Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

İttihatçılar

Yüreğimde Yare Var

Osman Aysu

Yüreğimde Yare Var Hakkında

Yüreğimde Yare Var konusu, istatistikler, fiyatları ve daha fazlası burada.

Hakkında

Yıl 1913. Balkan Harbi yenilgisinin ertesi... Halk yılgın, yoksul, hatta aç... Rumeli'den gelen çaresiz göçmenler, İstanbul sokaklarında bir lokma ekmeğe muhtaç, başlarını sokacak yer arıyorlar. Kolera kol geziyor... Osmanlı, İtilafçılar'ın kararsız, ürkek idaresinde, Edirne'yi düşmana teslim etmek üzere... İttihatçılar Talat Bey'in önderliğinde bir araya gelip Babiali'yi basar, idareye el koyarlar ve Padişah'ın da onayı ile Mahmut Şevket Paşa'yı sadarete getirirler. Ancak İtilafçılar buna, sadrazama suikast düzenleyerek karşılık verir. Sadrazam Mahmut Şevket Paşa'nın öldürülmesi, koca imparatorluğun hazin sonunu getirecek, İttihatçılar'ın iktidara geçmesiyle, bu parti içinde sivrilecek olan birkaç kişinin dar ve haris görüşleri, Osmanlıyı yavaş yavaş batağa sürükleyecektir... Osman Aysu, bu tarihi atmosferde İstanbullular'ı anlatırken; okuru, emekli mülazım Şahap, umutsuz aşkı Kevser ve Suphi arasındaki aşk üçgeninin de içine çekiyor. Aşk... Savaşta da yoklukta da açlıkta da her zaman aşk...
Yazar:
Osman Aysu
Osman Aysu
Tahmini Okuma Süresi: 12 sa. 42 dk.Sayfa Sayısı: 448Basım Tarihi: 2006Yayınevi: Epsilon Yayıncılık
ISBN: 9789753319003Ülke: TürkiyeDil: TürkçeFormat: Karton kapak
Reklam

Kitap İstatistikleri

Kitabın okur profili

Kadın% 36.5
Erkek% 63.5
0-12 Yaş
13-17 Yaş
18-24 Yaş
25-34 Yaş
35-44 Yaş
45-54 Yaş
55-64 Yaş
65+ Yaş

Yazar Hakkında

Osman Aysu
Osman AysuYazar · 98 kitap
Osman Aysu, Türkiye’de polisiye-gerilim türünde romanları ile en bilinen yazarlardan biridir. İstanbul’da doğmuş ve İstanbul’da büyümüştür. Soyu Osmanlı’dan gelen ailesi de 3 asırdan beri İstanbul’da yaşamaktadır. İlk ve orta öğretimini İstanbul’da tamamlayan yazar üniversite eğitimini de İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde devam ettirmiştir. Öğrenimini tamamlayan yazar, uzun süre avukatlık mesleğini icra etti. Bu sürede Mike Hammer ve Philip Marlowe gibi yabancı polisiye roman yazarlarının eserlerinin müdavimi olan yazar, yerli polisiye roman bulamamanın sıkıntısını yaşamıştır. 1955 yıında Haydarpaşa Lisesi'ni tamamlamasının ardından, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden 1961 yılında mezun olmuştur. 1972’de başlayarak altı yıl kadar serbest avukatlık yaptıktan sonra ilk kitabını 1994 yılında yayımlamıştır. Sorumluluk sahibi bir Türk olarak yabancı kaynaklara mahkûm kalmamak için suç edebiyatını ele almayı gerek görmüştür. Bu süre zarfında beş altı polisiye roman yazmıştır. İlk kitap taslağından birini okuyan eşinin tavsiyesi ile kitaplarını yayınlatmaya başlamıştır. Tüm eserleri mesleğinin ve merakının da etkisi ile suç edebiyatından olmuştur. Eserlerinde akıcılık özelliğine önem veren yazar, bunun okurun sıkılmadan kitabı okuyabilmesi, yarıda bırakmadan merakla kitabın sonuna gelebilmesi için önemli olduğunu düşünür. Yazar sezgilerinin de etkisi ile gerek yaşanılan ya da gelecekteki olayları tahmin ederek eserler yazabildiğini dile getirmektedir. Buna örnek olarak Cellât kitabını gösterir. Susurluk kazasının başka bir görünümü olduğunu iddia eder ve yaşadığı çağın olaylarını dikkatle gözlemleyen her insanın, çevresinde neler olup bittiğini ve yakın gelecekte neler olabileceğini kolaylıkla kestirebileceğini söyler. Türkiye’de polisiye-gerilim romanlarının öncüsü sayılan yazar günümüze kadar birçok eser üretmiştir. Bu eserler ile kendisinden sonra gelenlere de örnek teşkil eder. Yazarın kitaplarının başlıca karakterlerini dedektifler, casuslar ve ajanlar oluşturur. Yazar, günümüzde daha ince hesaplanmış olayları ve suçları içeren, psikoloji ağırlıklı polisiye romanlarını yazmaya devam etmektedir. Yazar, eserlerindeki bu sıçrayışı ?birinci kategori eser yazma? olarak tanımlar. Gençliğinde gazeteci olmak isteyen yazar, muhabirliğin yazarlık için ön aşama olduğunu düşünür. Polis muhabirlerinin, mesleklerindeki gözlemleri ve deneyimleri ile ileride iyi bir polisiye yazarı olabileceklerini söyler.