"Korkmuyoruz, gelsinler. Hatta masum Türk'e kastı olan bütün dünya gelsin. Süngüleriyle zaten kanayan kalbimizi deşsinler. Ama asla unutmasınlar ki Türk yaşıyor."
(Sulh ve Selamet Gazetesinin başlığı 1919)
Sayfa 61 - Namus uğruna ilk kurşun,Hasan tahsinKitabı okudu
İsmet Paşa, eski şartlardan ne mümkünse kurtarmak isteyen kibirli Lord Curzon'un bütün tekliflerini reddetmişti. Birinci Dünya Harbi kazanççılarını bırakınız, yanında bulunan ileri fikirli arkadaşlarından bile buna şaşanlar vardı. Lord Curzon, her reddolunan teklifi geri aldıkça: ''Ben bunu cebime koyuyorum. Yarın para bulmak için bize geleceksiniz. Para bende ve ( Fransız baş delegesini göstererek) bunda var. Her para istedikçe cebime koyduğum reddedilmiş tekliflerden birini size takdim edeceğim'', diyordu.
Bu söze dikkat ediniz, yeni Türkiye'nin kendi alın terinden başka hiç bir kaynak bulamayarak, devletçi sistemle, kalkınmaya uğraşmasının başlıca sebebini anlamış olacaksınız.
"Namusumuzu,gururumuzu, ailelerimizin, yavrularımızın, kadınlarımızın namuslarını kurtaracak, koruyacağız..
Bu memlekete göz diken kuvvetleri yakacak, eritecek ateşimiz, hem de pek bol..."
Sayfa 61 - Namus Uğruna ilk Kurşun, Hasan TahsinKitabı okudu
Bizi yaratan şey baskıdır.ilk başta kömürsündür baskı sayesinde elmas olursun. Aslında bu bir yanlıştı. Kömüründe elmasın da karbon olduğunu ama kömürün hiçbir şart altında elmasa dönüşmeyecek kadar katışıklı bir karbon olduğunu söylemezler. Bilimsel olarak kömürseniz kömür kalırsınız Belki de hayattan alınacak ders budur
Türk askerinin İstanbul'a girişini gören Yüzbaşı Armstrong der ki: "Ruhumun isyan ettiğini duyuyorum. Türkler sanki Kanuni Sultan Süleyman devrinde imişler gibi düşünüyorlardı. İngiltere İmparatorluğu şerefinin bütün Asya'ya karşı, çamurlara yuvarlanması gururumu yaralıyordu.''