Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Profil
Yaralar insana yaşanmışlık ve değer katar...
Küsurat YayınlarıKitabı okudu
İster depresif, ister manik olsun, 2 yıldan daha uzun süren bir affektif bozukluk epizodu "kronik" olarak tanımlanabilir. Böyle kronik durumlar 10 yıldan daha uzun bir süre sürebilir ve yine de iyileşebilir
Sayfa 182Kitabı okudu
Reklam
Manik hastalar çoğunlukla dost tavırlı, hazırcevap, şen ve şakacıdırlar. Bazen çok konuşma ya da şarkı söyleme sonucu seslerinin kısıldığı görülür. Kelime oyunları, espriler yapar, kafiyeli şiirler yazıp çevredekilere takılırlar. Patolojik düzeyde iyimserdirler. Abartılı şekilde giyinir, makyaj yapar ya da takılar takarlar.
Sayfa 177Kitabı okudu
Ağır manik hastaların yaklaşık %25'inde genellikle işitme ve görme hallüsinasyonları olabilir. Skizofrenik hastalarda görülenlerden farklı olarak, hallüsinasyonlar kısa süreli olma eğiliminde olup, bir şeyleri yapmaya zorlayıcı değildir.
Sayfa 177Kitabı okudu
Varoşçulara göre: Manik hastanın dünyası, bir iyimserlik, bir festival ve bir oyun dünyası olup, dürtüleri kendisini engelleyen zorunluluk ve inhibisyonlara karşı zafer elde etmiştir.
Sayfa 173Kitabı okudu
Temelde depresyonu olan hastalar buna bağlı olarak yaşadıkları sıkıntı, üzüntü, karamsarlık gibi olumsuz duyguları bastırabilmek veya uykusuzluk vb. sorunlarına bir ilaç olarak alkole başvurabildikleri gibi, temelde gerçek alkol bağımlılığı olan hastalarda yaşam olaylarından kaynaklanan stresler, alkol alımının neden olduğu olumsuz etkenler, alkol kesimine bağlı yoksunluk belirtileri, alkolsüz bir yaşama başlayıp gerçeklerle alkol olmadan yüzyüze gelme ya da alkolün bizzat organizmada yarattığı fizyolojik ve farmakolojik değişimler nedeniyle depresif tablolar sergileyebilmektedirler.
Sayfa 143Kitabı okudu
Reklam
Depresyon daha çok orta ve üstü yaşta görülürken, anksiyeteye genç yaşta daha sık rastlanır.
Sayfa 139Kitabı okudu
Eğer hekim ilaç tedavisi uyguluyorsa, bu konudaki bilgi eksikliği de sorun olabilmektedir. Örneğin, verilen ilaçların etkileri konusunda hastasını yeterince uyarmamışsa hasta tedaviyi terk edebilir. Tedaviyi erken keserse hastalık nüksedebilir, yeterli doz vermezse hasta iyileşmez.
Sayfa 137Kitabı okudu
İlaç kullananda nüks %55 oranında iken, plasebo kullananda nüks %75 olarak bildirilmektedir. Çok sık tekrarlayan, şiddetli depresyon öyküsü olan bazı hastalara yıllarca süren idame tedavileri uygulanıyorsa da, bu çok sık görülen bir yaklaşım değildir.
Sayfa 108Kitabı okudu
İlk antidepresif ilaçlara Amerika'lılar "mutluluk hapları" diyorlardı. Çünkü bunlar, depresif hastalara yaşama zevkini yeniden veriyorlardı.
Reklam
1952 yılında, tüberküloz tedavisinde kullanılan bir ilaç olan İproniazid'in (Marsilid) bu hastalarda organik hastalık henüz iyileşmediği halde morallerini düzelttiği, öfori oluşturduğu ve antidepresif etki gösterdiği not ediliyordu.
Günümüzde kullanılan heterosiklik antidepresif ilaçlarla iyileşme oranı %70 iken, iyileşmeyen vak'alarda ikinci bir ilacın tedaviye eklenmesiyle iyileşme oranı %85'e çıkmakta, plasebo uygulamasında ise bu oran %40'da kalmaktadır.
Yan etkileri nedeniyle antidepresif kullanma imkanı olmayan hastalarda da EKT yerinde bir seçim olacaktır. Bunun dışındaki durumlarda ajitasyon ve huzursuzluğu olan hastalarda sedasyon yapıcı antidepresifler, retarde ve inhibe depresyonlarda ise stimülan etkili antidepresif ilaçlar ilk seçim olacaktır.
Öte yandan hastanın depresif yakınmalarından sıkılmamak gerekir. Çünkü hekim, depresif hastanın dış dünyada ilişki kurabildiği, ona güven verici tek kişi olabilir.
Müthiş bir kitap. İngilizcesi olanlar, konunun meraklıları istifade edebilir. "Psikiyatri Tarihi: Tımarhane Döneminden Prozac Yüzyılına"
716 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.