Merhaba arkadaşlar, uzun zaman önce okuyup incelemesini paylaşmadığım kitaplarımın incelemesini paylaşmaya karar verdim. Hayatımız boyunca birçok kitap okuruz ve her biri bize farklı şeyler katar. Ancak bazı kitaplar vardır ki, okuduktan sonra hayatımızda köklü değişimlere neden olur. İşte bugün sizlerle paylaşacağım kitap da tam olarak bu kategoride yer alıyor: "Erkekler Mars'tan, Kadınlar Venüs'ten."
Bu kitap, insan ilişkileri ve iletişimi üzerine yazılmış bir kitap olsa da, içeriğindeki bilgilerin sadece ilişkilerimize değil, hayatımızın her alanına yarar sağladığını düşünüyorum. Ben bu kitap sayesinde birçok şey öğrendim ve hayatımın çeşitli alanlarında uyguladım.
Sizler de belki bu kitabı daha önce okudunuz, belki de okumadınız. Ancak benim deneyimlerimi paylaşarak ve kitaptan öğrendiklerimi aktararak, bu kitabın sizin de hayatınızda birçok şeyi değiştirebileceğine inanıyorum. Kitap, insan ilişkilerindeki farklılıkları anlamamıza, anlaşmazlıkları çözmemize ve ilişkilerimizi daha sağlıklı bir hale getirmemize yardımcı oluyor.
Umarım sizler de bu kitabı okurken faydalarını keşfedecek ve sizin de hayatınızda da bir dönüm noktası olacaktır.
Erkek kadının ruh halindeki ani değişimlerin yalnızca ve yalnızca kendi davranışlarından kaynaklandığını sanır. Kadın mutluyken övünür, ama mutsuzken de bunun sorumluluğunu hisseder. İşleri nasıl düzelteceğini bilmediğinden çok sıkılabilir. Bir dakika kadın mutlu görünür ve erkek de iyi bir iş yaptığını düşünürken, daha sonraki dakika kadın mutsuzdur. Erkek ilişkilerinin çok iyi gittiğini sanarken şoke olur.
"...Böyle sorunlu insanlara hayran olup onları çekici olan çok kişi var. Bunların çoğu da kadın. Ne kadar sorunluysa o kadar iyidir. Suçlulara, uyuşturucu müptelalarına aşık olurlar. Birilerini iyileştirmek, kötü yoldan döndürmek isterler. Bir ilişkiyi temellendirmenin son derece yanlış bir yolu elbette ama çok az rastlanılan bir şey de değil neticede..."
"...ilk kez onun içindeki insanı gördüm. Beni küçük düşüren her şey, kıskançlığım o kadar önemsiz, yaptığım şey ise o kadar önemli göründü ki, ellerine kapanmak ve "Affet!" demek istedim, ama cesaret edemedim..."
Mutsuz evlilikler yoktur, yanlış evlilikler vardır, çünkü bu evlilikler beceriksiz insanlar tarafından yapılmıştır, bu insanlar yeterince olgunlaşmamış, hasattan önce tarladan atılması gereken insanlardır.
Erkekler ve kadınlar ilişkilerinde, kendi almak istediklerini verirler. Her biri yanlışlıkla diğerinin kendisiyle aynı arzu ve ihtiyaçlara sahip olduğunu sanır. Sonuçta her ikisi de tatmin olmaz ve öfkelenir.
Sayın erkekler. Bakınız böyle yapınca havalı, peşinden koşulası, ulaşılmaz olduğunuzu sanıyorsunuz ya.. Değil. Lütfen arada yok olmayı, bir gelip bir gitmeyi, ne istediğinizi bilmiyormuşta bir yandan da arıyormuş gibi davranmayı bırakın. Issız adamlığın modası geçti. Biz ,aklı başında olduğumuza inandığımız kadınlar, sağlıklı adamlar arıyoruz. Var olduğunuzdan şüphe duymayacağımız ilişkilerin içinde bulunmak istiyoruz. Yakamıza yapışın demiyoruz lakin kaçan kovalanmıyor. Kadınlar da belki. Fakat erkeklerde çok itici duruyor. Kendinizden ve ne beklediğinizden, ne vereceğinizden emin olmadan bir ilişkiye başlamayın.
Birbirlerine tahammül edememiş iki insanın arasındaki çekingenlik kadar kötü bir şey yoktur. Birbirlerine hiç bir şey söylemezler. Artık yaralamadıkları ve tırmalamadıkları için birbirlerine minnet duyarlar, ama bu tür bir minnettarlık sözcüklerden geçen yolu bulamaz.