"Allah, ayetleri birbirine benzeyen ve yer yer tekrar eden Kitap'ı sözlerin en güzeli olarak indirmiştir. Rablerinden korkanların, bu Kitap'tan tüyleri ürperir, sonra hem derileri ve hem de kalbleri Allah'ın zikrine yumuşar ve yatışır. İşte bu Kitap, Allah'ın doğruluk rehberidir, onunla istediğini doğru yola eriştirir. Allah kimi de saptırırsa artık ona yol gösteren bulunmaz."
(Zümer Suresi, 23. ayet)
Ey iman edenler! Siz baş başa gizlice konuştuğunuz zaman, günah, düşmanlık ve peygambere isyanı konuşmayın. İyilik ve takvayı konuşun ve huzuruna toplanacağınız Allah'a karşı gelmekten sakının.
(Mücâdele Sûresi, 9. ayet)
71. Mü'min erkekler ve mü'min kadınlar birbirlerinin dostlarıdır. İyiliği emreder, kötülükten alıkoyarlar. Namazı dosdoğru kılar, zekâtı verirler. Allah'a ve Resûlüne itaat ederler. İşte bunlara Allah merhamet edecektir. Şüphesiz Allah mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir.
72. Allah mü'min erkeklere ve kadınlara, ebedî olarak kalacakları, içinden ırmaklar akan cennetler ve Adn cennetlerinde çok güzel köşkler va'detti. Allah'ın rızası ise, bunların hepsinden daha büyüktür. İşte bu büyük başarıdır.
(Tevbe Sûresi, 71. ve 72. ayet)
Küçük günahlarla başlayan hikayeler, bir süre sonra büyük bataklıklara dönüşüyor. Boğulduğumuzun farkına bile varamıyoruz.
Unutmayalım: İşlenmemiş her günah büyüktür.
"Günümüzde din, başka konular gibi bilen-bilmeyen herkesin konuştuğu bir “mevzû” hâline geldi. Böyle olunca dinden bahsetmek tek başına dindarlık sayılıyor. Oysa dindarlık lafazanlık değildir ilimdir, ahlâktır, kişiliktir."
Savaş Ş. Barkçin
Hani şair, başa dönemezsin, diyor. En başa dönemezsin, bu mümkün değil. Yeniden başlıyorsan bile, bu başladığın yer değildir. Yaydan fırlayan ok geri dönmeyecek. Fakat yeni bir ok atabilirsin; daha kararlı, daha azimli, daha inanarak. Yeniden başlıyorsan, daha tecrübelisin.
İnsanda edebin varlığı, koşullara göre değişmez. Değisiyorsa eğer, bunun adı edep değil riyadır. Kişi, kimsenin görmediği bir yerde bile haksızlık etmiyor, kaba davranmıyor veya ölçülü hareket edebiliyorsa, edeplidir.
Kendimi, kimseye ispatla yükümlü olmamakla memnunum. İnsan, herkesin zevkine göre biçim alabilen cıvık bir hamur değildir çünkü. Yalnız Rabbine ispat ile yükümlüdür. Bu da onu, başka insanlar karşısında eğilip bükülmekten korur.
- Tevbe et!
- Tevbeni hayatın bil,
- Ebediyen tekrarlamamaya kararlı ol,
- Asla ve asla kimseye kötü geçmişinden dakika bile bahsetme,
- Kötü çevrenle bağını kes ki seni unutsunlar, sen de onları unut,
- İbadetlerini ihmal etme,
- Hayattan ve iyi dostlardan sakın kopma.
Faiz dört ana nedenden dolayı haram kılınmıştır:
1.Karşılıksız/emek vermeden mal kazanmak.
2. Çalışma ve üretimi engellemek/ tembellik ve işsizliğe yol açmak.
3.Yardımlaşma ve dayanışmaya sekte vurmak .
4. Fakirleri sömürmek.
"Dünyayı hassas ruhlar için cehenneme dönüştüren nedenlerden birisi de güvercinler kadar masum ve zararsız insanlarken, iblislere dair bir bilgeliğe henüz kavuşmamış olmalarıdır."
"Bu devirde dürüst olmak kaybettirir" diyorlar. Oysa bilmiyorlar ki haksızlık, yalan, riya, aldatma veya başkasının sırtına basarak gelen bir yükselme gerçekte alçalmadır, zafer görünen şey hezimettir, güçlenme zannedilen şey içten bir çürümedir. İyilik uzun vadede hep kazanır."