Biz insanlar çok defa, koşa koşa gittiğimiz bir yolda, elimizden, kolumuzdan, boynumuzdan, haberimiz olmadan düşen kıymetli bir mücevheri aramak için geri dönen şaşkın yolcuya benzeriz.
İnsanoğlunun bir dalalet ve nankörlük anı vardır ki, bu zamanda iyilikler, nimetler, hoşluklar ve dogruluklar, ona cefa ve kahır gibi çirkin görünür, böylece de, kötülüklerin kirli ve süfli çamurları içine atılmakta tereddüt dahi eylemez.