Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Yüzyılın Aşkları

Can Dündar

En Eski Yüzyılın Aşkları Sözleri ve Alıntıları

En Eski Yüzyılın Aşkları sözleri ve alıntılarını, en eski Yüzyılın Aşkları kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Piraye'm, kızıl saçlı bacım benim, Seni arkandan bıçakladım. Bir damlası benim damarlarımdaki bütün kana bedel kanınla boyandı ellerim. .Yeryüzünde hiçbir insan hiçbir insana benim sana yaptığım kötülüğü yapmamıştır.Bütün bunlara rağmen sana geri gel diyecek kadar yüzsüz ve alçaksam ne halt edeyim,öyleyim işte.Fakat gel. Oğlumuz Memet’in başı için gel ve ben kalan ömrümde ona layık bir baba olmak fırsatını kazanabileyim. Senin yüzüne nasıl bakabilecegimi bilemiyorum. Seninle karşılastığım anda ayaklarının dibine yıkılacağım belki. Belki de sadece bayrağını kendi eliyle düşmana teslim etmiş bir hainin cesaretiyle yüzüne bakmaya calışacağım. Belki de tek kelime söylemeden gözlerimi iskarpinlerine dikip oturacağım. Fakat gel. Hayatım yalnız kendime ait olsaydı gebermeyi çoktan tercih ederdim. Kendi ferdiyetimden, fizyolojimden, kafamin deli hasta tarafından öylesine nefret ediyorum. Fakat yaşamam lazım. Beni affetmek icin değil, beni oğlumuz, kızımız ve onlar gibi iyi namuslu insanlarımız icin yaşatmak için gel ve bir daha da yalnız bırakma. Eteklerinden öperim.
Sayfa 126Kitabı okudu
"Hayatımda mesut olduğum ilk gece... Sanatın ruhuma verdiği güzel bir sarhoşluk içindeyim. O piyeste güzel bir sahne vardır, orada taşkın bir saadetle ağladım, ağladım. Sahiden ağladım. Alkış, alkış, alkış!.. Perde kapandı. Bana çiçekler getirdiler. Muharrir Hüseyin Suat Bey kuliste bekliyormuş, ben çıkarken durdurdu, alnımdan öptü. "Bizim sahnemize bir sanat fedaisi lazımdı, sen iste o fedaisin!" dedi." Afife Jale ilk sahneye çıkışını Refik Ahmet Sevengil'e anlatiyor.
Reklam
Piraye, Ankara'da, eşini kurtaracak bir çare peşindeydi. Bir akraba evinde yakınlarıyla buluştular. Akrabalardan biri, "Tek çare müşire çıkmak ve yalvarmak," dedi. 'Müşir' dönemin en güçlü adamı Mareşal Fevzi Çakmak'tı. "Asla" diye karşı çıktı Piraye. "Asacaklar kocanı" diye üstelediler. "Asarlarsa assınlar" dedi; "Nazım Hikmet'in karısıyım ben... Nazım'ın karısı hiç kimseye yalvarmaz."
"Piyaye'yi çoktandır gördüğüm yok. Fakat sık sık mektuplaşıyoruz. Birbirimizi günden güne seviyoruz, birbirimize günden güne aşık oluyoruz. Burjuvazinin bana yaptığı biricik iyilik, beni mütemadiyen karıma hasret yaşatarak ölünceye kadar ona aşık kalmamı temin etmek oldu." 1943 - Nazım'ın Kemal Tahir'e yazdığı mektuptan...
"... Benden istediğiniz fotoğrafları bir dahaki mektubumda gönderirim. Sabırlı olmalısınız. Zaten fotoğraflar ne işe yarar ki; onlar ölü, ben ise hayat doluyum. ..." Ernestine Leibovici Ernestine'nin Bedri Rahmi Eyüboğlu'na ilk mektubundan. Sonrasında Ernestine, Bedri Rahmi'nin 'çatalkaram, çingenem' dediği değil ama eşi Eren Eyüboğlu olacak.
"Şükraaaan! Canım, Güzelim, Bebeğim, Koca kafalım, Kara adamım, Eğri bacaklım, Yakışıklım, Bunları çabucak, arka arkaya sıraladığımda gülerdin mutlaka. İnanılmaz güzellikte bir gülüş... Mahmut'un çektiği resimdeki gibi... En İyi Oyuncu Ödülü'nü aldığında, sevinçle kucaklaştığımızda çekilen fotoğrafımızdaki gibi... O resimlere ve kafamdaki sonsuz resimlerine baktığımda, büyük acıma senin gibi gülümseyerek bakmaya ve büyümeye çalışıyorum. Kafamda, yüreğimde, önümde, ardımdasın. Hep yanımdasın. Çiçeklerde, esen rüzgârda, doğan güneşte, incecik beliren ayda, dolunayda hep sen varsın. Yanımdasın. Seni duyuyorum, seninle yaşıyorum. Sana uzanmak, o şefkatli ellerine dokunmak istiyorum. Dokunamıyorum... Ağlıyorum." Yıldız Kenter'in eşi Şükran Güngör'ün ölümü ardından yazacağı onlarca mektuptan ilki.
Reklam
Ben bütün hayatımda hep üzüldüm, hep yandım. Yaşamak ne güzeldir be sevgili ! Sevinerek, severek, sevilerek, düşünerek. Ve o vazgeçilmez sancılarını duyarak hayatın.
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.