d
Drina Köprüsü
Karadağlı
İçlerinde bir de Karadağlı vardı. Nereden geldiğini kimse bilmiyordu. Seymenler onu yolda yakalamışlardı. Günlerden beri bedava çalışmaktaydı. Bıkmadan, usanmadan, herkesi bu işin ona çok ağır geldiğini, şerefine yakışmadığını, böyle adi işler görmeye alışmadığını anlatıyordu.
Sayfa 35 - İletişim Yayınları
1878’e kadar, herhangi bir sebeple cezaya çarptırılanların, idam edilen ya da kazığa geçirilenlerin başları da burada gösterilirdi.
Eğer hadisesiz Barış devri ise , herkes rakı şişesini ağızdan ağzına dolaştırır, şarkı söyler, kolo oynar ve çoğu zaman burada tahminden de fazla kalınırdı.
Sayfa 21 - İletişim Yayınları
Sokollu Mehmet Paşa
Bir Kasım günü çocukta, ömür boyunca hiç geçmeyecek olan maddi bir sızı bırakmıştı, hatta dini, yurdu ve yaşantısı büsbütün değiştiği halde bile.
Bu sepetteki çocuğun ileride ne olduğunu bütün tarih kitapları anlatır . Ve dünya onu bizden de iyi bilir. Zamanla o, padişah sarayında, genç, gözüpek bir subay olarak hizmet etti, kaptan paşalığa yükseldi, padişaha damat oldu ve şöhreti cihana yayıldı. O Sokollu Mehmet Paşa ki, üç kıtada çoğu zaferle sona eren savaşlarıyla, Osmanlı İmparatorluğu’nun sınırlarını genişletti, ve içte ve dışta güven içinde bir idare sağladı. Altmış yıl boyunca üç sultana hizmet etti ve tasada ve mutlulukta pek ender ve seçkin kimselerin duyduklarını duydu.
Sayfa 28 - İletişim Yayınları
Yeniçeri 
Yol çok uzun… topraklar sert, vücutlar zayıf, Osmanlılar ise güçlü ve acımasızdı.
Sayfa 27 - İletişim Yayınları
Foçalı
- Pusuda beklerken yaklaşan yolcuya dikkatle bak. Eğer batına kurula kurula sürüyorsa, üstünde kırmızı bir cepken, gümüş kaplamalar ve ayağında da beyaz tozluklar varsa, o bir Foçalıdır. (Foça: Drina’nın sağ kıyısında bir ticaret merkezidir. 4500 ve güzel bir cami vardır.)
Sayfa 23 - İletişim Yayınları
Köprü Üstündeki Oyuk İzlerin sebebi
Müslüman Hristiyan çocuklar bu konuda hiç kavga etmezlerdi. Her iki taraf da kendi inancının doğruluğunndan emindir. Bir kimsenin inancını ve görüşünü bir başkasının değiştirdiği hiç görülmemiştir.
Sayfa 19 - İletişim Yayınları
Tek kelimeyle muhteşemdi. 1961 Nobel edebiyat ödüllü bir şaheser karşınızda. Hikaye kitap kapağında ve isminde olduğu gibi bir köprüyü anlatıyor. Evet, sadece bir köprü. Böyle düşününce saçma geliyor olabilir, teknik incelemeler ve mimarisinden başka nasıl anlatılır bir köprü. Öncelikle şunu hatırlatmak isterim, Avrupa şehirleri ve kasabaları kiliseler, Osmanlı şehirleri, kasabaları ve mahalleleri ise camiler etrafında şekillenirdi. Merkez nokta olarak etrafında bayındırlıklar kurulurdu. Bu köprü orta büyüklükte bir kasabaya bu önemi kazandırıyor. Sokullu Mehmet Paşa'nın Drina nehrinden geçerken ne hissettiğini bilemeyebiliriz ancak yaşlılık döneminde bile o geçişin izlerini taşıdığını Drina üzerine yaptırdığı bu köprüyle tescillendi. Osmanlılar, Avusturya, Sırplar, Musevi aileler yönetimler dönen hayatlar ve nicesi. Akımlar, düşünceler hayatların başlangıcı ve bitişi. Bu köprünün şahit oldukları bu ve bu eseri muhteşem kılan şey ise belki Drina dile gelse bile kendini bu kadar iyi anlatamayabilirdi. Ivo Andriç bunu başarmış, 350 yıllık tarihi 349 sayfaya okuyucu sıkmadan bunaltmadan aktarmış. Kesinlikle öneriyorum, iyi okumalar. 
Drina Köprüsü 
İvo Andriç
