Üstad Kadir Mısıroğlu'nu vefatının 5. sene-i devriyesinde rahmetle ve minnetle anıyorum. Kendisi devrinde surda gedik açan insanlardan biriydi, bir toplumu diriltmeye, tarih şuuru oluşturma mücadelesinden bir an geri durmadı birileri Kerkük nere bilmezken Kerkük'ü dava ediyordu.
Muazzez Davamızın kılıçlasan kalemiydi, ömrünü bir davaya adadı Allah,
Kadir Mısıroğlu , bir asırdır verilen narkozun tesiriyle mışıl mışıl uyumakta olup çalar saatin sesini duymayan, önce hafifçe sonra sertçe omuzundan dürtüldüğü halde bütün uyandırma çabalarına tepki vermeyen bir toplumun üzerine kâbus gibi çöktü.
"İnsanlara güvenerek onların desteğine umut bağlayarak bir iş yapacaksanız, sakın yapmayın! Mükâfatını Allah'tan bekleyerek bir iş yapacaksanız Yavuz'un Çaldıran'da 'Yalnız gidiyorum' dediği gibi yürüyün, arkanıza bakmayın! Allah sizi himaye eder."
Aklım, ilmim ve cesâretim nispetinde, her tenkîdi, her hâdisenin İslamla mizan edilmesiyle yapıyorum. Aklımında, cesaretiminde, ilmiminde yetmediği bi yerde bende yanlış yaparım. Çünkü insanım.