Yaşam enerjim sıvı olsaydı, peşimde kırmızı bir iz bırakırdım, diye düşündü. Bu kullanışlı olurdu, dönüş yolunu bulmak için onu takip etmem yeterli olurdu.
Ah, keşke korku, üzerimden sıyırabileceğim bir gömlek olsaydı, diye düşündü Emma bahçedeyken hiç koku almamasına şaşırarak.
Ne karın ne de toprağın, hatta kendi terinin bile.
"George'un yağmurluğunun sol tarafı, artık parlak kırmızıydı. Kanlar, çamurlu sulara karışıp sol kolunun içinde kaldığı mazgalın ızgarasından aşağı akıyordu. Parçalanmış giysilerin arasından, insanın gözüne batacak kadar parlak bir kemik parçası fırlamıştı. Oğlanın gözleri, bembeyaz göğe bakıyordu. Dave sokağa doluşmaya başlayan insanlara doğru yalpalayarak koşarken, yağmur damlaları George'un hâlâ açık olan gözlerine doldu."
Rahat ve korunaklı bir yaşam süren saygın bir kadın, sekiz yıllık evliliğinden sıkılmış, burjuva dünyasının kozasından çıkarak kendini genç bir piyanistin kollarına atmıştır. Ancak bu gizli ilişkiden haberdar olan bir şantajcının ansızın zuhur etmesiyle, hayatında yeni farkına vardığı bütün güzellikleri yitirme tehlikesiyle karşı karşıya kalır ve kahredici bir korkunun pençesine düşer.
KorkuStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Yayınları · 2022102,6bin okunma
Şarkı söylemeyi beceremezdim, hatta doğru düzgün mırıldanamazdım bile, bu yüzden kafam dağılsın diye şarkı söylemem mümkün değildi fakat BEN BİR KİTAP KURDUYDUM. Arşiv kadar sakinleştirici bir yer yoktu, ben de orası hakkında düşünmeye başladım. Gerçekler. Mantık. Tarih.