Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.38
Beyza Bulut
Beyza Bulut
@kitaplarinaasikkiz
Avukat
Lisans
7 Ocak
90 okur puanı
Ocak 2022 tarihinde katıldı
Okuma Hedefleri
Uzun zamandır bu kadar gülmemiştim sanırım. Elime alıp okumaya başladıktan sonra neredeyse her sayfada kahkaha atmaya başladım. Öyle ki sonlara doğru gülmekten gözümden yaşlar geldi.
Alacakaranlık lakaplı başarılı bir ajan, Loid Forger kimliği ile gizli bir göreve atanır. Peşine düştüğü adam doğu ile batının barışını tehdit eden biridir ve Ajan
İlk cildi bitirdikten sonra hemen 2.cildi sipariş vermiştim, pazartesi günü siparişim elime ulaşır ulaşmazda soluksuz okumuştum.
Serinin 2.cildinde polis teşkilatı kaybolan insanları bulmak için bir ekip kurar. Dedektif Mitsumune'nin bedenindeki Saitou da bu ekiptedir. Ve kaybolan bu insanlar, Dedektif Mitsumune'nin öldürdüğü insanlardır. Saitou dedektifin bir seri katil olduğunun yakın zamanda ortaya çıkacağından korktuğu için bir an önce kendi bedenine dönmek istemektedir ama nasıl olacağını bilmez. Kaybolan insanları araştıran ekip ise onları kaçıran kişi olduğunu düşündükleri birinin görüntüsünü bulmayı başarır. Dedektifin bedenindeki Saitou eve döndüğünde ise, polislerin elinde resmi olan kişi onu evde beklemektedir.
Seri ne zaman tamamlanacak bilmiyorum ama umarım en kısa sürede devam ciltlerine de ulaşırız çünkü gerçekten hem eğlenceli hem de aksiyonu tam tadında.
Seriyi satın almadan önce, acaba devam ciltleri ne kadar sürede yayınlanır, hem yayınlanır mı diye düşünerek tereddütte kalmış ve bu nedenle bir süre almayı ertelemiştim ama konu itibariyle ilgimi çekince dayanamamış almıştım. 2.cildi bitirirken, 3.cildin final olacağını görünce de hem şaşırdım hem de üzüldüm. Zira uzun uzun Han'a gelen misafirlerin hikayelerini okumayı çok isterdim.
Serinin 3.ve final cildinde Hancı Hanım ve Matsuura'nın hikayesini okuyoruz. Zaten 2.ciltte az buçuk geçmişlerinde bir bağlantı olduğunu düşünmüştüm ama hikayelerini okuyunca duygulanmadan yapamadım. Üstelik Matsuura'yla ilgili farklı bir durum daha vardı ki hem mutlu oldum, hem hüzünlendim.
İyi ki, iyi ki alıp okumuşum dediğim bir seri oldu. Gerek kurgu olsun, gerekse çizimler olsun, her şeyiyle harika bir hikayeydi. Manga severlere ve manga okumak istiyorum ama hangi kitapla başlamalıyım bilmiyorum diyenlere kesinlikle ama kesinlikle tavsiye ederim.
Okur Takip Önerileri
Kayıp Eşyalar Hanı 2.ciltte, Han'ın sırlarına ve bu Han'da çalışan kişilere yakın bir bakış atıyoruz.
Bu Han öyle bir Han ki, kaybedilen eşyaların kesinlikle bulunabileceği gizemli bir Han. Bu Han'a gelenler ise ardında çeşitli pişmanlıklar bırakarak ölmüş kişiler. Hana gelip kaybettikleri şeyi bulamayanlar ise, kaybettikleri şeyi bulana kadar handa çalışmaya devam eder.
Ana karakterimiz küçük hancı hanım, çocuksu davranışlarıyla başına buyruk, durmadan şikayet eden ama aynı zamanda handa bulunan misafirlere kaybettikleri şeyleri bulmakta yardımcı olmaktan geri kalamayan biri. Bu ciltte geçmişine dair hiç bir şey hatırlamadığını öğrendiğimiz an, dikkatimiz Matsura'ya kayıyor. Matsura, kaybolan eşyalar hanına misafir getiren bir rehber gibi görünse de küçük hancı hanıma ilgisinin sebebi gizemini hala koruyor. Serinin ikinci cildinde handa çalışan iki kişinin kaybettiklerini bulmasını ve ölmeden önceki yaşamlarını okuyoruz. Yalnız kitabı okurken zihnimde Hotel Del Luna ost'leri dönüp durdu. Sanırım bir kez daha izleyeceğim :)
Alsam mı almasam mı diye düşünüp taşınırken, sonunda aklımda kalacağına kitaplığımda olsun diyerek sipariş etmiştim. İyi ki almışım diyorum şuan.
