Kadir Mısıroğlu , bir asırdır verilen narkozun tesiriyle mışıl mışıl uyumakta olup çalar saatin sesini duymayan, önce hafifçe sonra sertçe omuzundan dürtüldüğü halde bütün uyandırma çabalarına tepki vermeyen bir toplumun üzerine kâbus gibi çöktü.
Aynur Mısıroğlu annemiz:
"Son Osmanlı, Osmanlı'nın şanlı ve şerefli ruhunu gelecek nesillere taşımak azminde bir köprü idi. Fecr-i sadıkın müjdecisiydi. Rabbine; 'Bu fakire de/Öyle bir imanlı teselsül bereketi ver ki/Ta ebediyete varsın!" diye niyaz ediyordu."
Üstad kronolojik olarak tarihi hadiseleri nakleden bir tarihçi değil, bir fikir, ruh ve dava adamıydı. Konuşur, yazar ve eserlerinin bizzat hayata tatbikinde vazife alırdı. Müslüman Gençliğe, ‘Haddinizi de bileceksiniz, hakkınızı da...’ diyerek onları zulmetmeyen, zulme rıza göstermeyen bir hayata çağırdı. Aslında bu cümle onun mücadele hayatının hülasası mahiyetindeydi. Allah Resulü, sahabe, ulema ve meşayıh-ı kirama karşı son derece müeddeb (edepli), onlara düşman olanlara karşı ise tavizsizdi. İslam büyüklerine
karşı haddini bilir, düşmanlarına ise hadlerini bildirirdi.”
Kadir Mısıroğlu ’nu “Yunan dostu” gibi göstermenin en basit mantık kaideleriyle bile kabil-i telif olmaması bir yana, ahlak ölçüleriyle de bağdaşır bir yanı yoktur.
Kemalistlere göre Yunanlılarla ebediyen düşman olmak doğru değildir… Ne var ki onlara karşı pek şefkatli ve müşfik olan Kemalistlerin bir asırdır Osmanlı’ya ağız dolusu sövmeleri veya Araplara kin kusmaları en hafif tabirle açık bir tezattır...
Kadir Mısıroğlu
Belgelerle Gerçek Tarih 2012 yılında kurulmuş olup yaklaşık o günden beri benim Facebook ve çeşitli sosyal mecralarda çalışmaya takip ettiğim bir sayfaydı zaman zaman kurucusu olan
Kadir Çandarlıoğlu ve Belgelerle Gerçek Tarih sayfasından çok istifade ettim,
Kadir Mısıroğlu'nun En Tartışmalı Sözlerinin Tahlili ,Belgelerle Gerçek Tarih serisi şeklinde kitapların çıkacağı duyunca heyecanlanmıştım ve serinin bu birinci kitabını çok dikkatle ve keyifle okudum. Kitabın içindeki bazı konularla ilgili daha önce okumalar yaptığım için aşinaydım ama bazı konuları ilk defa okudum ve hem şaşırdım, hem öğrendim. Örneğin Sultan 2. Mahmud'a neden gavur padişah denildiğini tam teferruatıyla bu kitapta öğrendim, kitap öyle tek kaynaklı, kaynakçalı bir kitap değil, iki yüz üzerinde bir geniş kaynakça ile yazılmış bir eser olup ve bu kaynaklar tek taraflı yazarlar değil yerli ve yabancı, karşıt görüşlü bir çok kişiden yararlanılmış. Kitabın içerisinde bazı işlenen konular şöyle
Kadir Mısıroğlu 'nun "Keşke yunan galip gelseydi" sözünün izahı.
Josef Stalin ordusunda ki askerlerin üzerine Kur'an, Ayetel Kürsi okuttu mu?
Karl Marx Cinni mi? "Das Kapital"i Karl Marx'a cinler mi yazdırdı?
Karl Marx'ın satanizm ve karanlık güçlerle ilgisi var mı?
William Shakespeare 'in müslüman olduğu iddiası kime ait, bu iddia dünyada ve Türkiye'de ilk ne zaman ortaya atıldı?
Gibi konular işleniyor. Ama daha bir çok tarihi bölümler ve
Kadir Mısıroğlu ilgili bölümler de var... Çok beğendiğim, hassas çalışılan nitelikli bir eser...
Çocuklarımız yakın tarihimiz hususunda okullarda anlatılan propaganda ile hareket etmektedir. Yıllarca devlet ideolojisi olarak okutulanlara gerçekten böyle midir sualini soranlar neredeyse yoktur.
Hal böyle olunca biraz farklı yazan çizen konuşanlara karşı ötekileştirme hareketi hasıl olmaktadır.
Kadir Çandarlıoğlu bu eser ile yakın tarihe ait bazı meselelerde vesikalarla cevap vermiştir.
Belgelerle Gerçek Tarih, cild 1: Kadir Mısıroğlu'nun En Tartışmalı Sözlerinin Tahlili.
Kitapta Neler Var?
-Atatürk barbar yunan ordusunu nasıl methetti?
-Atatürk'ün Yunan milleti hakkındaki fikri neydi?
-Dr.Rıza Nur'un hatıralarını ingiliz istihbaratı mı Kadir Mısıroğlu'na ulaştırdı?
-Ayasofya'nın müze yapılmasında