Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

İskenderiye Dörtlüsü

Profil
“Balthazar, ‘Zamana sadık kalmanın tek yolu araya gerçeklikler eklemektir.’ diye yazıyor, ‘çünkü zamanın her anında çeşitlilikleri açısından olasılıklar sonsuzdur. Hayat seçme eylemine dayanır. Yargının sürekli saklı tutulması, sürekli seçme.”
Sayfa 259 - CanKitabı okudu
Reklam
“ ‘İlkin,’ diye yazıyor Pursewarden, ‘kişiliğimizdeki boşluğu aşkla doldurmaya çabalarız, kısa bir süre bütünlendiğimizi sanır, seviniriz. Ama bu, yanılgıdan başka bir şey değildir. Çünkü bizi dünyanın bütününe bağlayacağını sandığımız bu şaşılası yaratık, sonunda bizi ondan büsbütün koparmayı başarır. Aşk önce birleştirir, sonra ayırır. Başka nasıl büyürdük?’ “
Sayfa 268 - CanKitabı okudu
“Aşka gelince, aşk öylesine şaşılası, öylesine kendi işinde doyurucu bir yaratık ki, birtakım doğruların dışarıdan işe karışmasıyla pek değişmez.”
Sayfa 270 - CanKitabı okudu
“Komünizme gelince; onu da umutsuz görüyorum, insanı ekonomik davranışçılık açısından çözümlemek, yaşam eğlencesinin içine etmek demektir, hele onu kendine ait bir ruhtan yoksun bırakmak, tam bir çılgınlık!”
Sayfa 77 - CanKitabı okudu
“çünkü insan bir kez takvim zamanı olmayan zamanın işleyişinin bilincine vardı mıydı, bir tür hayalete dönüşür.”
Sayfa 30 - CanKitabı okudu
Reklam
“Ama öyleyse şimdi söyle bakayım - hangimiz daha büyük yalancıyız? Ben seni aldattım, sense kendini.”
Sayfa 67 - CanKitabı okudu
“… kendimi Ortaçağ söylencelerindeki Âdem gibi hissettim: Eti toprak, kemikleri taş, kanı su, saçları ot, gözleri güneş ışığı, soluğu yel, düşünceleri bulut olan, dünyanın karışımı bir adam.”
Sayfa 76 - CanKitabı okudu
“Dünyayı kabul etmek için iyilik ve kötülüğün sınırlarının ölçüsüz derecede geniş olduğunu anlamak gerekir, dünyanın gerçekten içinde yaşamak, şu sonlu insan anlayışının yasaklanmamış en son sınırlarına kadar onu araştırıp öğrenmek - onu kabul edebilmek için bunlar gerekir. Ama öylesine zor bir iş ki! İnsan geçen zamanla yan yana şuraya uzanıp acaba nasıl oluyor, diye düşünüyor. Kum saatinin içinde alan her türlü zamanı, ‘anımsanmayacak kadar eski zaman’, ‘şimdi’, ‘unutulmuş zaman’; ozanın zamanı, filozofun, gebe kadının zamanı, takvim…”
Sayfa 86 - CanKitabı okudu
“Öznenin bilgisi ya da isteği dışında büyüyen ve canının istediği yere gidip yerleşen, nereden geldiği belirsiz bir kanser tümörü olarak tanımlanabilir bu. Kaç kez ‘doğru’ kişiyi sevmek için boşu boşuna çabaladın, hatta nicedir aramakta olduğu o insanı yüreğin bildiği zaman bile? Hayır, bir kirpik, bir parfüm, akılda kalan bir yürüyüş, ensede bir kırmızı leke, badem kokan bir soluk - senin yıkımını hazırlamak için ruhun aradığı suç ortakları işte bunlar.”
Sayfa 123 - CanKitabı okudu
15 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.