William Burroughs'un edebi yeteneği hakkında şüphe duyan eleştirmenler, gelsinler de, bu ''cut-up'' üçlemesinin ilk kitabı olan 'Yumuşak Makinede'ki isim ve sıfat tamlamalarının uyum içinde danslarını izlesinler. Samuel Beckett kadar olmasa da, onun gibi kelimeleri sarraf titizliğiyle işlemesi, takdire şayandır. Edebi yönünü şimdi övdüğüm yazarın bu ve diğer eserlerini burada alenen tavsiye edemeyeceğim zira kitap içeriği, eşcinsellik odaklı garipliklerle yığılı, zaten Burroughs, ahlaksızlığın dibine vurmak için her zaman elinden geleni yapar... Şimdi bu yazar ve onun okurları için vitrinlerdeki ahlak konuşmacıları ''terbiyesizliğin lüzumu var mıydı?'' diye sorarlarsa, bu okurlar da ''yok muydu'' diyeceklerdir. Acaba gerçekten de yok muydu?
Eğlenceli bir kitaptır, alenen de olmasa tavsiye ediyorum...
İyi okumalar...