İnsanlar, ne kaybettiklerini bile bilmeden kendilerini birden bir adamın yönlendirmesiyle bir handa buluyor. Küçük bir kız tarafından yönetilen bu handa kaybettiğiniz şeyi bulamadan ayrılmanız mümkün değil.
Serinin ilk cildinde Kayıp Eşyalar Hanı 6 misafir ağırlıyor. 3.misafiri ağırlamaya devam ederken acaba dedim ve 4.misafirde teorimde emin oldum. Hotel Del Luna kdramasını izleyenler, hatırlarsa, ölüler hayatta gerçekleştiremedikleri hayallerini gerçekleştirmek için bu otelde kalırlar. Bu Han'da da ölen kişiler, yaşarken kaybettikleri şeyleri, anıları, eşyaları bu Han'da buluyor. Her misafirin hikayesi ayrı güzel ve ayrı dokunaklıydı. Kurgunun ilerleyişi ve çizimler de çok iyiydi. Ve hanın sahibi küçük efendinin neyi beklediği büyük bir soru işareti.
Fantastik kurgu severlerin hoşuna gidecek bu seriye başlamanızı tavsiye ederim.
Bir haftadır elimde sürünse de sonunda bitti :) Ateşin Vaadi konu olarak ilgimi çektiği için almıştım ama her zamanki gibi uzunca süre okunmayı bekledi. Neyse geçenlerde elime aldığımda başlangıç olarak sevmiştim ama araya başka kitaplar aldığımdan ve dizi film izleyeceğim diye durmadan bu kitabı bir es geçip ara ara elime aldıktan sonra sonunda
Hyeji ve Kisung'un macerasına devam :)
Hyeji, başta inkar etse de sonunda Kisung'dan hoşlandığını kabul eder. Bu nedenle sıradaki hedefi, onun da kendisine aşık olmasını sağlamaktır. Nitekim, Jo Kisung, yalnız kalmaktan mutlu olduğunu ve hayatında kimseyi istemediğini söylediğinde Hyeji büyük bir hayal kırıklığına uğrar. Karşılıksız kalan aşkın acısıyla Kisung'dan uzak durmaya çalışır ama sonunda önemli olan kendi duygularının olduğunu fark ederek içinden geldiği gibi davranmaya karar verir. Kisung ise her ne kadar yalnız kalmak istediğini ve hayatında hiç kimsenin olmasını istemediğini söylese de Hyeji'ye karşı hissettiği çekimin peşinden gitmeye karar verir.
Serinin ilk cildi ne kadar eğlenceliyse ikinci cildi onun iki kadar eğlenceliydi. Yer yer gülmekten kendimi alıkoyamadım ki zaten okurken yüzümden tebessüm hiç eksik olmadı. Ana karakterlerimizin şapşik hallerine bayıldım. Hyeji'nin çocukluk arkadaşı ve ünlü bir oyuncu olarak son anda kurguya dalan, Heo Jaehwi'den pek hoşlanmadım ama olsun. Ana karakterimize azıcık aksiyon lazımdı :)
Seri toplam 4 ciltten oluşuyormuş ve umarım 3.ve 4.cilde bir an önce kavuşuruz. Zira hikayenin devamında ne olacak çok merak ediyorum.
Gözlerimi çok yorduğu için hiç Webtoon okumamıştım ama athica yayınlarının baskıları sayesinde manhwa hayranı olma yolunda emin adımlarla ilerliyorum :)
Yang Hyeji, kısacası insanların ona taktığı isimle instagram tanrıçası. İnstagramda bir çok takipçisi olsa da özel hayatında nedense bir türlü başarıya ulaşamaz. Ama bir erkek arkadaş edinmeye kararlıdır. Lisede hayatı başladığında okuldaki en yakışıklı çocuğu bulacak ve onu erkek arkadaşı yapacaktır. Jo Kisung, anne ve babası öldükten sonra ailesinden geriye kalan küçük erkek kardeşinin bakımını üstlenen ve evi geçindirmek için çeşitli yarı zamanlarda çalışan bir gençtir. Tüm bu koşuşturmacanın içinde bırakın bir kız arkadaş edinmeyi kendine bile ayıracak zamanı yoktur. Karakterlerimiz liseye başladığında aynı sınıfa düşer. Gel gör ki Yang Hyeji bu durumdan hoşnut değildir. Zira Jo Kisung ile daha önce bir kaç kez karşılaşmış ve bu karşılaşmalar hep onun rezil olmasıyla sonuçlanmıştır.
