Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Bilim-Araştırma-Fizik

Profil
"... Bir insanın düşündüğünü bilmesinin tek yolu da o insanın bizzat kendisi olmasıdır."
Sayfa 48 - Mavi Çatı Y.Kitabı okudu
Bilgisayarlar akıl, mantık ve strateji gerektiren satranç oyunu gibi alanlarda insanları 20 yıl önce geçti. IBM'in geliştirdiği Deep Blue bilgisayarı kaba işlem gücü ve ham hafızasıyla satranç ustası Kasparov'u 1997 yılında yenmeyi başardı.
Sayfa 45 - Mavi Çatı Y.Kitabı okudu
Reklam
Bilgisayar teknolojisinin atası, ölürken bıraktığı kenarından ısırılmış bir elmayla da gelecekteki bir şehir efsanesine konu oldu. Steve Jobs ve Steve Wozniak'in 1976'da kurduğu ve bugün dünyanın en büyük teknoloji şirketlerinden biri olan Apple'ın logosu Turing'in makûs talihiyle bağdaştırıldı. Birçok insana göre ucundan ısırılmış bir elma şeklindeki logo, bilgisayar teknolojisinin babasına bir saygı duruşuydu. Günümüz de hâlâ konuşulan bu şehir efsanesinin hiçbir gerçekliği yoktur çünkü şirketin kurucularından Steve Jobs bu logonun çocukluğunda yaşadığı bir anıdan ilham alınarak ortaya çıktığını açıklamıştı. Zaten genel bilinenin aksine Apple'ın ilk logosu ısırılmış bir elma değildi. Şirketin ilk logosu Ronald Wayne'in çizdiği logo olan ağaç altında oturan Isaac Newton ve başının üzerinde dalda sarkan bir elmanın parladığı logodur.
Sayfa 37 - Mavi Çatı Y.Kitabı okudu
Enigma II. Dünya Savaşı sırasında Alman ordusunun en yaygın kullandığı şifreleme cihazı oldu. Savaş sonunda ordunun dökümünde kayıtlı yaklaşık yüz bin Enigma vardı. Enigma yaklaşık 10 kg ağırlığında, daktilo benzeri, rotorlu, elektromekanik bir şifreleme cihazıdır.
Sayfa 17 - Mavi Çatı Y.Kitabı okudu
Özellikle bankaların ve iş adamlarının gereksinimleri doğrultusunda ticari gizliliği sağlayacak, pratik, kullanışlı ve güçlü olduğunu düşündüğü rotorlu bir şifreli yazı cihazı tasarladı ve cihazına "muamma, bilmece" anlamına gelen Enigma ismini verdi.
Sayfa 15 - Mavi Çatı Y.Kitabı okudu
İnsanoğlunun yürüdüğü yol, bazen diğer insanlarla işbirliğine girmesini, bazen de çatışmasını gerektirir.
Sayfa 58 - Mavi Çatı Y.Kitabı okudu
Reklam
Nash'ın önerisi tam olarak şuydu: Bütün oyuncuların kendine göre en yüksek kazancı getirecek bir stratejisi var ama bu "dominant strateji" oyundaki yegane oyuncu o olmadığı için uygulanamaz, o yüzden de bir "denge" durumuna razı olunur.
Sayfa 55 - Mavi Çatı Y.Kitabı okudu
Arkadaki Deodorantları Alayım Mantığı:)))
"Bir başka oyun da şöyle olabilir: Ben birden fazla sığınağın bulunduğu bir savaş alanındayım, siz de küçük bir uçakla tam üstümde daireler çiziyor ve tepeme bir bomba bırakmak için fırsat kolluyorsunuz. Normalde benim çevredeki en sağlam görünüşlü sığınağı seçmem ve orada saklanmam gerekir ama sizin de normalde yapabileceğiniz en doğru iş, benim en iyi sığınağı seçmiş olabileceğimi düşünerek orayı bombalamaktır. Bunu bildiğim için benim o denli sağlam görünmeyen ikinci sığınağı seçmem gerekmez mi?
Sayfa 44 - Mavi Çatı Y.Kitabı okudu
Tutsağın İkilemi
Polis, bir hırsızlık vakasından dolayı iki kişiyi gözaltına alıyor. Her ikisinin de soyguna karıştığı biliniyor ancak yeterli delil yok. Bu nedenle şüpheliler ayrı hücrelere konuluyor ve ikisine de ayrı ayrı şu seçenekler sunuluyor: "Eğer soygunu arkadaşınla birlikte yaptığını itiraf edersen ve arkadaşın sessiz kalmayı seçerse; sen hiç ceza almayacaksın, arkadaşın ise 20 yıl hapse girecek. Eğer sessiz kalırsan, arkadaşın da sessiz kalırsa; ikiniz de delil yetersizliğinden sadece 1 yıl hapis yatacaksınız. Eğer ikiniz de itiraf ederseniz o zaman 5'şer yıl hapse gireceksiniz." Nash öncesi teori, herkesin kendi çıkarları doğrultusunda hareket etmesi gerektiğini söylüyordu. Bu durumda en az cezayı almak isteyen mahkumlar, kendilerine yapılan bu teklifte sessiz kalmayı seçip 1 yıl hapse razı olmalıydı ancak Nash işte bu noktada devreye giriyor: "Ya o beni ele verirse? O zaman 20 yıl hapis yatarım!" korkusunun bulunduğunu ve bu nedenle hikâyenin sonunda her zaman her iki mahkûmun da suçu itiraf ederek 5 yıl hapis yattığını söylüyor. İşte buna Oyun Teorisi'nde "Nash Dengesi" adı veriliyor.
Sayfa 35 - Mavi Çatı Y.Kitabı okudu
Reklam
"Gerçek hayatta çoğu insan mükemmel mantıklı değiller."
Sayfa 29 - Mavi Çatı Y.Kitabı okudu
Nash, bir röportajında şöyle demişti: "Deli değildim. Bazı normlara uymayan hareketlerim vardı. Aklıselim (sanity) olma, bir ölçüde konformizmin bir formudur. Aklını yitirdi, deli dediklerimiz, konformist değildir."
Sayfa 24 - Mavi Çatı Y.Kitabı okudu
Panelden sonra Nash çay molası veriyor. Kafasında hep sorular var ama bunlar karmaşık matematik soruları değil, gündelik hayata dair. Mesela ezan saatinin neye göre belirlendiğini soruyor. Cevaba göre de kafasından hemen hesaplar yapıyor...
Sayfa 23 - Mavi Çatı Y.Kitabı okudu
Nasip Meselesi Nash Bey!
Daha evvel turist olarak İstanbul'a gelip gezdiğini söyleyen Nash, seçimlerin nasıl yapıldığını, parlamenter sistemin nasıl işlediği gibi konuları sorup, "Erdoğan'ı Kazakistan'da gördüm. Bir toplantıda konuşmacıydı" diyor. Ama tanışmamışlar.
Sayfa 23 - Mavi Çatı Y.Kitabı okudu
72 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.