Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Umut Onal

Umut Onal
@kitapkolikavukat
Şu dem toy bir kalem, fotoğraf meraklısı, sigara tiryakisi, müziksever; yemek, futbol, film ve kitap düşkünü, ımm... e yeter.
Noktalama Belası
Daha önce defalarca kez noktalamaya takık bir arkadaş olduğumu belirtmiştim. Önce şunu ifade edeyim: Kitabın çevirmeni Roza Hakmen çok iyi bir çevirmen. Bu işte de oldukça ünlü biri. Ama ben olsam aşağıdaki paragrafın noktalamasını farklı yapardım. Gerçi noktalama hususu 2+2=4 kesinliğinde bir mesele değil. Ama yine de konuya dair bir önerisi olan varsa ve bunu bizimle de paylaşırsa, belki bir şeyler öğrenme fırsatını yakalarız. Önce çevirmenin, sonra da şahsımın noktalamasını paylaşıyorum. Roza Hakmen: Onun gibi sadistler, kötülük sanatçılarıdırlar, oysa mutlak anlamda kötü olan biri, kötülük sanatçısı olamaz, çünkü kötülük onun dışındaki bir şey değildir, ona tamamen doğal görünür, hatta ondan ayırt edilemez; ayrıca böyle bir insan, fazilete, ölülerin anısına, evlat sevgisine bir saygı beslemediği için, bunları çiğnemekten de sapkın bir zevk alamaz. Ben: Onun gibi sadistler, kötülük sanatçılarıdırlar. Oysa mutlak anlamda kötü olan biri, kötülük sanatçısı olamaz çünkü kötülük onun dışındaki bir şey değildir. Ona tamamen doğal görünür hatta ondan ayırt edilemez. Ayrıca böyle bir insan; fazilete, ölülerin anısına, evlat sevgisine bir saygı beslemediği için bunları çiğnemekten de sapkın bir zevk alamaz.
Sayfa 164 - YKYKitabı okuyor
Reklam
..."Ben de tutup böyle yanlış konuşan bir karacahille tartışıyorum" diyor, düşüncenin tarafsızlığı içinde alçaklığı en çok kınayanların bile, hayatın bayağı bir sahnesinde oynarken bürünebildiği çapsızlıkla yargılıyordum Françoise'ı.
Sayfa 155 - YKYKitabı okuyor
O kadar güzel buluyordum ki onu, geri dönüp omuz silkerek, "Bence çok çirkin ve gülünçsünüz, iğreniyorum sizden!" diye bağırabilmek isterdim.
Sayfa 144 - YKYKitabı okuyor

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Bu bir cümle değil, cidden değil, tam bir şov. :)
Nasıl ki Fabre'ın gözlemlediği zarkanatlılardan örümcek yabanarısı, kendisi öldükten sonra yavrularının taze et yiyebilmesi için, zalimliğini anatomiyle destekleyerek, avladığı bitki bitleriyle örümceklerin, ayakların hareketini kontrol eden, ama diğer hayati işlevleri etkilemeyen sinir merkezini olağanüstü bir bilgi ve beceriyle deler ve böylece felç ettiği böceğin yakınına bıraktığı yumurtalardan çıkacak kurtçuklara, kaçması, direnmesi imkânsız, ama katiyen çürümemiş, uysal, zararsız bir av sağlarsa, Françoise da evi bütün hizmetkârlar için tahammül edilmez hale getirme yolundaki değişmez amacını gerçekleştirmek üzere, müthiş ustalıklı ve acımasız kurnazlıklara başvururdu; mesela o yaz neredeyse her gün kuşkonmaz yememizin sebebi, yıllar sonra öğrendik ki, kuşkonmazları ayıklamakla görevli bulaşıkçı kızın kuşkonmaz kokusu yüzünden sonunda işten ayrılmasına yol açan, şiddetli astım krizleri geçirmesiymiş meğer.
Sayfa 126 - YKYKitabı okuyor
Peki hayatı önemsemeyeceksek, neyi önemseyeceğiz? Hayat yüce Tanrı'nın asla iki kere bağışlamadığı tek nimettir.
