Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Dilan

“Sen kimin nesisin ki?” diye sordu ihtiyar, ciddi bir ifade için saygılı yüzünü toparlayarak. “Dalavereci mi, yoksa sadece burjuva-efendi mi?” “Proletaryadanım ben,” dedi Çiklin isteksizce. “Ha, demek ki sen şimdinin çarısın. O zaman beklerim seni.”
Sayfa 58 - Metis YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
Katı bir dünyada, yumuşak bir oğlanın ne işi vardı?
Sayfa 333 - Can YayınlarıKitabı okudu
Kadın onu sevmişti, Shug’ın ise kadını temelli terk edebilmesi için öncelikle onu ezip dize getirmesi gerekiyordu. Agnes Bain, başkası tarafından sevilmeye terk edilemeyecek kadar nadide bir parçaydı. Geride, başka bir erkeğin alıp tamir edebileceği parçalar bırakmak olmazdı.
Sayfa 142 - Can YayınlarıKitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Daha önce de şahit olmuştu buna; verecek en az şeyi olanlar, daima en çok verenlerdi.
Sayfa 64 - Can YayınlarıKitabı okudu
Yasımı tutun, intikamımı almayın!
Sayfa 218 - Can YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Evet, her şeyi yok edebilirler ama asla hafızayı, anıları yok edemezler, asla!
Sayfa 146 - Can YayınlarıKitabı okudu
Evet, bunu üzerime alıyorum, hiçbir dayanağı olmayan bu kibri. Herkes bilsin; kibri gurura yeğliyorum. Gururlanmak, “bir şeyle” gururlanmak, o şeye bağlı olmak demektir. Halbuki kibir derindir, içeridendir, kişiseldir, bağımsızdır, toplumsal bir referansı yoktur. Gurur onur bahşeder, kibir ise bilgelik.
Sayfa 108 - Can YayınlarıKitabı okudu
Hayır, bu kin bile değildi, daha da zalim bir duyguydu: Kayıtsızlık!
Sayfa 84 - Can YayınlarıKitabı okudu
“Ama bir şeyi öğretememişim.” “Neyi?” “Ahlak dersi vermenin korkunçluğunu.” “Ahlak dersi vermek için değil. Sana bir ayna tutuyorum.” “Ayna mı? Hayır, bu üzerinde senin resmin olan ve diğerlerine ‘Benim gibi olun’ demek için tuttuğun bir cam sadece.”
Sayfa 57 - Can YayınlarıKitabı okudu
Dostoyevski! Dostoyevski! Hep boka batıyorsun şu Dostoyevski’nle!
Sayfa 55 - Can YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Nefret ettiği adamın çürük kanıyla ellerini kirletmek istemiyordu, zira böyleleri için ölüm bir lütuftu. Bunların hayatına gizlice sızmak, aklına musallat olmak, rüyalarını ele geçirmek, kaderi olmak gerekirdi.
Sayfa 51 - Can YayınlarıKitabı okudu
Ölümü en soğukkanlılıkla karşılayan kişi Fitilli Daniyal Ağa idi. O güne dek öldürdüğü insanların sayısını bile unutan bu keskin nişancının son sözleri şu olmuştu: “Emilio Santos ölmemeliydi!”
Sayfa 218 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Vicdan azabı zenginlere mahsus bir acı olmalı. Kırılan bir kolun, kesilen bir bacağın, oyulan bir gözün acısı hakkında en ufak fikirleri olmadığı için sadece vicdan acısı çekerler. Eh! Haklılar da! Çünkü acı çekmek, insanın ihtiyaçlarından biri. Hele kalkıp bir de günah işlemişsen! Cennette olsan da bu ihtiyacı gidermek istersin.
Sayfa 209 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Kirlettikten sonra taşla ezerek öldürdüğün o güzelim kızın adını bile bilmezsin. Ama ben bilirim! Söyleyeyim mi? Ne dersin? Adlar da ölüler kadar ağırdır. Taşıyabilecek misin bu adı?
Sayfa 180 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Alçaklık konusunda onlar olsa olsa hevesliydiler; ama Abuzer Reis bu iş için para alıyordu. Dolayısıyla gerçek şerefsiz oydu.
Sayfa 175 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
359 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.