Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Profil
Muktedir olmakla herşeyin mübah olmadığı(...)
Sayfa 41
"Ümmetimden bol giyinenleri Allah esirgesin, ümmetimden bol (elbise) giyenleri Allah esirgesin! Ümmetimden geniş ve bol elbise giyenleri Allah esirgesin. Ey İnsanlar! Bol ve geniş elbiseler dikinin. Çünkü bu kişinin vücudunu daha iyi örter." (Ramuzu'l-Ehadis, Hadis No: 6310)
Reklam
Ahlâk/ edep bâbı
"Muhakkak ki sen en büyük ahlâk üzeresin." Kalem/4
"Birinin bunu yapması gerek ama o niye ben olayım?" ifadesi ile "...o niye ben olmayayım?" ifadesi arasında yüzlerce yıllık ahlaki evrim yatıyor.
İnsanda edebin varlığı, koşullara göre değişmez. Değisiyorsa eğer, bunun adı edep değil riyadır. Kişi, kimsenin görmediği bir yerde bile haksızlık etmiyor, kaba davranmıyor veya ölçülü hareket edebiliyorsa, edeplidir.
Cihan Çetinkaya
Cihan Çetinkaya
Kişi arzusunu terk etmeyi azmettiği zaman, terk etmek için gerekli olan vesileler ona kolaylaştırılır.
Reklam
"Biz, bir yıkık değirmeni kırk yıl bekleriz."
Sayfa 103 - Süleyman Hilmi SilistreviKitabı okudu
Nietzsche gözlerinden öper.
Çoğu kez ahlaksızlığın üzerine serilen en kalın örtüdür, ahlak. (44)
...r

...r

@Yeki_skeptike
·
20 Nisan 17:32
Hakikat belki öğrenilebilir ama asla öğretilemez. (42)
Gönderi kullanım dışı
Kemalat sıkıntıda belli olur...
Erkek ve kadının birbirlerinin boşboğazlıklarına, çirkin ve bozuk hallerine, gazaplarına sabretmekle ahlâklarını güzelleştirir. İnsanın kemalatı, çok önemli bir noktadır. İnsanın kemalatı, ibadette ve taatin çokluğunda değil, kişiyi hiddetlendirecek, ezaya sokacak hallerde belli olur. Ezaya sokan hallere tahammül eden, ibadet ve taatle ulaşamadığı merhalelere ulaşır. Onun için Allah, kadının boşboğazlılığına sabreden kocaya, nefsi terbiye, gazabı teskin, ahlâkı güzelleştirme verir.
Sayfa 59 - İmtihan...Kitabı okudu
Reklam
Kendi amel defteri...
Şerli kocası veya hanımı olanlar istikametten/doğru yoldan şaşmamalıdırlar. Çünkü herkesin ameli kendinedir. Aile içerisinde bir anlaşmazlık çıkarsa hemen boşanma yoluna gidilmemelidir. Allah'a havale edilip sabredilmelidir.
Sayfa 26 - Dilediğini yazdır artık...Kitabı okudu
Bizde hemen her konuda istisnalar kaideleri geçmiş vaziyette. Doğru-yanlış, iyi-kötü, güzel-çirkin konusunda ölçü ve ölçütlerimiz karışmış durumda. Hak ölçülerinin sadece dedikodusunu yapıyoruz. Müslüman gibi düşünmüyor, anlamıyor, ölçmüyor, davranmıyoruz. İşte bu şekilde ahlakın gücü yerine gücün ahlakına, yani nefsin eğemenliğine tâbi olmaya başlıyoruz. Çare aynı: Ahlak, kayıtsız-şartsız ahlak.
Sayfa 29 - Kötülerin Ahlakı - Savaş Ş. BARKÇİN
Maalesef son iki asırdır ahlaksızlıktan çok bahsediyoruz. İçinde yaşadığımız yaygın kötülükleri ve yanlışları güçsüzlüğümüze yoruyoruz. Maddi gücümüz olmadığı için perişan olduğumuzu, perişan olduğumuz için iyi Müslüman olamadığımızı söylüyoruz. Gücü elde edersek müslümanlığımızın da, ahlakımızın da düzeleceğini varsayiyoruz. Bu durumda güç araç olmaktan çıkıyor, ulaşılması gereken tek hedef, tek değer haline geliyor. Gücü kavramada, tanımlamada, edinmede, kullanmada dinimizin ölçülerini ama ve yöntem edinmiyoruz.
Sayfa 29 - Kötülerin Ahlakı - Savaş Ş. BARKÇİN
"Güç insanı yozlaştırır " derler. Yanlış. Güç özne veya fail değildir. Bir araçtır. İnsana bir şeyi yaptırmaz. İnsan onu kullanarak bir şey yapar. Yani insanı yozlaştıran asıl nefsidir. Her çıkar alanı bir güç alanıdır. Para kazanmak, jnsanlara hükmetmek, onları yönetmek, şöhretini yaymak, saygınlık görmek istemek, kendini üstün görmek ve göstermek.. bunlar hep nefsin işleridir. İnsan bir yandan kötülük yapar ama kendisinin aslında hâlâ iyi olduğunu, iyi yolda olduğunu zanneder. Eğer uyanmazsa, uyandırılmazsa bu ölene kadar böyle devam eder. Hırsızların, yolsuzların, rezillerin bir ömür boyu kendileriyle 'barışık' yaşamalarının altında yatan bu sonsuz meşrulaştırma döngüsüdür. İşin esası "bana her şey mübah" mantığıdır. "Benden sonrası tufan" kafasıdır.
Sayfa 29 - Kötülerin Ahlakı - Savaş Ş. BARKÇİN
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.