Sayfa 91 - YKYKitabı okuyor
Reklam
Her defasında da, bizi bütün zor görevlerden, önemli işlerden caydıran tembellik bu çabadan vazgeçmemi, çayımı içip sadece o günkü dertlerimi, ertesi günün zorlanmadan tekrarlanabilen isteklerini düşünmemi öğütledi.
Sayfa 51 - YKYKitabı okuyor
Biraz tahsilli bir okurun, birçok romanın ortak özelliği olarak tanıyacağı, merak ya da merhamet uyandırmayı amaçlayan anlatım yöntemleri, endişe veya hüzün uyandıran kimi ifade biçimleri, -yeni bir kitabı, birçok benzeri bulunan bir şey gibi değil, kendinden başka varoluş nedeni olmayan, benzersiz bir insan gibi algılayan- bana, Tarla Çocuğu François'in özünden damıtılmış, baş döndürücü bir koku gibi geliyordu.
Sayfa 46 - YKYKitabı okuyor
Ne var ki, hayatın en önemsiz ayrıntıları açısından bakıldığında bile, insan herkesin gözünde özdeş, isteyenin bir şartnameyi ya da vasiyetnameyi inceler gibi inceleyebileceği, maddi bir bütün teşkil etmez; sosyal kişiliğimiz başkalarının düşüncesinin yarattığı bir şeydir.
Sayfa 25 - YKYKitabı okuyor
Alışkanlık! Zihnimizin haftalar boyunca geçici bir düzende azap çekmesine göz yuman alışkanlık, ama o olmasa, kendi imkânlarıyla sınırlı kalan zihnimizin bize içinde yaşanabilecek bir barınak sunamayacağı için, her şeye rağmen bulduğu zaman sevindiği, o becerikli ama ağırkanlı düzenleyici!
Sayfa 14 - YKYKitabı okuyor
Cümle kurmada Proust gibi ol ! :)
Yönünü tahmin etmeye çalışan, uyuşmuş tarafım, kendisini mesela tepesi sayvanlı, büyük bir yatağa, duvara dönük olarak uzanmış hayal ederdi; bunun üzerine derhal, "Şu işe bak, annem bana iyi geceler demeye gelmediği halde, uyuyakalmışım sonunda" diye düşünür, yıllar önce ölmüş olan büyükbabamın sayfiyedeki evinde zannederdim kendimi; zihnimin katiyen unutmamış olması gereken bir geçmişin vefalı bekçileri olan bedenim ve üstüne yatmış olduğum tarafım, büyükbabamların Combray'deki evinde, yattığım odanın tavana ince zincirlerle asılı, kavanoz biçimli, Bohemya işi camdan idare lambasının alevini, Siena mermerinden şöminesini hatırlatırdı bana, o anda tam olarak gözümde canlandıramamakla birlikte şimdiki zaman zannettiğim, az sonra tamamen uyandığımda daha net olarak göreceğim o çok eski günlerdeki halleriyle hatırlardım hepsini.
Sayfa 12 - YKYKitabı okuyor
Reklam
Uygarlığın asırlarını bir saniyede aşıverirdim, petrol lambalarının, ardından devrik yakalı gömleklerin hayal meyal görünen bulanık suretleri, benliğimin esas özelliklerini yavaş yavaş tekrar bir araya getirdi.
Her insanın konuşma tarzında, hareket ve davranışlarında kendisinden bir şeyler vardır. O, neden söz ederse etsin aynı zamanda kendisini istemeden ele verir.
Sayfa 152 - Doğu BatıKitabı okuyor
Kafein bağımlılarını böyle alalım
Sert bir sabah kahvesine alışmış kişiler her gün aldıkları dozda kafein almadıklarında sıkıntı çekerler. Hatta bazıları kahve olmadan çalışamayacaklarını söyler. Arzu edilen durumu mevcut durumdan ayıran bir uçurum vardır.
Sayfa 107 - metisKitabı okudu
Çoğunlukla, hayatımızın ne kadar düşüncesizce ve şuursuzca geçtiğini fark etmek için kaderin sillesini yemek gerekir.
Sayfa 57 - metisKitabı okudu
Damasio'ya göre seçimler neredeyse hiçbir zaman akılla duygu arasında katı bir ayrım içermez. Duygusal değerlendirmeler bütün seçimlerde önemli bir rol oynar.
Sayfa 31 - metisKitabı okudu
849 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.