Annenin karnında değil de yüreğinde büyümek" Nalân çok farklı dünyaların içindeydi... Sözle yüz ifadesinin arasındaki çelişkilerdeydi beyni.. Bakışların dili, beden dili ve sözcükleri oluşturan harflerin dili birbirleriyle uyumsuzluk içindeydi.
Bu, çocuk yüreğinin dünyasında fark edilebilen bir çelişki miydi? "Annemin karnında değil, beni hayatına alan insanların yüreklerinde büyümek..."
Ferit'in söylediği gibi, "Çiçekler dallarında mı sevilmeliydi" yoksa?.. Bunca mutluluk görüntüsü verebilmek için çırpınan bu çocuğun gözlerindeki buğu, neyin ifadesiydi?...
Yüksek tepelerin fırtınaları amansız olur.Oralarda çiçekler açsalar bile,onlar her zaman tedirgin soluyarak yaşarlar... Fırtınalardan dolayı, onların boyunları hep büküktür... Çoğu daha baharlarını yaşamadan tükenip giderler...