h

Halk Edebiyatı

0 üye
Hem Dede Korkut Kitabı'nın hem de Oğuzname'nin 580'den önce Türkler arasında anlatıldığı ortaya çıkmaktadır.
Sayfa 22
- Eee, neler yapıyorsun? Günlerin nasıl geçiyor? - Öğreniyorum. Ülkeleri ve halkları iyi öğrenmeye çalışıyorum. - Ne yapacaksın ki? Büyüyünce belki savaşmak için gidersin, görürsün. - Belki de barışmak için gideceğimdir.
Sayfa 50
Reklam
Oğuzname'de ayrıca Tepegöz adlı bir yaratıktan da bahsedilir. Bahsi geçen Tepegöz eskiden Türklerin diyarlarını tahrip etmiş ve bunun yanında onların büyüklerini ve atalarını katletmiş.
Sayfa 40
- Abuşgar ne kadar uzakta? Yanlış anlama. Ben sadece dünyayı tanımak için soruyorum bunu. Bütün halkları ve ülkeleri öğrenmek istiyorum. - Altı gün ötede. Savar'a yakındır. - Savarlar bizden mi? - Bizden ama dilleri biraz farklıdır. Hızlı konuşurlarsa anlayamayız. Bazı kelimeleri de başka türlü söylerler. Hâlbuki aslında aynı kelimedir.
Sayfa 38
- Dede, insanlar niye savaşır? - İhtiyaçları olduğundan. Gereken şeyleri çalışarak edinemezlerse, savaşarak başkalarından alırlar. - Toga altı aylık yola ihtiyaçlarını karşılamak için mi gitmişti? Hem oradan aldıklarını nasıl geri getireceklerdi?
Sayfa 15
Mürdüm
- Az kalsın unutacaktım. Bir isteğim daha var, yapar mısınız? - Ne demek dedecim! - Yeni yurdunuzun adını 'Ergenekon' koyun. O da benim hatıram olsun. - Her şey senin hatıran dede... - Şunu da al evladım. Canın çektikçe yersin. - Ne var o torbada? - Mürdüm eriği. Gittiğiniz yerde yok...
Mürdüm
Mürdüm
Reklam
262 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.