“Yetişkinlere paylaşmayı öğretme.
Fakirler ağaç altında 50 gram zeytin yerken, zenginler para, para, para diye birbirlerini yesinler.”
Dondurmacı, Maraş dondurmacısıymış. Maraş'a 900 kilometre mesafede Maraş dondurması satan Bursalı adamdan dondurma aldık.
“Yetişkinler çocukları başlarından savmak için laf değiştirirler.
Uzatma, ikna ol. Onlarla yarışamazsın.”
"Ağladığına göre kesin suçlu!" dediler.
"Ağladığına göre suçlu!" ne demek ya? "Ağladığına göre çaresiz demek ki ağladığına göre üzgün demek ki ağladığına göre bir derdi var demek ki!" demek varken "Ağladığına göre suçlu!" nedir ya?
Annelerin en büyük korkusunun çocuklarının aç kalması olduğuna emindim. Anneme ne desem konuyu yemeğe bağlıyordu. Mesela aramızda şöyle diyaloglar geçiyordu.
"Anneee, ben büyüyünce belki yazar olurum."
"Sen önce yemeğini ye de bakalım, yazarlık geri kalsın."
Yetişkinler böyledir. Gereksiz şeylerle kendilerini üzmeye bayılırlar.
Bir gün bütün bu sevenleri buluşturmanın yolunu bulacağım!
Çocuklar mükemmel insanlar...