Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ezgi Kızılay

736 syf.
9/10 puan verdi
·
16 günde okudu
Sophie'nin Seçimi öyle bir kitap ki bir kez okuyunca insan kendini bir şeyler yazmak zorunda hissediyor. Kapağını kapatıp, hemen başka bir kitaba geçebilmek öyle kolay değil. Yazmak zorunda hissediyorum ama hakkını verebilir miyim bilmiyorum, ellerim geri geri gidiyor. Yine de bir şeyler "gevelemeyi" deneyeceğim. Ben, kitapları
Sophie'nin Seçimi
Sophie'nin SeçimiWilliam Styron · Doğan Kitap · 201997 okunma
Reklam
98 syf.
9/10 puan verdi
·
8 saatte okudu
Mahmud ile Yezida bir tiyatro değil, bir destan. Ferhat ile Şirin gibi Leyla ile Mecnun gibi. Hatta bunlardan daha anlamlı. Murathan Mungan, babamın en sevdiği yazarlardan birisidir. Yıllardır okumam için bana baskı yapar, en son baktı okumuyorum, kitabı alıp önüme koydu. E bende ayıp olmasın diye okudum. İyiki okumuşum! Konunun kendisinin ötesinde, Doğu köylerinin mükemmel bir tahlilini yapmış yazar. Her kelimesi anlamlı, her kelimesi bir ayrıntı içeriyor. Okurken bana Zülfü Livaneli’nin Huzursuzluk kitabını anımsattı, konu çok benziyor. Öyle ki, acaba Livaneli bu kitaptan mı esinlendi diye düşünmedim değil. Gerçi Yezidileri ve Müslümanlarla aralarında bulunan düşmanlığı anlatabilmek için bir aşk hikayesi seçmek muhtemelen durumu anlatabilmenin en etkili ve kolay yollardından birisidir. Ama yine de, her iki kitaptan birini seçmem gerekirse, kesinlikle Mahmud ile Yezida’yı seçerim. Hep popülere, bilinene yöneliyoruz. Mahmud ile Yezida, hepimizin okuduğu çoğu popüler kitaptan çok çok daha iyi ve anlamlı bir eser. Gereken değerini veremediğimizi düşünüyorum. Lütfen okuyun! Lütfen bu kitabı da popülerleştirelim! Murathan Mungan’a hakettiği değeri verelim! (Kamu Spotu)
Mahmud ile Yezida
Mahmud ile YezidaMurathan Mungan · Metis Yayıncılık · 2013971 okunma
104 syf.
7/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Çehov’un eserlerinde bir türlü anlayamadığım bir şey var. Okuduğum tüm eserleri bir “sıradanlık” hissiyatı veriyor bana. Dili çok akıcı, hemen bitirtiyor insana ama sonunda bana hep “ne okudum ben?” dedirtiyor. Hani bir kitabı bitirince üstüne düşünür, bu kitaptan bunu öğrendim, bu kitap şunu anlatmak istemiş der ya insan; Çehov’un yazılarında üstüne düşünülecek bir şey bulamıyorum. Bunu bir eleştiri olarak söylemiyorum, aynı zamanda hoşuma da gidiyor bu durum. Hayatın içindenmiş gibi hissettiriyor. Çünkü; hayat her zaman üzerine sayfalarca yazılacak olaylardan ibaret olmuyor, bazen sıradanlığın ta kendisi olabiliyor.
Vişne Bahçesi
Vişne BahçesiAnton Çehov · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201615,8bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
120 syf.
7/10 puan verdi
·
4 günde okudu
111 sayfalık bir kitap ve kitapta hiçbir şey olmuyor. Giren çıkan bir sürü ara karakterler, gündelik yaşamlar, aralarındaki sohbetler… Evet, belirli bir olgu var; evlilik hayatı incelenmiş ancak bir olay yok! Ölüm, doğum gibi hayatın en gerçek meseleleri sıradan, tesadüfi bir olay gibi işlenmiş, hiç üzerinde durulmadan, karakterlerde dahi bir duygu uyandırmadan. Yine de sormadan edemiyorum; Çehov asıl olarak hayatın bir roman olmadığını, hepimizin benzer sıradan hayatlar yaşadığını ve gündelik yaşamımızın içinde kaybolduğumuzu yansıtmaya çalışmış olabilir mi? Bilemiyorum.
Üç Yıl
Üç YılAnton Çehov · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20184,528 okunma
432 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
11 günde okudu
Bir inceleme yazmak değil amacım, yorumumu belirtmek daha çok. Hayatımda okuduğum en iyi kitaplardan biriydi. İçeriğiyle ilgili herkes yeterince bilgi vermiş zaten. Kitap bitmesin diye tabiri caizse gıdım gıdım okudum, en son ne zaman böyle ilgimi çeken bir kitapla karşılaşmıştım hatırlamıyorum. 10 puan verdim, o kadar verebildiğim için ama bu kitap benim için belki 10 üzerinen 100. Herkesin okumasını en içten şekilde tavsiye ediyorum…
Bugünü Yaşama Arzusu
Bugünü Yaşama ArzusuIrvin D. Yalom · Kabalcı Yayınevi · 20053,322 okunma
Reklam
408 syf.
