Sizi razı etmek için Allah’a yemin ederler.
Eğer gerçekten mümin iseler (bilsinler ki),
Allah ve Resûlü’nü razı etmeleri daha önceliklidir.
(Tevbe, 9/62)
Ey iman edenler!
Allah’ın size şu lütfunu hatırlayın:
Üzerinize düşman ordusu gelmişti de
onların üzerine şiddetli bir fırtına
ve göremediğiniz bir ordu göndermiştik.
Allah bütün yaptıklarınızı görmekte idi.
(Ahzâb, 33/9)
Şuarâ Suresi:
﴾78﴿ O, beni yaratan ve bana doğru yolu gösterendir.
﴾79﴿ Beni yediren ve içirendir.
﴾80﴿ Hastalandığım zaman bana şifa verendir.
﴾81﴿ Canımı alacak olan, sonra beni yeniden diriltecek olandır.
﴾82﴿ Hesap günü hatalarımı bağışlayacağını umduğum yine O’dur.
Ey iman edenler! Zannın çoğundan sakının; çünkü bazı zanlar günahtır. Gizlilikleri araştırmayın, birbirinizin gıybetini yapmayın; herhangi biriniz, ölmüş kardeşinin etini yemekten hoşlanır mı? Tabii ki bundan tiksindiniz!
{Hucurat, 12}
Allah’a ve peygamberlerine iman edip onlardan hiçbirini diğerinden ayırmayanlara gelince,
işte Allah onlara mükâfatlarını verecektir.
Allah,
çok bağışlayıcıdır
ve sonsuz rahmet sahibidir.
(Nisa,4/152)
Sizden her kim hasta yahut yolcu olursa (ramazan orucundan tutamadığı günler kadar) diğer günlerde kaza eder. (İhtiyarlık veya şifa umudu kalmamış hastalık gibi devamlı mazereti olup da) oruç tutmaya güçleri yetmeyenlere bir fakiri doyuracak fidye gerekir…
(Bakara, 2/184)