Kitabın ilk sayfalarında bir karıncanın yazarımızın kulağına girmesiyle irkildim bir şaşırdım ne oluyor, nasıl bir yolculuk bekliyor beni acaba diye düşündüm. Ve okudukça düşlerine uzanan bir gemiye binmiş gibi hissettim kendimi. Gece başlamıştı bu yolculuk her limanda bir yolcu eşlik etmişti. Önce bir kral. Kendi dünyasının kralı olduğunu söylüyordu tabii ki sonra genç bir delikanlı.. Genç delikanlının anlattıkları ve bahsettiği o not. O notun kitabın bir yerinde tekrar karşıma çıkacağını bilmiyordum. Sonrasında daha bir çok yolcu bindi tabii ki gemimize. Ve en son binen Mine. Kim olduğunu elbette söylemeyeceğim okumalısınız...
Dediğim gibi bu bir düş yolculuğuydu ve muhteşemdi. Peki o karıncaya ne oldu derseniz onun da elbette var bir hikayesi. Adı Carmen. Hadi bunu söyleyeyim. Başta irkilsem de bir zararı yokmuş