9/10 puan verdi
·
34 saatte okudu
Öncelikle kitabın incelemelerinden okuduğum bir kaç şeyle başlamak istiyorum. Çoğunluk eğer Yunan mitolojisine dair bir bilginiz yoksa kitabı okumayın demiş. Ne kadar yanlış... Bence, hiçbir şey bilmeden de okunabilir bu kitap, Madeline Miller kendi destanını, kendi efsanesini yaratmış. Eğer zorlanacak olursanız - ki hiç sanmıyorum kitabın
Ben, Kirke
Ben, KirkeMadeline Miller · İthaki Yayınları · 202133,8bin okunma
64 syf.
9/10 puan verdi
·
18 saatte okudu
Bir inceleme yapmak yerine, duygu ve düşüncelerimi yazmak istedim (yine); kitap üç öyküden oluşuyor. Bu öykülerden biri var ki; o Kuzey Kutbu soğuğunu anlatırken ben Akdeniz iklimde üşümeye başladım. Psikolojik olarak yorganın altına falan girdim. Bayılıyorum bende böyle hisler uyandırabilen kitaplara.
Ateş Yakmak
Ateş YakmakJack London · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202311,6bin okunma
200 syf.
5/10 puan verdi
·
14 günde okudu
Bu kitabı Can Dündar’ın “Yükselen Bir Deniz” adlı kitabından keşfetmiştim. Atatürk’ün bir gece bu kitabı okuyup, “Türk kadınları neden böyle özgür olmasın?” düşüncesinin şekillendiğini anlatıyordu. Tabi bu yüzden bende inanılmaz bir merakla başladım kitaba. Kitabın ilk 100 sayfası hiç sarmadı beni, yani kitap elimde süründü de süründü. Daha sonraki sayfalarında girebildim romanın içine. İşte o zaman anladım kitabın alttan vermek istediği şeyleri. Böylelikle sevdim kitabı, biraz. Toplumun dayattığı “namus” “evlilik” konularına ince bir eleştiri niteliğinde. Bir kadının, eski sevgilileri olduğu için ona namussuz gözüyle bakılan, el değmemiş bir kadınla evlenmenin gerek ve doğru göründüğü bir Paris yaşantışını anlatıyor sevgili Daudet. Ve tabi ki “doğru” ve “arzusu” arasında kalmış genç bir adamın tarafından okuyoruz anlatılanları. Karakterler iyi ve kötü taraflarıyla olduğu gibi, zıtlıklarla verilmiş. Herkes okumalı mı, bilemem. Ama ben bu kitabı okurken, ucundan da olsa Atatürk’ün düşüncelerine girebilmiş hissettim kendimi ve büyük bir tatmin duygusu yaşadım. Bu durum olmasa elime alıp okuyacağım bir kitap değil aslında. Bu yüzden bu kitapla ilgili düşüncelerimi “nötr” olarak bırakmak istiyorum...
Sapho
SaphoAlphonse Daudet · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2017396 okunma
88 syf.
9/10 puan verdi
·
20 saatte okudu
Her şeyden önce şunu söylemek istiyorum; H.G Wells, Atatürk’ün en sevdiği yazarlardan biridir. Bu kitabı da elime alıp okumamın en büyük sebebi budur. Kitaba gelecek olursak, sayfa sayısı kısa ancak okuması öyle kolay bir kitap değil bence. İnanılmaz mükemmel noktalara değinerek, inanılmaz eleştiriler yapıyor. Okurken, yazarın ne kadar zeki olduğunu düşünüp durdum. Atatürk’ün sevdiği kadar varmış yani. Bu eleştirileri çok güzel bir nüktedanlıkla yazmış, hem gülüyor, hem şaşırıyorsunuz. Herkesin okuyup beğeneceği bir kitap değil. Dinle, tanrıyla, komünizmle, liberalizmle, modern toplumla dalga geçiyor işin özünde. Kaldıramayacaksanız, asla okumayın derim.
Ağrı Dağı Yolcusu Kalmasın
Ağrı Dağı Yolcusu KalmasınH. G. Wells · İthaki Yayınları · 2019663 okunma
288 syf.
6/10 puan verdi
·
16 günde okudu
Biraz komik... Bu kitabı adından dolayı siyasi bir kitap sanıp almıştım, konusuna bakmadan. Tabii bambaşka bir kitap çıktı, cinayet romanı desem o da tam değil. İlginç bir kitap aslında ama tabii ben önyargıyla başladığım için tam içine giremedim. Konusu derseniz, çok daha güzel kitaplar olduğunu düşünüyorum. Benim için, bir küçük hayal kırıklığıydı yani. Kitabın içeriğle ilgili bana en ilginç gelen şey; katilin kim olduğundan çok, öldürülmeye çalışılan kişinin geçmişini merak ediyor insan okurken.
