İnsan-Anlam

Kim bilir (emin olamayız tabii) belki de insanların yeryüzünde ulaşmaya çalıştığı tek gaye, bu gayeye ulaşma yolundaki daimi çaba, başka bir deyişle hayatın ta kendisidir, yani iki kere iki dört cinsinden bir formül olan gaye değildir; zaten iki kere iki dört, hayat değildir baylar, ölümün başlangıcıdır. Hiç değilse insan, bu iki kere ikiden daima ürkmüştür; ben hala ürküyorum. İnsan Bütün ömrünü iki kere iki peşinde geçirir, bu uğurda denizler aşar, hayatını harcar, fakat yemin ederim, arayıp gerçekten elde etmekten korkar. Çünkü onu bulur bulmaz artık erişecek şey kalmayacağını bilmektedir. ... Onun için gayeye her yaklaşmada bir husursuzluk hissedilir. İnsan gayeye ulaşmak için çalışmayı sever, fakat ulaşmayı pek istemez; bu hal hiç şüphesiz çok gülünçtür.
Sayfa 36 - Türkiye iş bankası kültür yayınlarıKitabı okudu
Bazen yeterince iyi olmadığımı düşünüyorum dedi Küçük Ejderha. Bir kiraz ağacı kendini diğer ağaçlarla kıyaslamaz, dedi Büyük Panda. Yalnızca çiçek açar.
Reklam
Annesi tarafından terk edildiğini düşünen kız kardeşinin, annesi tarafından terk edildiğini düşünen kocasına, onu hiçbir zaman terk etmeyeceğini kanıtlamak için, ne olursa olsun, hayatının sonuna kadar kendini bu eve, bu hikayeye hapsettiğini düşündü. Kız kardeşi kendine kıymanın kendince kıymetli bir yolunu bulmuştu ve bunu aşk sanıyordu.
İsteklerin mülkiyetle ilişkisi üzerine
Insan istemeye aklımdan geçirmediği malların yokluğunu kesinlikle hissetmez, bunlar olmaksızın da tümüyle memnundur; öte yandan yüz kat daha fazlasına sahip bir başkası, istediği şey onda olmadığı için kendini mutsuz hisseder. Herkes, bu bakımdan da, ulaşılabilmesi muhtemel şeylerin ufkuna sahiptir: İstekleri buraya kadar uzanır. Bu ufkun içinde
Güven üzerine (Güven açısından Seneca'nın 105. Mektubu)
" Fakat hiçbir şey insanın dikkat çekmeyecek şekilde davranması ve başkalarıyla pek az, kendiyle ise bol bol konuşması kadar fayda sağlamaz. Sohbetin baştan çıkarıcı bir yanı vardır, gizlice sokulup yanaşır ve sarhoşluktan ya da aşktan farksız şekilde sırları açığa çıkarır. Hiç kimse, duyduğu şeyi kendine saklamaz. Hiç kimse duyduğu kadarını söylemez. Meseleyi kendine saklamayan biri, meselenin sahibini de kendine saklamayacaktır. Her insanın, ona ne kadar güveniliyorsa o kadar güvendiği biri vardır. Gevezeliğe gem vurup bir insanın kulağıyla yetinse bile nihayetinde yine de insanları bilgilendirecektir; böylece sır olan bir şey, genel sohbetin konusu olacaktır. "
Edinilmiş Karakter
Artık güçlü ve zayıf yanlarımızı büsbütün öğrendiğimize göre, sahip olmadığımız güçleri göstermeyi de denemeyeceğiz, bu tür gölge dövüşü nihayetinde hedefi ıskaladığından düzmece iş görmeyeceğiz. Zira insan tümüyle iradesinin tezahüründen ibarettir, dolayısıyla refleksiyondan hareketle, insanın olduğundan başka türlü olmayı istemesinden daha yanlış bir şey olamaz. Zira bu, iradenin kendi kendisiyle dolaysız bir çelişkisi değildir. Başkalarının niteliklerini ve özelliklerini taklit etmek, başkalarının kıyafetlerini giymekten çok daha onur kırıcıdır. Zira bu, insanı kendi değersizliğine ilişkin yargının kendiliğinden ifade bulmasıdır. Kişinin düşünüp tarzını ve her türlü yeteneği ile bunların değiştirilebilir sınırlarını bilmesi, bu bakımından kendinden olabildiğince memnuniyete erişmesinin en güvenli yoludur...
Reklam
33 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.