Sen şanslı bir adamsın.Sevdigin her şeye sahipsin dedi Stepan.
Belki de elimde olanlarla mutlu olup olmayanları dert etmedigimdendir. dedi Kiti''yi anımsayan Levin.
Şeytan, doğal olana ilk başkaldırışı temsil eder. O, doğal olana (doğa'ya-Tanrı'ya) "ben senin doğal seleksiyonundan üstünüm" demek cüreti göstererek bilinçdışında taşıdığı ve bugün "ergen benmerkezciliği" olarak ifade edilen güdüyü ilk kez dillendirmiş.
Daha sonra aynı güdü farklı biçimlerde insana miras olarak devredilecek ve aynı metafordan yola çıkarak şeytana "kıyamete kadar mühlet verilmiştir" söyleminin altındaki hak, insana miras bırakılan bu üstünlük kompleksidir diye izahta bulunulabilecektir.
Dolayısıyla insan, bu komplekse esir olduğunda şeytana uymuş olacak ve neticede aldanmış olarak cehennemi yaşayacaktır. Şüphesiz ilk aldanan da ve dolayısıyla ilk kez cehenneme (Dünya/dünyalık) atılan da büyük atamız Adem'dir.
Doğadan olan ve dolayısıyla doğal seleksiyonun bizatihi kendisi olan Adem, kendisini doğadan üstün görmüş (irade meyvesi) ve cehennemi yaşamaya başlamıştır. Taki aff olunana (doğanın akışına kendini bırakana) dek...
Bugün oruç yolcudur. Geldi, evlerimizi, şehirlerimizi, soframızı, gönüllerimizi bir ay boyunca olanca zenginliği ve cömertliğiyle donattı ve işte gidiyor. Yürekte ister istemez bir sızı var. Ayrılış sızısı. Madem ki, ayrılış saati çaldı ve buna elde çare yok, öyleyse bütün iş onu unutmamakta. Giderken, bizden, dünyamızdan hangi haberi ve neyi götürüyor; geldi ve bize ne bıraktı, bunu düşünmeli, bunun hesabını yapmalı. Ve bir yıl sonra tekrar dönünce bizi nasıl bulacak, bunun şimdiden hazırlığına girişmeli. Giden oruca yol azığı ve öteye armağan olarak ne verdik, bunu bir bir düşünmeli... İşte oruç giderken bizi her bakımdan bir nefis muhasebesine çağırarak gidiyor. Bunu yapmadıkça tuttuğumuz orucun eserinin gönlümüzde kalacağını ummak doğru olmaz, işte bunu bilmeli...