Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Profil
708 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
ANTİ ÜTOPİK BİR ROMAN
Alev Alatlı eserine "Parmağıma değil, işaret ettiğime bakın!" cümlesiyle başlıyor. İşaret ettiği ne mi? Türkiye'nin bugününe bakıp istikbâlini tahmin etmek. Tabiî bu işi öyle kuru kuruya incelemeden, tahlil etmeden, araştırmadan yapmıyor. Biri yaman bir pozitivist, öteki umarsız bir Marksist, sonuncusu da fundamentalist Müslüman! Üçü de idealist olan insanlardan yola çıkarak teşhislerini, tahlillerini yazıyor. İdeolojilerden, fiziğe, Kuantum'dan Schrödinger'in kedisine, mantıktan metafiziğe, yakın tarihten istikbâle uzanıyor. Afazi'den teknolojiye, modernizmden postmodernizme, insan, cemiyet ve hayat üçgeninde düşünceler üretiyor. - "Heyhat! Tek bir mıh yitirdikti, naldan olduk; Tek bir nal yitirdikti, attan olduk ; Tek bir at yitirdikti, atlıdan olduk; Tek bir atlı yitirdikti, zaferden olduk ; Tek bir zafer yitirdikti, ülkeden olduk!" (sh 123) - "Aklı yitirdik, ahlâktan olduk; ahlakı yitirdik, adaletten olduk; adaleti yitirdik, adaptan olduk." (sh 493) Kaybettiğimiz değerlerin farkında ve satır aralarında hangi değerleri tekrar edinmemiz gerektiğini de söylüyor. (Anlayana!) Alev Alatlı gerçek bir Entelektüel, okunması gereken bir kitap, tavsiye edilir. Keyifli okumalar...
Kabus
KabusAlev Alatlı · Everest Yayınları · 2019525 okunma
MIH ve ZAFER...
- " (...) Heyhat! "Tek bir mıh yitirdikti, naldan olduk; Tek bir nal yitirdikti, attan olduk ; Tek bir at yitirdikti, atlıdan olduk; Tek bir atlı yitirdikti, zaferden olduk ; Tek bir zafer yitirdikti, ülkeden olduk!"
Sayfa 123 - Everest YayncılıkKitabı okudu
Reklam
HAYAT ve KELİMELER...
- " (...) Hayatlarımızı bilebildiğimiz kelimelerle inşa ediyorduk. Gerçekliğimizi bilebildiğimiz kelimelerle sınıyor, bilebildiğimiz kelimelerle sınırlıyorduk. Buraya kadarı doğaldı, hatta kaçınılmazdı ama biz tanımadığımız kavramlara karşı da tuhaf bir direnç geliştirmiştik..."
Sayfa 370 - Everest YayıncılıkKitabı okudu
İKİ IŞIK...
- " (...) Ölüsünü gömen, kendi ölümünü düşünen tek hayvan bizdik! Takıldığımız tek sahici mesele, hayatın ve ölümün anlamıydı! Temel kaygılarımız, hayatın acımasız gerçekleriyle, varoluşun verileriyle başa çıkmak için harcadığımız şuurlu şuursuz çabaları bütünüydü. Ölüme uyum sağlamak, karanlıklar içindeki yolumuzu aydınlatabilmek için sadece iki ışıktan medet umabilirdik, din ve bilim!"
Sayfa 424 - Everest YayıncılıkKitabı okudu
SAÇAKLI EİNSTEİN...
- " (...) "Einstein'in bir sözü var," dedi Erkâni, "Matematik kanunları, gerçeği yansıttıkları sürece kesin değildirler. Kesin olduklarında gerçeği yansıtmazlar." Ayağım yerden kesildiydi! "Ah, ama bu çok kötü bir kazık!" diye haykırmıştım, "Ben onca yıl fen bilimleri mutlak doğrular diye debeleneyim, sen şimdi kalk bana Einstein'ın da saçaklı olduğunu söyle!"
Sayfa 132 - Everest YayıncılıkKitabı okudu
İhtimal...
- " (...) "Einstein, ihtimâlden rahatsızdı," dedi Erkâni, "Dindar bir adamdı. Tanrı, zar atmaz" derken onu söylüyor. Matematiğin dünyası, tarif ettiği dünyaya uymaz. Matematik dünyası sahici dünyadan farklıdır. Birisi yapay, ötekisi sahici. Birisi cetvelle çizilmiş gibi düzgün, ötekisi dağınık, puslu..."
Sayfa 132 - Everest YayıncılıkKitabı okudu
Reklam
SAÇAKLI MANTIK...
- " (...) Çokdeğişkenli, multivalued, Fuzzy Mantık, Türkçe'ye "Saçaklı Mantık" olarak girdi. "Buna, "uyumsuzluk problemi" deniyor." [...] "Dünya kırçıl, bilim siyah-beyaz. Gerçek dünya saçaklı, bilim tertipli, düzenli. Gerçek, bunların arasında bir yerde. Kırçıl bir dünyayı anlatmak için içinde kırçıl kelime olmayan bir dili kullanıyoruz. Sorun burada. Bunca yıldan sonra hâlâ Aristo'dan emir alıyoruz!..”
Sayfa 132 - Everest YayıncılıkKitabı okudu
Kervan yolda düzülür!
- " (...) Kimseye inanmıyordum, çünkü içinde bulunduğumuz bu kâinatta, kimsenin yüzde yüz doğru bir şey söylemesinin fiilen mümkün olmadığını biliyordum! Felâket tellâllarına da yüzde yüz inanmıyordum, refah tellâllarına da yüzde yüz inanmıyordum. Ve bu durum beni yüzde yüz rahatsız etmiyordu. Kimseyi bir şeye ikna etmeye de çalışmıyordum çünkü söyleyeceğim hiçbir şey yüzde yüz doğru olmayacaktı. [...] "Kervan yolda düzülür!" bin yıllık bu saptama gerçeğim olmuştu...
Sayfa 633 - Everest YayıncılıkKitabı okudu
AKIL ve ADAB...
- " (...) Aklı yitirdik, ahlâktan olduk; ahlâkı yitirdik, adaletten olduk; adaleti yitirdik, adaptan olduk!.. "
Sayfa 493 - Everest YayıncılıkKitabı okudu
FİZİK ve MATEMATİK...
- " (...) Fizikçiler, matematiği kullanırlar, matematiğe güvenirler. Matematiği çılgınca isterler ama kendi işlerinde matematiğin mantıkî kesinliğine asla erişemezler. Bazılarının ömrü dünyaya en iyi uyan matematiği aramakla geçer, diğer bazılarının ömrü de matematiğe en iyi uyan dünyayı.
Sayfa 367 - Everest YayıncılıkKitabı okudu
28 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.