Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Biyografi - Tarih - Roman

Profil
"Memleket için giden insan ölse bile ağlanmaz."
Bizim Yunus
Bu dünyada marifet nefsi silmek değil, belki nefsi bilmektir.
Reklam
Bizim Yunus
"Dost dosta yâr olmalı," demişti, o gün, "Allah'ın dostluğu rahmetiyle, kulun dostluğu taatiyle görünür. Allah'ın rahmetinin gelmediği hiçbir an yoktur. Kul gelen rahmeti göremiyor diye taatini kesip dostluğu zedelememelidir," demişti. Kaç gündür, bilmediğim yollarda, dostluğu zedelemiş olduğuma kendimi inandırmanın pişmanlığıyla yürüyorum artık.
“Eninde sonunda H.G. Wells haklı çıktı, gerçekten zaman makinesi diye bir şey vardı ve onlar kitaplardı…”
Sayfa 128Kitabı okudu
...ilim ve hakikat namusunun ırzına geçtiler.
•Maddi ve manevi Batı sömürgeciliğinin ajanları, yahudilik, dönmelik, masonluk, kozmopolitlik, züppelik, lövantenlik ve bunların hürriyet, müsavat, adalet kancalariyle harekette "uykuda gezerleri sahte inkılâpçılar, Abdülhamid'i düşürdükten sonra, hakkında yalan ilim yuğurdular, ve açık denizde kaptana yanlış harita verircesine, insanoğlunun en kutlu haysiyet ve güveni olan ilim ve hakikat namusunun ırzına geçtiler.
Sayfa 11 - Büyük DoğuKitabı okuyor
Reklam
Açıkça mahyalaştırmanın zamanı gelmiştir!
•Açıkça mahyalaştırmanın zamanı gelmiştir ki, İkinci Abdülhamid, Tanzimat ve sonrası teftişsiz ve murakabesiz, körükörüne Batıya itiliş ve kökümüzü kurutuş macerasının Türk ruhuna sindirilmek istenen maymun-vâri taklit ruhiyatının, tek kelimeyle çürütücü ve kokutucu sözde yenilik davranışlarının, bütün bunlara karşı duran ve kök cevherine bağlı kalan muazzam şahsiyet ve asliyetiyle, maskelerini düşürücü, gizli karargah odalarına baskin verici ve plân kasalarını açıcı miftah (anahtar) tipdir ve bizce yalnız bu noktadan azizdir.
Sayfa 11 - Büyük DoğuKitabı okuyor
•Çeyrek asırdan beri yakasına yapışmış bulunduğum dost, işte: ULU HÂKAN İKİNCİ ABDÜLHAMİD HAN...
Sayfa 9 - Büyük DoğuKitabı okuyor
Ne acı: Toprakta insan fosfatı, havada küllerin dumanı…
“Ve bütün gün, bütün gece, Her gün, her gece bacalar, Avrupa’nın tüm ülkelerinden gelen Bu “yakıt”la tütüyordu…”