Selami Çınarcı / Zirvelerin Ötesinde
Her şey dozunda olunca güzel oluyor. Aşkın ve sevginin de fazlasının iyi olmadığı çok güzel yansıtan bir kitap #ZirvelerinÖtesinde . Rehber olan Cuma, akademisyen Lisa ve köyünden kaçıp kendine bir hayat kurma mücadelesi veren Zana’nın hikayelerini okuyoruz. Farklı yaşam standartlarına sahip bu üç kişiden alınacak dersler olduğunu düşünüyorum.
Lisa, İngiltere’de arkeoloji dalında üniversitede akademisyen olan zeki, mesleğine aşık ve çok güzel bir kadın. Hititlerle ilgili bir araştırma yapmak için Türkiye’ye gelmeyi planlıyor. Rehber olarak da kibarlığı ve çok iyi İngilizcesi sayesinde tavsiye edilen Cuma’ya ulaşıyor. Böylelikle hikayemiz de başlıyor. Cuma’nın Lisa’yı görür görmez etkilenmesi, yanında tutulup kalması, tüm tur boyunca nasıl açılacağını bilememesi derken, bir yandan da biz okurlara gezdikleri yerleri gözümüzde canlandırma deneyimi sunuyor. Lisa karakterini, hayata bakış açısını ve zekasını çok sevdim. Birlikte geçirdikleri iki üç haftanın sonunda tam birbirlerine açılmış, her şey güzel gidiyor derken Lisa’nın talihsiz ölümüyle Cuma’nın yıkılışını ve psikolojik gelgitlerini okuyoruz. Sevdiğinin arkasından dört yıl yaş tutup, kendini ormandaki evine kapatıyor. Bu sırada Zana ile tanışıyoruz. Annesini kaybetmiş, iki erkek kardeşine bakan, bir yanda da tutucu anlayışsız bir baba ve üvey anne yüzünden sürekli ezilen ve sosyalleşmesine izin verilmediği için özgüven eksikliği yaşayan bir kızımız. Aşk acısından psikolojisi bozuk olan Cuma ile küçüklüğünden beri sevgiye aç olan Zana nasıl tanışıyorlar ve onları neler bekliyor?
Keyifli okumalar…