Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Araştırma İnceleme Edebiyat

Profil
Eğer bir falcının söylediği her söz d oğru olsaydı, herkesin geleceği an-l amsız olurdu. Sürekli fal baktırmamızın nedeni, falın çoğu zaman yanlış, nadiren de dopry çıkmasındandır. Eğer falımız her zaman doğru çıksaydı, muhtemelen korkuya kapılır ve bir daha fal baktırmaya cesaret bile edemezdik. Mitsel gerçekçi yazının gevezeliği bir falcı­nın boş konuşmasına benzer -bir falcının kendi falına baktığını hiç görmedik. Belki de bunun nedeni, falcının aslında kehanete inanmamasıdır ve falcılık , hayatta kalmak için k ullandığı bir aldatmacadan başka bir ş ey değildir ; belki de falcı kendi geleceğini bildiği halde bu konuda konuşmuyor, o kelimeleri kalbinde saklayıp kimseye söylemiyordur.
Sayfa 229 - Ketebe yayınları subat 2024Kitabı okudu
Mo Y an'ın eserlerine mitsel gerçekçilik açısından bakarsak onun geniş ve karmaşık eserleri hakkında daha net bir ipucu elde edebiliriz, böylece romanlarının ger-ç ekçiliği aşan bölümlerinin daha net bir yapıya kavuş­masını , içeriğin daha kolay anlaşılmasını ve Çin'in Doğu edebiyatı debiyatı açısından taşıdığı önemin zenginleştirilmesini sağlayabiliriz. İçki Cumhuriyeti'ne dönecek olursak, romanın aşırı karmaşık yapısı ve yazım yöntemi ne-deniyle y azarın dil yeteneği de y apı gereği nispeten daha sınırlıdır. Bu nedenle bu roman henüz okurlar ve b azı eleştirmenler tarafından tam olarak anlaşılıp kabul edilememiştir. İçki Cumhuriyeti'nin, romanın yapısı açısınndan taşıdığı değer elbette küçümsenmemeli ama romanın mitsel gerçekçilik açısından taşıdığı değer bundan çok daha önemlidir. R omanın konusu "kendi suyuyla kısık ateşte k kavrulmuş bebek" olayı e trafında döndüğü için günümüz o kurları bunu a bartı, karnava-lesk, hayal gücü ve büyü olarak görme eğilimindedir
Sayfa 226 - Ketebe yayınları subat 2024Kitabı okudu
Reklam
Hiçbir edebiyat teorisi bir yazara harika eserler yazması konusunda rehberlik edemez. Bir yazar ancak başan­sızlığı göze alarak ve belirsizlik içinde büyük bir bedel ödeyerek beklenmedik bir kazanım elde edebilir. Dünyadaki bütün büyük edebiyat eserleri, yazarın yazma sürecinin beklenmedik sonuçlarıdır. Eğer bir yazar, daha yazmadan önce harika bir kitap yazmak üzere o lduğunu biliyorsa, şüphesiz ihtişamın tuzağı­na, yanıp sönen ışıkların cehennemine d oğru gidiyor demektir. içsel nedensellik kesinlikle, yazıyı yönlendi-recek bir pusula değil, bir tür belirsiz olasılıktır; bir tür edebi varsayım da değildir,
Sayfa 183 - Ketebe yayınları subat 2024Kitabı okudu
Kafka'nın eserlerine saygı gösteren tanınmış filozoflar, şairler, oyun yazarları ve romancılardan oluşan, ejderhayı andıran uzun mu uzun bir alay ortaya çıktı Albert Camus, Jorge Luis Borges, itala Calvino, Philip Roth, Vladimir Nabo-kov ve Gabriel Garcfa Marquez gibi tanınmış romancı­ların her biri yazılarında Kafka'nın eserlerine ( hayatı ve çevresine d eğil) ilişkin anlayışlarını, tam nedenselliğin sınırlamalarıyla ettikleri mücadeleyi ve buna k attıklarını kendi yöntemleriyle ifade etmişlerdir. Bu y azarların eserlerinde kşinin bireysel deneyimine vurgu yapıl­ması ve bireysel kaderin o lumsallığının kolektif deneyimde yeniden ortaya çıkması, hikayenin nedensellik lişkisinde incelikli, tuhaf, kendine özgü ve yepyeni değişikliklere yol açmıştır. Böylece yeni bir nedensellik i lişkisi doğmuş oldu.
Sayfa 135 - Ketebe yayınları subat 2024Kitabı okudu
"..bu sebeple lisân eğitiminin umûmî bir politika olarak, cemiyetin her kesiminde gereği gibi ele alınması,her ferdin zengin bir lisân ile mücehhez kılınması şarttır."
