Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

kitap

kitap
@kitapokuyorumya
352 syf.
·
Puan vermedi
İmkansızın Şarkısı
İmkansızın ŞarkısıHaruki Murakami
7/10 · 10,7bin okunma
Reklam
"Mektuplar, kâğıttan başka bir şey değil" dedim. "Yakılsalar bile, yürekte kalması gereken kalır; yakılmayıp saklansalar bile, uçup gitmesi gereken uçup gider."
Sayfa 373Kitabı okudu
Zaman zaman kendimi bir müze bekçisi olarak görüyorum, kimsenin uğramadığı devasa boş bir müze bu; ve bu müzeye kimse için değil, sadece kendim için bekçilik ediyorum.
Sayfa 353Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Arada sırada, dünyanın çevremde nabız gibi attığını duyumsuyordum.
Sayfa 342Kitabı okudu
Ağır ağır, bir günden diğerine yaşıyordum; başımı hiç kaldımadan, dikkatimi önümdeki uçsuz bucaksız bataklığa vererek, ilkönce sağ ayağımı, sonra sol ayağımı, tekrar sağ ve ardından sol ayağımı yere basarak, nerede olduğumu bilmeden, doğru yöne gidip gitmediğimi sorgulamadan, sadece hareket etmem gerektiğini bilerek, adımlarımı tek tek atıyordum.
Sayfa 303Kitabı okudu
Reklam
Onu sürekli yukarıya çeken şey beni bir çember içinde döndürüp duruyor.
Sayfa 278Kitabı okudu
Bidiğim tek şey, Kizuki'nin ölümünün gençliğimin bir parçasını benden sonsuza dek çaldığıydı. Ama bunun anlamı da, sonuçları da benim kavrayışım dahilinde şeyler değildi.
Sayfa 107Kitabı okudu
ama orada oturup dikkatle etrafı izleyince bir şeyin farkına vardım: Herkes kendi çapında mutlu görünüyordu. Gerçekten mutlu muydular, yoksa sadece bu izlenimi mi veriyorlardı bilemiyordum. Ama bir şey varsa, eylül sonunun bu güzel ikindisinde herkes mutlu gözüküyordu. İçimi tanıdık olmayan bir yalnızlık duygusu kapladı, çünkü bu görüntünün dışındaki tek kişi benmişim gibi hissediyordum. Düşünecek olursam, geçmişte kalan yıllar boyunca zaten hangi manzaraya ait olmuştum ki ben?
Sayfa 107Kitabı okudu
Ölüm bir hakikatti. Bu boğucu çelişkiye kendimi kaptırınca, sonsuz bir kısırdöngüye gömüldüm. Şimdi geriye dönüp bakınca, o günlerin çok garip olduğunu görüyorum. Tam yaşamın ortasında her şey ölümün çevresinde dönüyordu.
Ölüm, yaşamın karşıtı olarak değil parçası olarak vardır. Bir kez sözcüklere döküldüğünde klişe görünüyor, ama o zamanlar bunu sözcükler değil, içimde bir düğüm olarak hissediyordum. Ölüm, kâğıt ağırlığının içinde de vardı, bilardo masasının üstünde sıralanmış kırmızı-beyaz dört topun içinde de. Ve hayatımız boyunca onu ince bir toz gibi ciğerlerimize çekip duruyorduk.
Reklam
Eğer şu anda kendimi bırakacak olursam, paramparça olurum. Ben hep böyle yaşadım ve başka türlüsünü bilmiyorum. Eğer kendimi koyuverirsem, bir daha eskisi gibi olamam. Un ufak olurum ve sonunda da buharlaşırım.
Ya, gördünüz mü! Düşünün ne kadar küçük görüyorsunuz beni. Çalmaya kalkıyorsunuz beni. Perdelerimi bilirmiş gibi davranıyorsunuz. Sırlarımı üfürmek istiyorsunuz yüreğimden; en yüksek, en alçak sesleri çıkarmak istiyorsunuz benden. Oysa şu çalgıyı, içi güzelim seslerle dolu, şu ufacık çalgıyı, bilmem, beceremem diyorsunuz söyletmesini. Allahtan korkun, bu düdükten daha mı kolay beni öttürmek? Dilediğiniz çalgıya benzetin beni, kırın koparın tellerimi perdelerimi, bir tek ses çıkaramazsınız benden.
Sayfa 92
İsteklerimiz öyle çatışır ki kaderimizle Bütün kurduklarımız yıkılır gider. Düşünceler bizim, olaylar bizim değiller.
Sayfa 85
Kendi kendimize verdiğimiz sözü tutmak, En çabuk unuttuğumuz şeydir, ne yapsak.
Sayfa 85
Güler yüzlü, hep güler yüzlü bir insan Zehirli bir yılan da olabilir.
Sayfa 32
36 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.