"Sana daima zarar veren şey zaten bu korku..."
"Peki sevgilim , bir vahşi hayvanın karşısında kalıp da cesaretini kaybetmeyen birini göstersene bakayım."
Sayfa 37 - Nobel yayınları cem yayınevi üçüncü baskıKitabı okuyor
İnsan korktuğu için öldürür, kendini de başkalarını da. En çok korkan, korkunun son sınırına varana dek korkan, korkudan başka hiçbir şeysi kalmamış insan en yürekli insandır...
Gece evde yalnızken sakın okumayın. Ben deneyemedim bile. Ürpertici fazlasıyla... Ve nasıl bir hayal gücü diyorsun. Şu ana kadar okuduğum kitapları içinde de sanırım en çok bunu beğenmiş olabilirim.
Korku cezadan çok daha beterdir, çünkü ceza bellidir, ağır da olsa hafif de, hiçbir zaman belirsizliğin dehşeti kadar, o sonsuz gerilimin ürkünçlüğü kadar kötü değildir.
Tüm sınırlamalar mutlu eder. Görüş, etkime ve dokunma alanımız ne kadar darsa, o kadar mutluyuzdur: Bunlar genişledikçe kendimizi o kadar sıkıntılı ya da endişeli hissederiz. Çünkü genişlemeyle birlikte sorunlar, arzular ve korkular da büyür.
"George'un yağmurluğunun sol tarafı, artık parlak kırmızıydı. Kanlar, çamurlu sulara karışıp sol kolunun içinde kaldığı mazgalın ızgarasından aşağı akıyordu. Parçalanmış giysilerin arasından, insanın gözüne batacak kadar parlak bir kemik parçası fırlamıştı. Oğlanın gözleri, bembeyaz göğe bakıyordu. Dave sokağa doluşmaya başlayan insanlara doğru yalpalayarak koşarken, yağmur damlaları George'un hâlâ açık olan gözlerine doldu."
Rahat ve korunaklı bir yaşam süren saygın bir kadın, sekiz yıllık evliliğinden sıkılmış, burjuva dünyasının kozasından çıkarak kendini genç bir piyanistin kollarına atmıştır. Ancak bu gizli ilişkiden haberdar olan bir şantajcının ansızın zuhur etmesiyle, hayatında yeni farkına vardığı bütün güzellikleri yitirme tehlikesiyle karşı karşıya kalır ve kahredici bir korkunun pençesine düşer.
KorkuStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Yayınları · 2022103,1bin okunma