Zihnin Kendini Koruma Yolları Gönderileri
Zihnin Kendini Koruma Yolları kitaplarını, Zihnin Kendini Koruma Yolları sözleri ve alıntılarını, Zihnin Kendini Koruma Yolları yazarlarını, Zihnin Kendini Koruma Yolları yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Savunmalar genellikle çeşitli fikirlerin, dürtülerin, duyguların ve hatta başka savunmaların bilince çıkmasını önleyen zihinsel işlemlerdir; zaman zaman özdeşim gibi belli savunmalar psişik yapının gelişimi için de kullanılabilir.
Tedavi sırasında pek çok insan acı ya da utanç verici düşünceleri kastederek "o konulara girmek istemediklerini” söyler. Baskılama halleri onları kendi çatışmalarını irdelemekten korur ve yorumlayıcı bir terapide bunlar yorumlanması gereken şeylerdir. Destekleyici bir terapide ise bu türden bir savunma hali terapist tarafından da teşvik edilebilir.
Sayfa 64 - Psikoterapi Enstitüsü Eğitim YayınlarıKitabı okudu
Terapötik müdahalede bulunmadan evvel sizin terapötik kabiliyetlerinize methiyeler düzen kişilerin uyguladığı bölme yönlü savunmaya karşı dikkatli olun (bölme + idealleştirme). Kısa bir süre sonra onları kandıran acımasız bir cahil olabilirsiniz (bölme + değersizleştirme). Bu savunmalarla karşılaştığınızda bunları mümkün olduğunca erken yorumlamak en iyisidir. Örneğin, "Dr. Smith'in söylediği kadar iyi olmamı umuyorsunuz çünkü bana kalırsa öyle olmama ihtimalimden dolayı kendinizi biraz gergin hissediyorsunuz."
Sayfa 43 - Psikoterapi Enstitüsü Eğitim YayınlarıKitabı okudu
Terapinin başlarında insanların yansıtmayla yüzleşmelerini sağlamak gerekmektir. Böylece bunun nasıl işlediğini görebilirler. Aksi takdirde zihinlerinde bilhassa da terapist olarak size dair ciddi sapmalar oluşabilir. Seansa size, "Kötü bir gün mü geçirdiniz?" diye sorarak başlayan biri söz konusu olduğunda "Belki de siz kötü bir gün geçirdiniz ama benim kötü bir gün geçirdiğimi düşünmeyi tercih ediyorsunuz" denebilir. Daha da önemlisi eğer şahıs size, "Bana neden öyle komik komik bakıyorsun?" derse ilk elden şuna benzer bir cevap verebilirsiniz, "Olur mu öyle şey; ama sizin bana tuhaf baktığınızı fark ettim. Sanki hissettiğiniz veya düşündüğünüz bir şeyi bana atfediyor gibisiniz." Böylesi bir yüzleştirmeyi anlayabilen biri içgörü-yönelimli terapiye daha açık olabilir.
Sayfa 33 - Psikoterapi Enstitüsü Eğitim YayınlarıKitabı okudu
İnkar; aklın gerçekle ilgilenmemesi durumudur. Çeşitleri: Özünde inkâr, davranışla inkâr, hayalde inkâr, sözle inkâr..
"İnsanlar, patolojik savunma mekanizmaları ve hislerine dair yeterli içgörü edinerek mantıksız davranışlarının, semptomların ve tavırlarının anlam ve kökenlerini daha net bir şekilde anlayabilir."
Alceste şöyle der:”… hiçbir ayrım yapmayan bu aşırı hoşgörülü kibarlığı istemiyorum… insanoğlunun tüm dostları benim dostum değildir.”
Sayfa 55 - Psikoterapi Enstitüsü Eğitim YayınlarıKitabı okuyor
Her ne kadar, günümüzde bilimsel gözlemciler, beynin zihnin organı olduğuna inansa da ve beyin hastalıklarının zihinsel olgulara neden olabileceğini bilsek de, hiç kimse 'tek bir düşüncenin bile' nöro-elektrokimyasal temelini keşfedebilmiş değildir.
