Anahtar kelime bu; hayatın özü, büyük sırrı; olmazsa olmazı: Unutmak. Eğer unutmak diye birşey olmasaydı, yaşam da olmazdı. İnsan unutmadan hayatını sürdüremez.
Şansa inanır mısınız,uğura, batıl olarak görülen bazı inanışlara.İlk defa kalınan bir evde gece uyurken yastığın altına anahtar konulması, dükkan sahibinin gün başladığında ilk satışının parasını yere atması,Hıdırellez de gül çiçeğinin toprağına gömülen dilekler ve dört yapraklı yoncaya.Dört yapraklı yoncanın inanç,umut,aşk ve şans anlamına geldiğine. Daha önce Vavelya kitabını okuyup çok sevdiğim yazarımız Şeyda Aksel' in bu kitabını yine çok severek okudum.
Geçirdiği kaza sonucu üç ay hastanede kalan İrem'in rüyası ile başlıyor.Babaannesinin hikayelerini seven İrem'in onu ziyareti ve 1940'larda yaşanılmış olan bir aşkla günümüz aşkını konu alıyor.
Sterling ve Lauranın hikayesini konu alıyor.
Sterling yedi yaşındayken babası tarafından amcasına geçmiş ve gelecek olan kumar borçları karşılığında evlatlık olarak verilir. Annesini asla affetmez.Babasının ölümünden yıllar sonra annesinin ölüm haberini alır.Annesinin haberini veren Lauradan ve iki kardeşinden o kadar çok nefret ediyor ki geldiginde malikaneyi satacağını bildirir.Doğdugu malikaneye yıllar sonra giderken atından düşerek kafasını çarptığında bayılıp hafızasını kaybediyor.
Laura anne ve babasını kaybettikten sonra Sterling'in annesi onları yanına alıyor.Sterling'e annesinin ölüm haberini verdikten sonra onları evden kovacağını anlar.Sterling'in annesi vasiyetinde Laure eğer 21 yaşına kadar evlenirse evin ona kalacağını belirtir.Laura en kısa sürede evlenebilmek için bir damada ihtiyacı vardır. Ormanda gezinirken baygın olarak bulduğu adamın dualarının karşılığı olarak düşünür.Bu adam hafızasını kaybetmesi ise işleri kolaylaştırır.
En çok amcası onu evlatlık aldıktan sonra pahalı eşyalar,oyuncaklar verse de her gece amcası uyuduktan sonra karanlıkta cam kenarında annesinin onu gelip almasını beklemesi beni çok üzdü.Annesinin bir gün malikaneye gelip onu götüreceği inancından yıllar geçse de vazgeçmemesi
Stephen ve Juliana' nın hayatlarına ve aşklarına tanık oluyoruz.
Juliana'ın ailesi küçükken gözleri önünde katledilmiş. Kurtulmasına çingeneler yardım etmiş. Yıllar sonra at çalmaya çalıştığı sırada yakalanıyor.
Stephen yıllar önce eşini ve çocuğunu kaybetmiş. Sevip kaybetmekten korktuğu için sert ve mesafeli. Kralı onu ne kadar zorllarsa zorlasin evlenmemekte kararlı.Bir gün bir çingeneyi hırsızlık yaparken yakaladığında kralın ona bu çinge hırsızlıktan asılacak veya evleneceksin hayatı sana bağlı diyene kadar. Zorla yapılan bu evliliğin sonucu gerçekten çok güzeldi. Tarihi aşk severlere mutlaka tavsiye ediyorum