Yarım Kalan Yürüyüş
Yarım Kalan YürüyüşMehmet Eroğlu · İletişim Yayıncılık · 2014148 okunma
Reklam
168 syf.
9/10 puan verdi
Hatırlayabildiğim kadarıyla yazmam gerekirse; "Milli Şef" dönemi basınının yaşadığı sıkıntıları ve bunun yanında gelişen diğer olayları son derece tarafsız bir şekilde aktarıyor. Bazı yaşanmışlıkları dönemin gazetecilerinin ağzından dinliyorsunuz. Atatürk'ün Türkiye'sinin, neden Atatürk'ün Türkiye'si olarak kalamadığını anlatıyor, geçmişte yaşananların günümüzden pek farkı yok. Bu kitapla beraber bir kez daha anlıyorum; İsmet İnönü çok iyi bir dış politika adamıydı ancak asla iyi bir iç politikacı değildi. Evet, Türkiye'yi yıkım dolu bir savaşa girmekten kurtardı ve bununla beraber bir sürü de hata yaptı.
Ateşi Tutan Kalemler
Ateşi Tutan KalemlerŞükrü Akpınar · Kriter Yayınları · 20161 okunma
1/10 puan verdi
Kolay kolay hiçbir kitaba iğrenç demem, ama bu kitap iğrençti. Oysa ki daha önce okuduğum Sinan Akyüz kitaplarını çok beğenerek okumuştum. Bu kitabı bu kadar kötü yapan sadece inanılmaz basit oluşu değil, okurken içim sıkıldı. O kadar cinsiyetçi bir kitap ki, kadınları erkeklerin karşısında aşağılayan, hatta o kadar ki erkekleri kadınların sahibi noktasına getiren bir kitap. Okuduğum kitapları mümkün olduğunca yarım bırakmamaya çalışırım, buna daha fazla dayanamadım ve yarım bıraktım. Ayrıca Sinan Akyüz’ün okuduğum son kitabı olacak bu. İnanılmaz hayal kırıklığına uğradım.
Aşk Başka Evde
Aşk Başka EvdeSinan Akyüz · Alfa Yayıncılık · 20201,098 okunma
481 syf.
10/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Sevgili Zülfü Livaneli; bu kitabın içindeki hikaye gibi unutulmuş, üstü örtülmüş, yok sayılmış hikayeleri bizlere aktardığınız için teşekkür ediyorum. Bu hikayenin, “Struma”nın gerçek olduğuna inanamadım, anlayamadım. Daha bilmediğimiz ne çok haksızlık var dünyada. Kitabın içinden bir alıntıyla bitirmek istiyorum; “Her devlet öldürür, kimi daha çok, kimi daha az.”
Serenad
SerenadZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 2020136,5bin okunma
262 syf.
7/10 puan verdi
·
25 saatte okudu
Saramago’nun “Görmek” kitabından sonra elime basit ve eğlenceli bir kitap alma isteğiyle başladım kitaba. İyi de yapmışım, okurken çok eğlendim; hatta bazı yerlerde kahkaha bile attım. Bir erkeğin ilişkilere ve kadınlara bakış açısını çok iyi bir şekilde anlayabileceğimiz bir kitap olmuş -umarım gerçekten hepsi bu şekilde değildir. İçinde aynı zamanda bir müzik ziyafeti var. Beklediğimden çok daha iyi bir kitap çıktı. Kafanızın dolu olduğu ve her kitabı kafanızın almadığı bir dönem olur ya, işte tam o dönemde okunacak bir kitap.
Ölümüne Sadakat
Ölümüne SadakatNick Hornby · Sel Yayıncılık · 2017135 okunma
224 syf.
8/10 puan verdi
·
19 saatte okudu
II. Dünya Savaşı’nın başladığı sıralarda, besleyecek fazladan bir boğaz olmasın diye ve bombalar yağarken hayvanların çıldırıp sahiplerine saldıracakları söylentisi ile hayvanlarını öldürenlerin hikayesi bu. Bu caniliğin gerçekten olmuş olması, okurken daha da yaktı canımı. Ve yine çocuklardan insanlık dersi aldığımız bir kitap. Yetişkinler hayvanlarını öldürürken, onları kurtarmaya çalışan çocuklar bunlar. Kitabın anlatım gücü fazla iyi olmasa da, konu çok güzel işlenmiş. Yine, bir çocuk kitabından fazlası olduğunu düşündüğüm bir kitap.
Sıcacık Bir Yuva
Sıcacık Bir YuvaMiriam Halahmy · Can Çocuk Yayınları · 201964 okunma