Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Profil
Birinci defa يَا بَاقٖى اَنْتَ الْبَاقٖى dedim, dünya ve dünyadaki Abdurrahman gibi hadsiz alâkadar olduğum ahbapların zevalinden ve rabıtalarım kopmasından neş'et eden hadsiz manevî yaralar içinde bir ameliyat-ı cerrahiye nevinde bir tedavi başladı. İkinci defa يَا بَاقٖى اَنْتَ الْبَاقٖى cümlesi bütün o hadsiz, manevî yaralara hem merhem hem tiryak oldu. Yani sen bâkisin; giden gitsin, sen yetersin. Madem sen bâkisin, zeval bulan her şeye bedel bir cilve-i rahmetin kâfidir. Madem sen varsın, senin varlığına iman ile intisabını bilen ve sırr-ı İslâmiyet'le o intisaba göre hareket eden insana her şey var. Fena ve zeval, mevt ve adem bir perdedir, bir tazelenmektir; ayrı ayrı menzillerde gezmek hükmündedir diye düşünüp tamamıyla o hırkatli, firkatli, hazîn, elîm, karanlıklı, dehşetli halet-i ruhaniye; sürurlu, neşeli, lezzetli, nurlu, sevimli, ünsiyetli bir halete inkılab etti. Lisanım ve kalbim, belki lisan-ı hal ile bütün zerrat-ı vücudum "Elhamdülillah" dediler.
·
Puan vermedi
Kendi kelimelerimle böyle bir eseri nasıl tarif ederim bilemiyorum. O yüzden sözü kendi nakıs ifadelerimden alıp yine kitabın kendisine bırakıyorum. "Demek bu Arabî Mesnevî mecmuası, Risale-i Nur'un bir nevi çekirdeği ve fidanlığı hükmündedir. Bu mecmuanın yalnız dâhilî nefis ve şeytanla mücadelesi, nefs-i emmarenin ve şetan-ı cinnî ve insînin şübehatından tamamıyla kurtarıyor." "Bu Mesnevî-i Nuriye'deki risalelerin isimleri 'Reşhalar, Katre, Hubab, Habbe' şeklinde gidiyor. Eğer Katre Risalesi'nin âhirinde merhum Şeyh Safvet Efendi'nin yazdığı gibi her bir risaleye bir takriz yazılsa idi, o merhumun 'Bu bir katre değil, bir bahirdir.' dediği gibi biz de derdik: 'O bir lem'a değil, bir şemstir. O bir reşha değil, bir bahirdir. O bir zühre değil, bir cinandır. O bir hubab değil, bir ummandır.' " Bu eser ve Risale-i Nur Külliyatı'ın diğer eserleri sadece küçük bir kitleye hitap etmiyor. Küçük bir çocuktan ölüm döşeğindeki ihtiyara kadar her kesimin hatta tüm dünyanın -sadece İslam dünyası değil- istifade edebileceği eserlerdir. Dünya Risale-i Nur okuyor...
Mesnevî-i Nuriye
Mesnevî-i NuriyeBediüzzaman Said Nursî · Rnk Neşriyat · 20192,720 okunma
Reklam
Nihayetsiz kerem, nihayetsiz ikram ister. Nihayetsiz rahmet, kendine lâyık ihsan ister...
Hem, insan ve bazı canavarlardan başka, güneş ve ay ve arzdan tut, tâ en küçük mahlûka kadar herşey kemâl-i dikkatle vazifesine çalışması, zerrece haddinden tecavüz etmemesi, bir azîm heybet tahtında umumi bir itaat bulunması; büyük bir celâl ve izzet sahibinin emriyle hareket ettiklerini gösteriyor.
Senin ne bedeninde, ne zihninde hiç bir arıza yok. Seni yıldıran, karşılaştığın haller değil, o haller hakkında düşündüklerindir. O haller başına gelmeden onları olmuş gibi düşünmek akılsızlıktır. Meseleyi düşünmeli, fakat üzülüp gam ve keder içinde kalmamalı.
Reklam
Hem herkesin bu dünyada koca bir dünyası var. Âdeta insanlar adedince dünyalar birbiri içine girmiş. Fakat herkesin hususi dünyasının direği, kendi hayatıdır. Ne vakit cismi kırılsa dünyası başına yıkılır, kıyameti kopar. Ehl-i gaflet, kendi dünyasının böyle çabuk yıkılacak vaziyetini bilmediklerinden umumî dünya gibi daimi zannedip perestiş eder.
Evet, bu kâinatın mevcudatı adedince ve bu büyük kitab-ı âlemin harfleri sayışınca vücuduna şehadet eden ve zîruhların medar-ı şefkat ve rahmet ve inayet olabilen cihazatı ve mat'umatı ve nimetleri adedince rahmetini gösteren deliller, şahitler; bize Rahim, Kerim, Enîs, Vedud olan Halık'ımızın, Sâni'imizin, Hâmi'mizin dergahını gösteriyorlar
Ebedî hayat yolunun hakperest yolcuları, hayalî boş lafları terk edip Risale-i Nur'la küfür tohumlarını eriteceklerdir. Nur'un talebeleri, ehl-i kalp ve imanın hakiki kardeşleridirler.
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.