Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Profil
Kentlerimizi, özellikle İstanbul'u yalnızca teknokratlara, uzmanlara bırakmak ne denli yanlış değil mi? Neden kentlerimizin gerçek sahipleri yok ortalıkta ? Nerede kültür adamlarımız, sanatçılarımız ?
Bugün bile mimarların büyük çoğunluğu, asıl konunun, kültür birikiminin bilincinde bir "kimlik" olduğunun ayrımında değil... Toplumlarından kopuk olarak "geçmiş"le, Batı'nın moda biçimleri arasında gidip geliyorlar. İşi gerçekten bir moda terzisi gibi ele alanlara öykünüyorlar, birkaçı dışında...
Reklam
AYASOFYA VE SÜLEYMANİYE
Müzelik olmanın iki anlamı vardır. Biri alaydır, işe yaramazlığı gösterir; ötekisi büyük bir değerin değimidir.
...kültür altyapısından yoksun bir kimsenin 'yaratması' ancak rastlantısal olabilir.
Mimarlıkla şiir, ikisi de yoktan var ediyor... Mimarlık, bilinen gereçlerle daha önce var olmamış bir yapıt ortaya koyar. Şiir, bilinen sözcüklerle yeni bir duyguyu, kavramı, bilinmeyeni ortaya koyar.
... [B]ütün sanat eserlerinde bence dengeli olmak şarttır.
Reklam
form follow function
Mimarlıkta "biçim işlevi izler" demek, çözümün insandan, insanın gereksinimlerinden başlaması demektir.
Aydın kişi, tüm halkların kültürünü, fakat öncelikle kendi halkının kültürünü bilmek zorundadır.
Mimarlık bir tasarım işidir ya, şiir de öyledir. Tasarım gelecek için yapılır. Elbette saptamalardan yola çıkılabilir ya da çıkılacaktır. Ancak Nazım Hikmet'in dediği gibi, yalnız başına "saptama" eylemi sanat değildir. Sanat yaratma eylemidir.
..... dış dünyası dar olanın, iç dünyası da daracık olur.
680 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.