Mimarlık Okulunda Öğrendiğim 101 ŞeyMatthew Frederick · Yapı Endüstri Merkezi Yayınları · 2016252 okunma
Bir yere ulaşmak için bütün vaktinizi harcadıktan sonra, o noktaya ulaştığınızda aslında boşa çaba sarf ettiğinizi fark etmeniz gibidir bu kent.
Demek ki mimari yapılarda aradığımız özellikler ile bir dostta aradığımız özellikler arasında çok büyük farklar yoktur. Güzel diye nitelediğimiz nesneler sevdiğimiz insanların özelliklerini taşır.
Sayfa 99Kitabı okudu
Budist yazılara göre, insanın ahşap ya da taş üzerindeki kusurlara tahammül edemeyişi, onun
insan yaşamına özgü zorlukları kabullenemeyişinden kaynaklanır. İnsanın yaşadığı hayal kırıklıklarının, çöküşlerin aksine mimaride kullanılan malzemelerin (geçmişte ahşap ve taşın, günümüzde ahşap ve betonun) üzerinde oluşan kusurlar o malzemenin yavaş yavaş ve onurundan, zarafetinden bir şey yitirmeksizin yaşlandığını gösteren izlerdir.
Sayfa 262Kitabı okudu
Mısır Piramitleri
Keops piramidi'nde her biri 2 ila 15 ton ağırlığında 2 milyon taş bulunmaktaydı.
Sayfa 28 - Timaş YayınlarıKitabı okudu
İddia edildiği gibi Uzaylı yapsı değil, alın teri!
1926'da Arkeologlar tarafından Gize Piramitleri yakınlarındaki bir bölgede eski Mısır toplumuna ait işçiler nekropolü bulundu, yani işçiler mezarlığı.
Sayfa 29 - Timaş YayınlarıKitabı okudu
Mimar herhangi bir inşa sanatında eğitim görmüşse, binanın her parçasının nasıl üretildiğini bilir. Zihninde malzemeleri hazırlar ve bunları büyük bir yapıda bir araya getirir. Değişik malzemelerle çalışmak, başlangıçta şekilsiz olan taş ve ahşabın belirli bir bütüne dönüşmesini görmek, mimara haz verir.
Sayfa 46 - Remzi KitabeviKitabı okudu
Çünkü mimarlık, tüm sanatlar arasında, tüm organların kusursuzluğunun ve oranının üstünde ışıldadığı büyük bir hayvanı andırması bakımından, eskilerin “kozmos”, yani şatafatlı dedikleri evrenin düzenini, sağladığı uyumda yaratmaya, çok cesurca yaratmaya çalışan sanattır.
İyi mimarlık, gözün haz veren dokunuşu için kalıba dökülmüş şekiller ve yüzeyler sunar.
Bir mimarlık yapıtı, birbirinden kopuk görsel imgeler koleksiyonu gibi değil, maddi ve ruhani mevcudiyetiyle bütünüyle cisimleşmiş olarak deneyimlenir. Bir mimarlık yapıtı hem fiziksel hem de zihinsel yapıları bir araya getirerek kaynaştırır.
