FOTOĞRAF
Dört kişi parkta çektirmişiz,
Ben, Orhan, Oktay, bir de Şinasi…
Anlaşılan sonbahar
Kimimiz paltolu, kimimiz ceketli
Yapraksız arkamızdaki ağaçlar…
Babası daha ölmemiş Oktay’ın,
Ben bıyıksızım,
Orhan, Süleyman Efendiyi tanımamış.
Ama ben hiç böyle mahzun olmadım;
Ölümü hatırlatan ne var bu resimde?
Oysa hayattayız hepimiz.
Küçüktü bir zaman
Kucağıma alır ninniler söylerdim ona
“Uyu oğlum, uyu oğlum, ninni”
Bir daha uyanmamak üzere uyudu Vedat
Şimdi yine bir ninni söylüyorum ona
“Uyan oğlum, uyan oğlum, uyan Vedat”...
Gözümün önünden geçiyor bazen
Tabutta sallanan ağır cenazen
Tahtanın yanından sarkmış kefenin
Çiğnediği boynun korkunç trenin
Dökülmüştü kanın ısınmış raya
Başlamıştı annen çığlık atmaya
Bölündün altında ağır vagonun
Böyle olmasaydı ah keşke sonun
Örttüler üstüne birkaç gazete
Koydular başını siyah poşete
Baban tövbe bozmuş gibi ezikti
Bir doktor başını gövdene dikti
Birleşti iğneyle kopmuş topuğun
İçimde hasretin pıhtıdan yoğun
On yedi yaşında öldün...feciydi
Sana karşı ecel aceleciydi
Şimdiyse vatanın çökük bir mezar
Yalnız taşın kaldı bana yadigar
O artık buraya gelmeyecek,
Oraya gelmeyecek,
Desem duymayacak,
Duysam bilmeyecek,
Ağlasam görmeyecek,
Beklesem olmayacak.
Demek ölmek,
Ad-ad, adım-adım gelen,
Birden giden,
Kalandan alan,
Alanda kalan.
youtu.be/Ituzi_-9RJI
Müziğin yorumları canımı o kadar çok yaktı ki canımdan geriye bir avuç kül kaldı sadece. Ne kadar çocukluğum ve gençliğim varsa hepsi size. En içimden diliyorum bir çocuğun gülüşü kadar güzel bir hayatınız olsun.
Stefan Zweig diyor ki: "Kitap okuyan
insanlar, dünyayı yalnızca kendi gözleriyle değil, sayısız insanların ruhsal bakışlarıyla görebilir." Martin ekliyor: "Kitap okuyan biri, ölmeden önce binlerce hayat yaşar. Hiç okumayan insan ise sadece bir hayat."
Sen yalnız değilsin
Biliyorum nerdesin
Bu üzerdi beni
Yaşasaydın ve görseydin
Birgün belki hayattan
Geçmişteki günlerden
Bir teselli arasın
Bak o zaman resmime
Gör akan o yaşları