Okumaktan Murat ne
Kişi Hakk’ı bilemektir
Çün okudun bilmezsin
Ha bir kuru ekmektir.
Yunus Emre der Hoca
Gerekse bin var Hacca
Hepsinden iyice
Bir gönüle girmektir
Hava karardıkça bende bir sen başlar, susamayacak kadar dolu konuşamayacak kadar yorgun gönlünü hissederim mesafelere aldanmadan.
Acını anlatamazsın ama “acıyla” anlatabilirsin heybenden dökülenleri.
Daha konuşmaya başlamadan ne diyeceğini bilen Rabbine açarsın avuç avuç azabını.
Gaflet kalkar, şerrin içindeki hayırları görmeye başlar vicdanın.
Ve anlarsın.
Aslında Allah senin için çok güzel yollar yaratmış...
Ve anlarsın
Ateş İbrahim’i yakmadıysa
Balık Yunus’u yemediyse
Bıçak İsmail’i kesmediyse
Deniz Musa’yı boğmadıysa
Sen de umutlarını "Kün Fe Yekün" ayetiyle büyütmelisin...
Çok okuyup az konuşmak, akıl olgunluğunun, aklı büyümüş olmanın bir göstergesidir.
Okumak; projeksiyonu kendisine çevirip, karanlık bölgeleri, izbe dehlizleri, unutulmuş ders alınacak hadiseleri ve daha niceleri görmek, anlamak ve gereğini yapmak üzere, rahle-i tedrisata oturmak demektir.
İnsanın asıl meselesi kendisini eğitmek, inceltmek, ormana dönmüş beden memleketini medenileştirmek (İbni Arabi) için, başkalarından çok kendi iç yolculuğu için dua etmektir.
Başkasının ayıbını görmekten utanıp, şikâyet ağırlıklı konuşmaktan çekinmek, şükür edilecek nimetlere odaklanmak ve bu nimetlerin şükrünü nasıl eda edebileceğinin muhasebesini yapmak, Rahmanın (c.c) karşısında mahcup ve boynu bükük durabilmek ve haddinin bilmektir.
SALIHA ERDİM
“Ben bu yolda ne elde ettiysem, hizmetlerle elde ettim. Bu yola herkes bir kapıdan girdi. Ben de hizmet kapısından girdim.”
Şah-ı Nakşibend (k.s)🌹
Semerkand Takvimi