Resûlullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Bir genç, bir ihtiyar kimseye yaşından dolayı hürmet ederse, Allah da ona yaşlılığında kendisine hürmet edecek birisini hazırlar."
“Yorgunluk, sürekli hastalık, tasa, keder, sıkıntı ve gamdan, ayağına batan dikene varıncaya kadar müslümanın başına gelen her şeyi, Allah, onun hatalarını bağışlamaya vesile kılar.”
(Buhârî, Merdâ1, 3; Müslim, Birr 49)
`Biriniz dua edeceği zaman önce Yüce Rabbine hamd ve sena etmekle başlasın , sonra Peygamber'e salât getirsin. Daha sonra da dilediği şekilde dua etsin.
Abdullah İbn Mes'ûd radıyâllahu anh şöyle demiştir:
"Suyun bitkiyi filizlendirdiği gibi, Zikir de kalp'de imânı filizlendirir."
Fethu'l-Bâri: 1: 13.
..
“Allah’ı öyle çok zikredin ki, tâ (insanlar) size mecnûn / deli desinler.” [Bkz. Ahmed b. Hanbel, 3/68; İmam Hâkim, Müstedrek, 1/499; Nûreddîn el-Heysemî Mecmau'z-Zevâid ve Menbau'l-Fevâid, 10/16; İbn Kesîr, Tefsîr, 1, 6553]
Allah Rasûlü sallallahu aleyhi vesellem şöyle buyurdu:
“Her kim duâlarının kabulünü, gam ve üzüntülerinin def olup kaldırılmasını arzu ederse sıkıntıda bulunanların imdâdına yetişsin.” (Müslim, Müsâkat, 32; Müsned, 4749.)
Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem şöyle buyurdu:
Bir kimse (Hak yolunda) uzun sefere çıkar. Saçları dağılmış, toza toprağa bulanmış bir halde ellerini semâya uzatarak ‘Yâ Rabbi, yâ Rabbi, yâ Rabbi!’ diye duâ eder. Hâlbuki yediği haram, içtiği haram, giydiği haram, (hâsılı) haramla beslenmiştir. Böyle birisinin duâsı nasıl kabul edilir?”
[Buhârî, 1410; Muslim, Zekât, 19 (65); Dârimî, 2717; Beyhakî, III/346, 6394.]
"...(Allah'ım!) Bize kulaklarımızı, gözlerimizi, kalplerimizi, eşlerimizi ve neslimizi mübarek eyle. Tövbelerimizi kabul eyle, şüphesiz ki Sen tövbeleri çok kabul edensin, çok merhametlisin…"
(Hâkim, "Te’min", No:977; İbn Hıbbân, "Ed’ıye", No: 996)