Sayfa 108 - Panama yayıncılık mayıs 2017Kitabı okudu
Ma'rifetnamede aşağı-yukarı sekiz sahifede kadar tutan bu kıyafet bahsi, insanın bütün organlarını ihata etmektedir Evvelde söylediğimiz gibi, biz konuyu oldukça kısa tuttuk. Hamdullah Hamdi'nin yazdıklarıyla ı ile, İbrahim Hakkı 'nın yazdıkları arasındaki benzerlikler şaşırtıcıdır. İşte burun konu­ sunda İbrahim Hakkı'nın yazdıkları: Burnu uzun olanın anlayışı az . olur.. Burnunun ucu ağzına yakın olan adamdan sakın.
Sayfa 86 - Panama yayıncılık mayıs 2017Kitabı okudu
Reklam
“ Kısacası, şiir şiiriyeti olan kelimelerle inşa olunmalıdır. Şiir, göze değil, kulağa hitap etmelidir, kulaktan insanın Deruni Âlemine akıp tesirini orada göstermelidir”
Sayfa 46 - Panama yayıncılık mayıs 2017Kitabı okudu
Kadın güzelliği anlayışının zamana ve modaya göre değişti­ği de olmuştur. Ancak, Türk dünyasında kadın umumiyetle ince, narin, selvi boylu, derin ve manalı gözleri, uzun kirpikleri, nergis bakışları il e celbeden anlayışlı, hisli , vefakir , bilgili bir varlıktır. Bazan iri doğan kuşu bakışlı, ceylan gözlü, şirin hareketli, tatlı sözlü, gidişi yürüyüşü sonsuz bir yan bakıştan, baştan başa gamzeden ibarettir:
Sayfa 26 - Panama yayıncılık mayıs 2017Kitabı okudu
1830'ların Dakota kadınları bıçak kın ı n dan, tütün piposu kılıf­ larına kadar her türlü taşıyıcıyı yapmaya ve kullanmaya oldukça alışkındılar. 1835'te bir kadın, bebeğini kırmızı, krem rengi ve siyah işlemeli ahşap taşıma beşiğinde taşıyordu. Bebeğin yüzü dışa dö­nüktü, düz ahşap sırt kısmının alhna bağlı bir parça ahşap üzerinde ayağı duruyordu. Tamamen el yapımı oklu kirpi işiyle kaplı, geyik derisinden iki geniş şerit ham deriden kılıfın içinde bebeği tamamen sarıyordu. En geniş ve en kaba oklar kirpinin sırhndan alınıyordu; dişler arasında işlenerek düzleştiriliyor ve sonra boyanıyordu. Ha­vayı, bulutları ve yağmuru kontrol eden Wakinyan, Gök Gürültüsü Varlıkları görselleri ahşap taşıma beşiğinin yüzeyini süslüyordu. Beşiğin yay şeklindeki tepesinden bebeği eğlendirmek için tüyler, kabuklar ve külahlar sallanıyordu. Aletler arasında bu, Dakota' da kullanımda olan, sağlam, hatta ağır ve kesinlikle en kıymetli anne eşyasıydı. Ahşap taşıma beşiği estetik yaratıcılığı ve manevi refahı, basit taşıma eylemine katıyordu.
Sayfa 276 - Mundi yayınları subat 2023Kitabı okudu
Vaaz yazma fikri Zemahşeri'de yeni bir hayata başlama arzusuyla iç içedir. Dünyadan elini eteğini çeker; eski alışkanlık­ larını terk eder, seçkin kişilerle görüşmeyi ve onlara methiyeler düzmeyi tamamen bırakır. Önceki hayat tarzını terk ederken dünyevi edebiyattan da uzaklaşır ve böylelikle bir tür göçe, hicrete benzetilebilecek radikal bir kopuş gerçekleştirir. Yaşamında ya­ rattığı bu kopuş, kendi deyimiyle Cahiliye'den (Vahiy' den önceki Bilgisizlik Çağı'na verilen isim) de bir kopmadır. Bu gerçekten de bir vahiy meselesidir: Uykusunda işittiği sözler kendisine ait de­ ğildir, o yazmamıştır. Kitap kendi kaleminden çıkmışsa da gece mesajı (üçüncü Makamenin önsözünde ve girişinde yer alır) bir başkasından gelmiştir ve alıntı konumundadır.
Sayfa 30 - Vakıf kültür yayınları Nisan 2021Kitabı okudu
339 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.