Sen, yazının ve sözün artık hor görüldüğü, her seyin görselleştiği, kelimelerin emojileştiği bu çağın cesur kişisi: Ey Okur! Sen ki, şöhretle paranın , hayat ve tabiattan daha değerli kabul edildiği günlerde hâla kitap okumayı sürdürüyorsun ya, senin kitap okuyan
o mübarek gözlerine kutlu günler doğsun!
Ah, insanın insanı duymadığı, görmediği, ah kimsenin kimseye vakti olmadığı bu "çağ yangını"nda hâlâ kitap okumakta direnen, ey basiretli, hemdert, yâren, duygudaş ve hünerli Okur!
Ey, bu her şeyin parayla değerlendirildiği, paranın da zor kazanıldığı zamanda, kıt kanaat yaşayıp elinde kalan parasını kitap
almaya, zamanını kitap okumaya, kafasını yeni ve farklı fikirere açmaya cesaret eden sen anayiğit ve sen babayiğit Okur!
"Meğerki sevdiceğin senin inceliğini, jestini anlayabiliyor gerektiğinde o da başını eğip seni ortalık yerde, hak ettiğin zamanlarda bile rezil etmez. Yok, rezil ediyorsa zaten o kişiler arasındaki duygu aşk olmaz, onun adı başkadır evlâdım."
Defne Kaman, hayatta kendi hatalarından ötürü her düştüğü veya başkalarınca her düşürüldüğünde bağırıp çağırmadan, hakaret etmeden ve ağlayıp sızlamadan kalkıp kafasına koyduklarını
yaşamak üzere başka bir yolculuğa başlamaya cesaret eden bir kadındı.
Çocuklar, ailelerinin onlara öğrettikleri değerlere göre utanmaları gereken durumlarda utanır ve yüzleri kızarır.
Bazı yetişkinler büyüdüklerinde de utanma duygusunu kaybetmezler ama bunların
sayısı çok azdır.
Kendilerine yapılmasını istemedikleri herhangi bir şeyi başkalarına bilerek ve isteyerek yapanların çoğu utanma
duygularını öldürüp gömmüş kişilerdir.
"Ateş sadece düştüğü yeri yakmaz.
Ateş, düştüğü yerin çevresindekileri de yakar.
Yangın, karanlığa gizlenmiş yalan ve sırlar ortaya saçar.
Ateşin yarattığı kayıp ve kazançlar, o ancak söndüğünde anlaşılır."
Gelecekle ilgili planlar yaparken günlük hayatı âniden bölen felâketler, insanın daha önce şikâyet ettiği en tekdüze alışkanlıkları bile özlemesine yol açar.
…. ama şu anda biraz yorgun, biraz kırgın ve çok endişeliyiz… Neden dersen, sevdiklerimizi, inançlarımızı, bir de şevkimizi kaybetmemek için çok uğraşıyoruz evlâdım, diyerek, yorgun bir sesle Pilot Kanat’ın sözünü kesti Umay Nine.