu · Dergâh Yayınları · 19984,062 okunma
"Korkulusun, şaşkınsın, yabancısın..." diyor Kutlu. Benliğimizi yüzümüze belki de bir tokat gibi çarparak başlıyor öyküsüne. Bican'ı kendi merkezimizmiş gibi belirleyip etrafındaki insanlarla bize farklı yanlarımızı gösteriyor.
Evet korkuluyum, korkuluyuz. "Yapraklar vardı. Tomurcuk güller, laleler, menekşeler... Sümbüller vsrdı." Şimdi ise nasıl var olduğunu bilmediğimiz beton yığınlarına bakan gözlerimiz. Korkuyoruz fabrikaların seslerinden.
Evet şaşkınız. Çalışmasının arasında namazını kılan Seydalılarımuz vardı, şimdi fatura yatırırken, arkadaşı ile konuşurken, geçmiş hatıralırı dinlerken içinden ikindi namazı diyen ve sadece diyen insanlarımız var.
Ve evet yabancıyız. Bayramda öpemediğimiz ellere, cenazesine dahi gidemediğimiz vefa borçlarımıza, ahlakımızın çıplaklığına yabancıyız.
Bu dehşetin içerisinde kirletilmemiş bir su hayali ile bir musluğa eğiliyoruz. Clor kokuyor elimiz ayağımız. Belki de yazar clor diyerek hafifletiyor suya kattığımız kirliliğimizi. Hafifletiyor "Sonra kılarsın, sonra gidersin, hele sen eğlenmene bak, mayonu git bekliyoruz." sözlerimizi.
Kutlu bize "...mutlaka insan olarak, içlerinde hissettikleri bir şeye dayanarak, henüz kaybolmamış, ama bir yerlerde kabuğa çekilmiş bekleyen, ortaya çıkmaya utanan, bir şeye dayanarak, güvenerek rahatlatıyor, gülüveriyorlar..." diyerek anlatıyor içimizdeki korkuya, şaşkınlığı ve yabancılığı...
O clor kokan sularımızı yokuşa akıtarak işliyor kirlenmişliğimizi ve temizlenip mavi olmayı bekliyor kitapta dünyamızı getirdiğimiz hal.
Yokuşa Akan SularMustafa Kutlu · Dergâh Yayınları · 19984,062 okunma
Bir dünyanın eşiğindesin.Eğilip eğilip bakıyorsun.Özlemlerin,hasletlerin hasılı her şeyin arkada kaldı. Kalacak,unutulacak.Güçlenen,süren önündeki dünya...
Evet, anladık bostana su sabah serininde girermiş, ayrılık olur deyi gözden öpmek iyi değilmiş, tohum ekmeden önce iki rekat namaz kılıp " kurdunan kuşunan, eşinen, dostunan yemek nasip eyle" demek gerekmiş.
Bir dünyanın eşiğindesin. Eğilip eğilip bakıyorsun. Özlemlerin, hasletlerin hasılı her şeyin arkada kaldı. Kalacak, unutulacak. Güçlenen, süren önündeki dünya...