Normalde gençlik temalı, hele ki lise temalı kitaplar yaşımdan ötürü pek bana hitap etmiyor ama bu kurguya bayıldım. Tamam kurguda klişeler mevcut ama gerçekten eğlenceli klişelerle dolu. Hyeji'nin Kisung'a başta sinir olup sonradan onu tanıdıkça ondan hoşlanmaya başlaması, Kisung'un klasik, soğuk, yakışıklı olduğunu fark etmeyen, sadece küçük erkek kardeşine bakmak için yarı zamanlı işlerde çalışmaktan başka bir şey düşünmeyen halleriyle, dediğim gibi klişe ama eğlenceli klişelerle dolu tam bir gençlik romanı. Kitabın baskı kalitesi ve çizimler de enfes. Kafa dağıtmalık, eğlenceli bir kurgu arayanlara kesinlikle tavsiye ederim.
2.cilt de bitti ama devam ciltleri hala basılmamış vaziyette :( Dizisini yeniden mi izlesem acaba :)
"Yoksa filmimiz çoktan başladı mı?"
Sekreter Kim tarafından 2 kez reddedilen narsis patronumuz Lee Young, Kim'in işten ayrılmasını engellemek için onun gönlünü kazanmak zorunda olduğunu anlar ve kolları sıvar. Sekreter Kim ise küçüklüğüne dair bazı anıları hatırlamaya başlar. Bu anıların örümcek fobisiyle ilgisi olup olmadığını ve küçükken kaçırıldıysa eğer onun yanında olan o erkek çocuğunun kim olduğunu merak eder.
What's wrong with secretary Kim'i izlediğim için zaten kurgunun ilerleyişini biliyorum. Yine de Lee Young'un şu şapşal hallerini okumak gerçekten çok eğlenceli. Devam ciltlerini okumak için sabırsızlanıyorum :)
"Sekreter Kim'in nesi var?" Lee Young Jun'un bu soruyu her soruşunda kulaklarımda Park Seo Joon'un sesi çınladı durdu resmen :)
Kendinden başka kimseyi beğenmeyen, en yakın arkadaşı aynalar olan, bencil ve zorba Başkan Yardımcısı Lee Young, 9 yıldır hiç şikayet etmeden yanında olan sekreteri Bayan Kim'in bir gün işten ayrılacağını öğrenerek yıkılır. Sekreter Kim'in neden işten ayrılmak istediğini öğrendiğinde ise onu bu kararından vazgeçirmek için her şeyi yapmaya hazırdır. Öyle ki onunla evlenmeye bile razıdır.
Dizisini izleyeli ne kadar oldu hatırlamıyorum ama izlerken gerçekten çok eğlenmiştim. Tesadüfen hikayenin çevrildiğini ve basıldığını görünce hemen sipariş ettim elbette. Bugün elime ulaşır ulaşmaz da okumaya başladım. Webtoon-Manhwa'sını okurken de aynı dizide olduğu gibi yine çok güldüm. Siparişi verirken kitabın bir manga olduğunu düşünmüştüm ama kitabı elime aldığımda renkli ve kuşe kağıda basılı olduğunu görünce ilk kez duyduğum manhwa terimini de öğrenmiş oldum :)
What's wrong with secretary Kim dizisini izleyenler, bu kitaba zaten bayılacak ama izlemeyenler için de hem dizisini hem kitabını kesinlikle öneririm.
Tamam, mangayı okumaya başlarken okul zorbalığı okuyacağımı biliyordum ama manganın içine girip karakterleri öldürmek isteyecek kadar sinir bozucu bir zorbalık okuyacağımı tahmin etmemiştim.
Ana karakterimiz Savako, arkadaşlarıyla gülüp eğlenen, sınav senesinde olması nedeniyle dersler yüzünden birazcık bunalan, yakışıklı ve zeki bir erkek arkadaşa sahip sıradan bir lise öğrencisidir. Nitekim bir gün erkek arkadaşı yüzünden Savako yanlış anlaşılır ve sınıf arkadaşları tarafından zorbalık görmeye başlar. Bu zorbalık öyle şiddetli bir hal almaya başlar ki Savako'nun artık dayanacak gücü kalmamıştır.
