Mutlu olmak için gerekli bir husus daha vardır; hayatı anlam duygusuyla yaşamak. Yani "Ben niçin bu dünyada yaşıyorum? Niye varım?" sorusuna gerçek bir cevap verebilecek durumda olmak. Bazı insanlar derler ki; "Ne olacak, ben yaşamasam da olurdu." Halbuki tek bir insan sadece doğru yaşayarak bir sürü şeyi değiştirebilir, bir sürü kötü şeyi daha iyi kılabilir.
Sayfa 19
Kırsal bölgelerde, tek kültürlü soya fasulyesinin etkileri daha da korkunçtu. Bu endüstriyel çiftliklere yakın yerleşim bölgelerinde yaşayanlar, hava yoluyla temas ettikleri bitki ilacı Roundup'tan çok ciddi şekilde etkilenmişlerdi. Loma Senes'te köylülerin kendi tüketimleri için yetiştirdikleri tüm tahıllar, sadece GD soya fasulyesinin dirençli olduğu bu ilaç yüzünden yok olmuştu. 2003'te yapılan bir araştırmaya göre sadece köylülerin tahılları değil, tavuklar ve diğer hayvanlar ölürken, atlar da bu zehirden etkileniyordu. İnsanlarda bu zehirden etkileniyor, deri hastalıkları, ishal, şiddetli mide bulantısı ve kusma görülüyordu. Bu tesislerin yakınlarındaki yerleşim birimlerinde doğan hayvanlarda, muz ve tatlı patateslerde şekil bozuklukları ve göllerde yüzeyi kaplayan ölü balık vakaları yaşanıyordu.
Sayfa 169 - Roundup bitki ilacının etkileri
Rhoads sıradan bir bilim adamı değildi. Sonraları ortaya çıktı ki, Rhoads 8 hastasına ne olacağını görmek için kasıtlı olarak kanserli hücreler yerleştirilmiş ve sekizi de ölmüştü. Rhoads göre "Porto Rikolular dünyanın en pis, en tembel, en soysuz insanlarıdır. Adanın ihtiyacı olan bir sağlık çalışması değil, büyük bir gelgit dalgası ya da nüfusunun tamamen yok olmasıdır. Ben elimden geleni 8 kişiyi öldürerek yaptım." demiştir. Başlangıçta bir meslektaşına yazmış olduğu bu gizli notlar, 1932'de Time dergisinde çıktı ve Porto Riko Nasyonalist Parti lideri Pedro Albizu Campos bu notları ele geçirerek yayınladı.
Sayfa 60
Okur Takip Önerileri
Savaş sonrası ırkçılık hareketleri döneminde Osborn açıkça soy arıtımı tasfiye etme yoluna gitti. Ama gerçekte 3. Dünya ülkelerinde yüz milyonlarca siyah tenli insan için ırkçı faaliyetleri çok daha etkin bir şekilde uyguladı. 11 Aralık 1977’de New York Times'da çıkan bir yazıya göre beyaz ırk üstünlüğüne ve “siyahların kalıtım olarak beyazlardan daha az zeki olduğunu" ispatlamaya çalışan Pioneer fonunu da idare ediyordu. Bu fondan 1 milyon dolardan fazla para alanlardan biri de Stanford Üniversitesi'nden Nobel ödüllü William Shockley'di. Shockley, IQ düzeyi 100’ün altında olan insanların kısırlaştırılması gerektiğini savunuyordu."
Sayfa 75
Türkiye olarak daha da geç olmadan araştırma geliştirme yapacak bilim insanlarımıza, yetenekli, meraklı gençlere de sahip çıkarak Türkiye'de yerli bağımsız araştırma merkezlerinin çoğaltılması için uğraşmalıyız.
Oktay Sinanoğlu, İstanbul, 2010
Oktay Sinanoğlu'nun Önsözü
İzm'ler
İzm'ler idrakimize giydirilen deli gömlekleri. İtibarları menşe'lerinden geliyor. Hepsi de Avrupalı.
Sayfa 92
"Okuduğunu tahlil etmeyen, daha önce okuduklarıyla karşılaştırmayan, her an kendi kafasını kullanmayan zekâsını mahveder. Okumak, sayfanın bütününü, cümleleri, kelimeleri anlamaktır..."
Sayfa 116
İlk olarak, evlenmeden önce birbirimiz için yaptıklarımız, evlendikten sonra yapacaklarımızın göstergesi değildir. Evlilikten önce, aşık olma saplantısının gücüyle sürükleniriz. Evlilikten sonra aşık olmadan önceki insanlar olmaya geri döneriz. Eylemlerimiz, annemizin ve babamızın oluşturduğu modelden, kendi kişiliğimizden, sevgi anlayışımızdan, duygularımızdan, gereksinim ve arzularımızdan etkilenir. Davranışlarımız konusunda kesin olan tek şey vardır: Onlar aşka tutulduğumuzda sergilediğimiz davranışla aynı olmayacaktır.
Sayfa 106
Dokunularak sevilen, kucaklanan ve öpülen çocuklar, uzun süre fiziksel temastan mahrum bırakılmış çocuklardan daha sağlıklı bir duygusal yaşam geliştiriyor.
Sayfa 113