Sayfa 291Kitabı okudu
Kızlarımızın, kendi ergen cinselliklerinin keyif veren, teşhrici/narsist unsurlarına takılıp kalmalarından, kendilerini ayrı hissetmek için kötü arkadaşlar edinmelerinden ve onlara zarar veren ve hayatlarını mahveden yakışıklı, isyankar, "kötü çocuklara" takılıp kalmalarından endişe ederiz.
Carmen bu senaryoların en kötüsü, sanki en kötü senaryo tahayyülü gibi bir şey. Oyun bittiğinde, bütün bu olanların gerçek olmadığını düşününce epey rahatlıyoruz. Seyirciler olarak, infaz edilmeksizin yaşamanın faydalı hazlarına yönelme çabalarımıza geri dönüyoruz.
Sayfa 287Kitabı okudu
Jacobson, 1940lı ve 50li yıllarda, insanların dürtülerden ve savunma mekanizmalarından fazlası olduğunu ortaya koymuştur. Dürtü aktivitesi( Freud'un insanlara yönelik güdüler olarak tanımladığı), aslında yaşam boyu diğer insanlarla kurulan ilişkilerin algıları ve anılarının etkisi altındadır. Bu anılar, kendimize ve diğer insanlara dair zihinsel imgeler olarak beyinde (mevcut fikirleri kullanmak üzere) kaydedilir. Jacobson, Hartmann'ın entegrasyon, gerçeklik testi, konuşma, soyutlama, gözlemleyen ego ve diğerlerinin kendilik-imgesine eklendiği; ancak bunların başlı başına kendilik imgesi olmadığı görüşünden etkilenmiştir.
Sayfa 279Kitabı okudu
İnsanlar, başkalarına karşı bağlarını tamamen yitirdiklerinde, ciddi bir risk altındadırlar. Onlara, diğer insanlardan kaçınarak, belli bir acıyı bastırmaya çalıştıklarını veya kaçındıkları insanlara karşı besledikleri eleştirilere karşı hissettikleri suçluluğu hafifletmek istediklerini söyleyebilirsiniz.
Sayfa 262Kitabı okudu
Henüz intihara teşebbüs etmiş olan ve, "Ne kadar aptalım..." diyen hastalara karşı, her ne kadar bu ifade artık intihar riski olmadığını size kanıtlamak için kullanılıyor olsa da dikkatli olun. Kişinin aptal olduğunu düşünmesi, ego gücünün yenilendiğini göstermek yerine, kendine karşı nefretin ve kendini değersizleştirmenin daha da arttığı anlamına gelebilir.
Sayfa 252Kitabı okudu
İnsanların yerinde olmayan veya yanlış bir yoruma yanıt vermeleri; değerli bilgiler sunmaları, hatta ve hatta içgörü geliştirmeleri mümkündür. İnsanlar terapistin iyi niyetli olduğuna inanırlarsa, genellikle "terapiste yardım etmek" dediğim etkileşimler içerisine girebilirler. Bunun da aktarımda karşılığı (bilinçdışında ebeveyni temsil eden) terapistin iyi çocuğu olmak veya (ihtiyaç içindeki bir ebeveyni temsil eden) terapiste iyi bir ebeveyn olmaktır.
Sayfa 214Kitabı okudu
"Anladığım kadarıyla dikenlerinden dolayı rahatsızlık duyuyorsun; bu seni suçlu hissettiriyor. Bunun yerine, kibar olmak için çırpınıyorsun. Bir yandan da bunu yapmaktan nefret ediyorsun; sesini yükseltip "dikenlerini batırdığında" bunu başkalarını seni cezalandırmaya kışkırtacak şekilde (suçluluğu hafifletmek için) yapıyorsun."
Sayfa 194 - Yorumlayıcı Teknikler, İlk genital/gizlilik evresiKitabı okudu