Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

d

Din (İslam) Siyaset-Politika

Yönetimde ancak bir Müslüman meşru sayılabilir..
Sayfa 185 - Kronik KitapKitabı okudu
Şu insan dedikleri varlık. Sadi'ye sorarsanız ''tek damla kan ve bin tane kaygı'' Eski yunan hakimi Solon'a göre, o bir arızadan ibaret.
Büyük Doğu Yayınları
Reklam
Meşru bir Müslüman hükümdarın en tipik örneği Ümmet, yani dinsel ve siyasal İslami topluluğun başı olan imam ya da halifedir. Hükümdar kendisi adına hareket edecek kişileri atama yetkisine sahip olduğu için, onun adına yönetme yetkisini usule uygun kullanan askeri ve sivil memurlara itaat da hükümdara itaatın bir uzantısıdır..
Sayfa 177 - Kronik KitapKitabı okudu
8 yüzyılın ortalarından itibaren İslam toplumunun ve İslam siyasal yapılanmasının teklif kalmamıştı. Birbiriyle çatışan, ikide bir birbirleriyle savaşıp tutuşan, birçok İslam devleti ortaya çıkmıştı..
Sayfa 151 - Kronik KitapKitabı okudu
Osmanlı İmparatorluğu'nda Müslüman millet de bir taneydi ve bu terim Türk, Arnavut, Arap, Kürt ya da Müslüman cemaati içinde yer alan başka etnik gruplar için, hiçbirini ayırt etmeden, hepsini birden ifade ediyordu..
Sayfa 75 - Kronik KitapKitabı okudu
Hukuk kitaplarına göre, bir Müslüman devletinin hukukça uygun bulunabilecek bir savaş açabileceği İki tür Müslüman düşman vardı: eşkıyalar ve isyancılar..
Sayfa 150 - Kronik KitapKitabı okudu
Reklam
O dönemin yazarları, hükümdarların kötü yönetim gösterebileceği gibi, onların yetkili kıldığı memurların da suiistimallerde bulunabileceğini biliyorlardı. Fakat ortalığın daha da kötüleşmemesi ve ayaklanmaların, kargaşaların çıkmaması için, tiranlığa kaçmış olsa bile, mevcut yönetime, mevcut sisteme itaati gerekli gördükleri anlaşılmaktadır. Bu dönemin din ve hukuk bilginleri, yine de hükümdarları adil olmaya, yüksek rütbeli askeri ve mülki yöneticileri zulümden ve baskıcılıktan, yolsuzluklardan uzak kalmaya davet amacıyla sofuca duygulardan, imanı servete üstün tutmaktan, iyi ahlaklı olmaktan söz ederlerdi..
Sayfa 180 - Kronik KitapKitabı okudu
Otoritecilerin yaptığı gibi, radikaller de Peygamber'in hayatından çıkardıkları dersleri destekleyici metinleri Kur'an'dan ve hadislerden bulmuşlardır. Başta, Mısır'daki Firavun ile ilgili yerlerde Allah'ın müminlere putperest ve günahkâr yöneticilere itaat etmemelerini buyurduğu sureler olmak üzere, Kur'an'da bu konuda birçok ayet bulunmaktadır. "Ve Allah'tan korkunun bana itaat edin; müfritlerin, yeryüzüne fitne saçan ve kendini ıslah etmeyenlerin emirlerini tutmayın". Bu ve bu gibi ayetlerden çıkan sonuç, kötü yöneticilere itaat etmemenin bir görev olarak verildiğidir..
Sayfa 168 - Kronik KitapKitabı okudu
Yönetimin sınırlanması gerektiği anlayışı, daha ilk zamanlardan itibaren, İslam'ın hiç yabancı olmadığı bir konudur. Gerçekten de ilke olarak, Müslüman yöneticiler Hıristiyan monarklar kadar geniş yetkilerle donatılmamıştır. Bunun nedeni, Müslüman bir hükümdarın yasa yapmak ya da yasaları değiştirmek hakkına sahip olmayışıdır..
Sayfa 199 - Kronik KitapKitabı okudu
Hükümdar meşru ise Müslüman tebaanın tam ve itirazsız itaati söz konusudur. Hükümdar meşruiyet kazanmamış ya da hükümdar olduktan sonra yaptıkları yüzünden meşruiyetini yitirmiş biriyse itaat etme görevi de sona ermekte, hatta itaat etmeme görev haline gelmektedir..
Sayfa 170 - Kronik KitapKitabı okudu
117 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.