Gerek kurgu olsun, gerekse çizimler olsun beni resmen dehşete düşürdü. Okurken acaba bizim ülkemizde de okullarda çocuklar birbirlerine böylesine zorbalık yapıyor mu diye düşünmeden edemedim. Çünkü kurguda öyle yerler vardı ki yok artık, bu kadarı da insanlık dışı diyip durdum. İnşallah bu mangada ki zorbalıklar abartıdır diye umut ediyorum. Savako'ya gerçekten çok üzüldüm. Başta erkek arkadaşı olmak üzere tüm sınıf arkadaşlarını kurgunun içine girip parçalamak istedim. Annesine de çok kızdım. Neyse sonunda doğru yolu buldu.
Vitamin, tek ciltlik kısa bir kurgu. Bu nedenle kafa dağıtmalık bir kurgu arıyorsanız tavsiye ederim. Gerçi kafa mı dağıtırsınız, yoksa sinirden köpürür müsünüz orasını bilemem :)
Serinin 1&2 cildini bitirdikten sonra, 3&4ü hemen okurum diye düşünmüştüm ama pek öyle olmadı. Yine de geç olsun da güç olmasın diyelim :)
Gotou, 10 yıllık hapis hayatının ardından sonunda özgür kaldığında, kendisini kimin hangi amaçla hapsettirdiğini öğrenmek ve intikam almak için araştırmalarına devam eder. Onu hapsettiren adam da
Hafta sonu D&R alışverişim sırasında rastlamış, ve daha önce bu manga hakkında hiç bir yorum görmemiş olsam da konusu ilgimi çektiği için almıştım. Dün akşam elime aldığımda bu kadar seveceğimi tahmin etmemiştim. Sanırım beklentisiz başlanılan kitaplar hep daha çok tatmin ediyor insanı.
23 yaşındaki asosyal Saitou Yuichi terk edilmiş bir binaya girip intihar etmek ister. Tek dileği bir sonraki hayatında şuan ki halinin tam tersi olmaktır. Nitekim intihar edeceği binada yalnız değildir. Kendisine doğrultulmuş silahı görünce o da istemsiz olarak yerden aldığı silahı karşısındakine doğrultur. Ve silahlar ateşlenir. Saitou Yuichi kendine geldiğinde bir hastane odasındadır. Ve kendisine dedektif Mitsumune Sakutarou diye hitap edilmektedir. İntihar edeceği gece kendisine silah doğrultmuş olan dedektifin bedenine girdiğini fark eder ve şansın kendisinden yana olduğunu düşünür. Zira dedektif Mitsumune yakışıklı, kadınların sevdiği, zengin, üstlerinin de güvenini kazanmış üst düzey bir dedektiftir. Fakat kısa süre içerisinde, böylesine mükemmel bir hayata sahip dedektifin tek bir kusurunun olduğunu fark eder. Zira Her şeye sahip görünen bu kusursuz adam aslında bir seri katildir.
Serinin ilk cildi, gerek konu olarak gerekse çizimler olarak oldukça heyecan vericiydi. Dedektif ile ilgili sanki fantastik bir yan var gibi ama henüz tam olarak emin değilim. Artık ilerleyen bölümlerde o kısım açıklığa kavuşur sanırım. Dedektifin bedenine giren Saitou'nun karakteri bence oldukça eğlenceli. Saitou'nun bedenine giren dedektif Mitsumune'nin neler yapacağını görmeyi sabırsızlıkla bekliyorum. Manga severlere tavsiye ederim.
Bir yazarın gözden düşüşü...
Aşk Hipotezi ile kalemine aşık olduğum ve ne yazsa okurum dediğim yazarlar kategorisine giren Ali Hazelwood artık yazmasın bence. Beyindeki Aşk kitabını ilk kitabı kadar olmasa da yine de sevmiştim. Sonra Aynı Çatı Altında kitabını ilk elime aldığımda 160 sayfa olması nedeniyle hayal kırıklığına uğramıştım ve sadece ana karakterleri okumaktan
Bu seriyi aylar önce almıştım ve işin gerçeği pek bir beklentim de yoktu. Bugün öylesine elime alıp okumaya başladığımda aksiyon filmi izliyormuşçasına sayfaları çevirdim. Başlangıç cildi olarak kurgu güzel işlenmişti. İlk sayfadan son sayfaya kadar, kurgu çok güzel akıyor. Yine, film izliyormuşçasına okumamı sağlayan bir diğer unsur da çizimlerdi. Bazen mangaların çizimleri öyle karışık oluyor ki insanın kafası allak bullak oluyor ama Old Boy'un çizimleri hem karışık değildi hem de ayrıntılı çizimleriyle kurgunun kafamda çok net bir şekilde oluşmasını sağladı.
Aksiyon ve Manga kurgu severlere tavsiye ederim.
