Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.26
Ziyan
Hakan GündayEn Eski Ziyan Yorumları ve İncelemeleri
En Eski Ziyan sözleri ve alıntılarını, en eski Ziyan kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Önce bana çok yavaş ilerliyormuş gibi geldi şaşırdım. Çünkü Hakan Günday romanları hep sürükleyicidir. Sonra müthiş bir hâl aldı. Aaa tamam tamam anladııııım, diyorum sonra başka bir şey çıkıyor kafamı karıştırıyor. Son sayfaya kadar merak unsuru beslenmişti. Müthiş betimlemeler , benzetmeler ve kurgu söz konusu. Bir alkış bırakıyorum, bir de siyah kalp. :)
352 syf.
10/10 puan verdi
Ziyan, Atatürk’ün Şubat 1921’de Dikmen sırtlarında karlar üzerinde yatarken çekilmiş bir fotoğrafı ile başlıyor ve yazarın millete dair yergisi çok yerinde bence giriş kısmında…Romanın gidişatı ile bağlantılı.
Kitabın ana kahramanı bir askerve bir diğer romanının kahramanı aynı zamanda , roman bu askerin sanrı – gerçeklik algıları çerçevesinde şekilleniyor. Psikolojik bir roman…Askerliğini bitirmeyi dört gözle bekleyen gencin askerlik hayatına eşlik ederken sürekli “Bu iş sonunda ne olacak? Bu çocuğun sonu ne olacak?” diye bekliyorsunuz. Ziyan’ı okurken askerlik yaptım. Nöbet tuttum, gerildim…Okurken bir yandan okuduğunuzu hissetmek istiyorsanız Ziyan çok doğru bir tercih.Tarihsel örüntüyü biraz saptırıp sonunda hakikate bağlıyor. Akıcı ve iyi bir romandı…Hayatı sorguluyor ve empati geliştiriyorsunuz…
Çok beğendim. Hakan Günday kitaplarına hakikaten bayılıyorum. Bambaşka bir kafası var bu adamın. Okurken insanı gam kasvet basıyor evet ama hikâyeler öyle bir çekiyor ki insanı, elinden bırakmak istemiyorsun kitabı. Bu kadar gün elimde kaldığına bakılmasın, kendime kitap okumak konusunda sınırlar koyuyorum artık, başka işlerime de vakit
Yine Hakan Günday'ın kendini kelimelere sarıp sarmalayıp kendini bizlere farklı bir bedende sunduğu bir kitap. Askerlik ile ilgili çok fazla ayrıntı var. Genele baktığımızda insandan, yaşamaktan, nefes almaktan nefret eden bir insanı görüyoruz. Kendini öldürmek için çabalayan ama içindeki yaşama arzusuna gem vuramayan bir insanı görüyoruz. İnsan olmanın en büyük koşulu nefes almak algısını yaratmak istemiş yazar. Baktığınız zaman yaşamak için hiçbir sebep bulamadığınız ama hayatınıza da son veremediğiniz bir durum var. Öte yandan Atatürk'e planlanan İzmir suikastine değinilmiş. Okurken dikkat etmeniz gereken şey her olayın baş karakterimiz Asil'in kendi zihninde olduğu ve kişilere kendi düşünceleriyle seslendiğidir. Farklı bir bakış açısı kazandırabilecek, neredeyse boşluk bırakmadan altı çizilecek çok fazla cümlenin olduğu bir kitap.
Protagaros'a göre, insan,herşeyin ölçüsüdür. Peki insanı ölçüsü nedir? Her şeyi mi? diğer insanlar mı? Partiküllerin hareketleri mi? Evrenin kanunları mı? Işığın hızı mı? Kilogram mı? Metre mi ? İnsanın hacimsel ağırlığı mı?Hücre sayısı mı ? Kromozom sayısı mı? Hayatı boyunca kaç kez ölmeyi düşündüğü mü? Kaç kez nefes alıp verdiği mi? hiçbiri...
Edebiyat yapmak hayatın içinde olmaksa eğer; tüm insanlığa ait sorunları şiirsel bir dille ve dozajı yüksek bir eleştirisel bakış açısıyla anlatmaksa Hakan Günday okuyun derim.
Not: Ziyan'dan önce Azil 'i okuyun...
Keyifli okumalar...
Hakan Günday okumak biraz güç istiyor sanki...
Kitapta askerlikle ilgili düşüncelerime çok yakın bulduğum söylemlerle karşılaşmak beni şaşırttı. Sanki, bilmesem bile tahmin yürüterek atıp tuttuğum konularda, tasdikledi durdu beni yazar. Okurken içim çekildi, karardı, ezildi...Yaratıcı ve farklı. Hakan Günday bence en iyi yeraltı edebiyatı yazarlarından. Garip bir şekilde iç sıkıcı ama heyecanlandıran bir kitap okudum. Sürükleyici diyemem, zira okudukça kendini cama atıp göğe bakası, derin derin nefes alası geliyor insanın. Ama değişik bir kafası var bu yazarın ve ben değişik kafaları hep çok seviyorum.
Hakan Günday - Ziyan
HAKAN GÜNDAY...
* 2015 senesinde "Daha" romanıyla, Fransa'nın saygın edebiyat ödüllerinden olan Medicis'te, Yılın En İyi Yabancı Roman Ödülü'ne layık görülen yazarımız...
* Haluk Bilginer'e Emmy'de, "En İyi Yabancı Aktör" dalında ödül getiren "Şahsiyet" dizisinin senaristi...
* "Kinyas ve Kayra'yı" henüz 24 yaşında yazmış, yazmaya cesaret edebilmiş bir kafa...
ZİYAN...
Bi' Hakan Günday hayranı olarak yine çok keyifle okuduğum, tüm kitapları arasında benim için çok kıymetli bir yeri olacak bir okuma deneyimi oldu benim için...
Her ne kadar düşünce olarak bazı şeylerde çok ayrı düşünsek de okumaktan çok keyif aldığım bir yazar, kitap oldu.
Atatürk'e İzmir'de düzenenlenen suikasti anlattığı için, 1. ve 2. Meclis dönemlerinden bilgiler verdiği için tarihî roman, askerdeki bir gencin ruh halini anlattığı için psikolojik roman olarak değerlendirilebilecek bir kitap...
Kitapta, askerlik hizmetinin zorunlu olması ve askerde yaşanan psikoloji, yoğun olarak işlenmiş. Zorunlu askerlik uygulamasının yanlışlığına(?) sürekli göndermeler yapılmış...
Mutlaka alın ve bulunsun kitaplığınızda...
Okumadığımız her gün Ziyan'dayız :)
Kitapla kalın :)
Ne kadar Ziyan'sın?
"İnceleme için notlar mı tuttun sen?.." diyerek yüzüme kahkahalar atan bir Hakan Günday! Kitabı bitirdiğimde ilk gördüğüm şey buydu. Dayanamadım, ben de kahkahalar atmaya başladım. Kitap boyunca bir sonuca varmaya çalışmıştım oysa ki, fakat nafile; sonucuna vardığım tek şey aylar önce sonucuna varamadığımı bildiğim bir başka
Asil bir savaş değil hayat, adil hiç değil. İnsandan kaçmalı. Acımasız, nezaketten uzak, karanlık, sığ insandan... Ama her yerde yok mu zaten bu insan her yerde çıkmaz mı karşıma. Böyle insanlarla hayatın boyunca karşılaşacaksın
Çabuk sinirlenen, çabuk öldüren, çabuk pişman olan.
Sadece konuşurken düşünen
Sustuğunda aptallaşan
Kaçamazsın.
Her yerden çıkarlar.