Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

M

Mutluluk da uzun bir sabırdır zaten. Ve çoğu kez, para aracılığıyla zaman kazanmak gerekirken yaşamımızı para kazanarak tüketiyoruz!
Reklam
"bu yeryüzünde insanoğlu şairane mukimdir"
Şiirde geçerli olan mantık ancak şiir okurken ne olduğu bilinebilen bir zihin durumudur. Şiire özgü mantık düzenini belki bir kereye mahsus olmak üzere ve yalnızca bir şeyi kavrayabilelim, kendimize maledelim diye kurabiliyoruz. Şiir mantığının genelgeçer kuralları yok, yürünecek yolu biz kendimiz bulup çıkarıyoruz. Çünkü biz şiiri, onun esrarını kendi esrarımızla kaynaştırabilme çabasıyla okuyoruz.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
sonra madem insan kal adında bir beladır insan dalgın bir belgedir kendisiyle hayat arasında
Güneş-Sirius duygusallığı hakim...
gecenin ortasında ne işin var yıldızlara dokunma yanarsın bak birazdan ay da batacak karanlık bulaşmasın ellerine tersin döner yolunu bulamazsın
Reklam
12 Mayıs kutlaması...
Mesleğini severek yapan, hayatta kalma gailesinden dolayı sevmese de etik kuralları hiçe sayamayacağı bilinciyle de olsa emekle gayretle alın teriyle çalışan, yeni başlayan, yıllarını verip yine de hemşireden bir adım öteye gidemeyen, kıymetinin bilinmediğini düşündüğüm tüm meslektaşlarımın günü kutlu olsun. Dilerim ki hak ettiğimiz değeri bir gün gösterirler. Hepinize kolay gelsin arkadaşlar...
Her şeyin başı sevgi değilse bile yola koyamadığımız, raydan çıktığını düşündüğümüz şeylerin eninde sonunda sevgiyle akıllandığını görmüşüzdür. Kafasının kurcalanmış olduğu hissiyle başa çıkamayan sakin bir köşe bulsun derin nefeslerle usulca düşünsün. Yarasına tuz basanlar, yüreğine taş basanlar gibidir. Acıyı hissettikçe onu yüreklendirmiş, demlendirmiş olursun. Yük varken o yükün üstüne taş bağlarsan yerinden kalkamayacak kadar ağırlaşırsın kendine. Sevgiyi katık edersen ne tuzu ararsın sofranda ne de çayında şekeri. Hayatın tadını da tuzunu da bilirsin. Yeryüzünün de insanın derdi kadar çok meselesi vardır mesela. Konuşup dile getirmez sadece yaprak döker, rüzgar olur, dalgalanır, yağmur olur yağar, sonrasında gelmeyen bahar yoktur. Hepsi sırayla kendi halinde mükemmel bir akışta yön bulur. Dünyayı kurtaracak şey diyen de vardır uğrunda savaşılacak şey diyen de seni diyar diyar gezdirecek bir mecnun yapar diyen de. Kudretine akıl erdiremediğimizden el çekmek yerine ondan faydalansak zaten çözemeyeceğimiz tasa kalmayacak. Her şeyin başı değilse bilin ki sizi, kötülüğün ele geçirdikleri rehin almıştır. Kurtulmak isteyen o köşeyi bulsun, parmaklıkları kırmayı niyet eden hiç kimseye hayat çelme takmaz.
büyük sözcükler, küçük harflerle mana bulmasın
Sabır; her türlü kisve altında dönen riyayı gördüğü halde görmemezlikten gelmeyi kapsar. Merhamet; kırılan bütün dalları birbirine ulayıp, kendisine de zarar vermesin diye uzatılan eli. Hüzün; bütün çokluklar içinde en deriniyle yaşanılan yalnızlığı kapsar. Sükut ise içinde cilt cilt kitaplarla kütüphane kurup, birkaç kelime söylemeye dahi gücü kalmayan dili...
nedir allah'tan gayrı geriye kalacak insanın yutkunduğu bu ilahlık da nedir çiçekler açıklamıyor artık, kuşlar böyle olmuyor kıvranıyor herkes kendi yarasında bilmemiştir bunu politikacılar, bürokratlar, ombudsmanlar ve bütün bu gürültünün patırtının arasında seni seviniyorum, sen bana kudretten bir rahmetsin seninle mealliyorum sırdan payıma düşen lütfu sen güzel uyu diye katlanıyorum izafi bir cehenneme sen işin rast gelsin, sen aman yarabbim, sen gözün aydın ol söyleyeceklerim böylelikle bunlardır bana biraz imkân ol
Çocuklar...
Yalın ayak toprağa düşmüş ceninler adedince Gök-teki Tanrı-ya selam verip yoluna devam eder dervişler. Sular durulunca bir ahir zamanda, Kışladaki asker şehre iner bir emirle Tank ve tüfek iş yapmaz Çocuklar kaçışır, kadınlar feryat figan. Derviş toplar dikkatleri eteğindeki taşlara Yarılır düşünceler yarılır deniz iner o anda bir peygamber Soluk soluğa bir öpücük kondurur eşlerinden en diri olanına. Derviş çekilir aradan ve çocuklar ve zaman. Peygamber döker şimdi dilinden taşları Kafalarına iner sokaktaki hırsızın, tahttaki kralın, soysuzun, çapulcunun! Askerlerin elinde bayrak, sökülmüş göğün bağrından. Peygamber susmadıkça kadınlar aşık olur! Çocuklarda canhıraş ağlama. Kulağını tıkar peygamber Kulağını kiraya verir derviş Kulağı duvar olur askerin!
Reklam
Bir şeyler öğrenmek için bir ömür harcarsın. Tam, 'öğrendiklerimle hakikatin boyunu posunu öveyim' derken Bakarsın senin 'hakikat' dediğin haspa Huyunu hûsunu değiştirmiş Koynunda sabahlıyor Akçeyi bastıranın!
-seni tanırdım kader, bak, senin gibi oldum! -bunu iltifat mı bileyim, efendimiz. gülü sayıklayıp da, dikeni kucaklamış olmayasınız sakın ? bağrınızdaki kanın rengine kanıp gül size râm oldu sanmayasınız sakın?
İçimde çok büyük bir ağlamak var Dile getirmekten imtina etmediğim lanetler var Yeri göğü inletecek büyüklükte beddualar var. İçimde günlerdir sönmeyen bir yangın var! Dinmeyecek bir öfke bastıramadığım bir sesin küfrü var. İçimde insanlıktan utanan bir kalp var O kalbin içinde küle dönmüş ağaçlar, ölen hayvan çığlıkları, ağlayan toprak ana var İçimde çaresiz insanların isyanları var! Canım acıyor Yanıyorum/z !!!
Kadın her şeyden önce insandır
Ne güzel demiş Neşet Ertaş: Kadın insandır, biz insanoğlu. Kadına hak bahşetme gafletinden ve lütfundan utandığımız ve uyandığımız bir zamanda, belirleyiciliğin cinsiyetten çok çok ötede "insanlık" üzerinden süregeldiği bir toplumda ve düzende yaşayabilmek umudu ile...